İlk Görüşte!

69 7 2
                                    

mervejones sana ithaf edeceğim bir bölüm yazacağım demiştim. sözümde durayım kardeşim bu bölüm sana ithafen :*

Öncelikle merhaba :D çok beklettim biliyorum sınav mağduruydum maalesef ama güzel bir bölümle geldiğimi düşünüyorum inşallah sizlerde beğenirsiniz neyse çok konuşmadan kaçayım iyi okumalar :*

^^^

Yanımda yürüyen güzel ablama dönüp "hale valla çok yoruldum. Bu okulla ev arası niye bu kadar uzak ya" diyerekten sitem ettim. Mağlum babama edemiyorum acısını annem ve ablamdan çıkartıyorum bende. Anlayışı ablam bana dönerek "Hilal susup yürür müsün? Bir haftadır gelip gidiyoruz zaten niye söylenip duruyorsun" ben az önce anlayışlı mı demiştim! Aman bee ben yürürüm sanane Allah Allah. Kaşlarımı çatıp hızlandırdım adımlarımı geçtim halenin önüne. Oh olsun! Binanın önüne gelince kapının kulpunu çeviriceğim esnada annemin sesini duydum. "hilalll buradayım gelin buraya" nerdesin ya sen? Sesi anlamaya çalışırken hale arkadan " karşı evdeki pencere de" dedi. Anladığım kadarıyla ki daha doğrusu halenin anlamaya çalışan yüzünü gördüğüm kadarıyla sevgili ablamla aynı şeyleri düşünüyorduk. Ahhh lütfen ama bu kadın hangi ara evine gidicek kadar biriyle samimi olmuş olabilir ki! Halenin yanına gidip-bende hep haleye yanaşıyorum- karşı küçük iki katlı biraz eski evin önüne geldik o sırada kapı açıldı orta boylu uzun düz saçlı orta kiloda çok tatlı bir kız gülümseyerek "gelin gelin Meryem teyze içerde"deyince haleye döndüm hale kaşlarını hafif kaldırınca el mahkum diyerekten konverselerimin bağcıklarını çözmeye başladım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim kız bizi hemen kapının sağındaki küçük oturma odasına soktu. İçeri girince gülümseyip "merhaba" diyiverdim.Allah aşkına başka ne denir ki! İçerde yine orta boylu kısa saçlı gözleri yeşil tatliş olan kadın "hoş geldiniz kızım gelin oturun ayakta durmayın. Göksu sende kapıyı kapat kızım" dedi. Diğerlerine göre biraz uzun sarı saçlı aynı az önce adının Göksu olduğunu öğrendiğim kız gibi gülümsemesi olan kız küçük koltukta yana kayıp "gelin oturun" dedi.çaktırmadan anneme baktım da kadın çok rahat ya valla anlamadım ben bu kadını. Annem bakışlarımı anlamış olucak ki bizi tanıtma gereği duyarak beni gösterip "bu küçük kızım hilal lise bire gidiyor" haleye bakıp " bu da bir büyüğü hale o da lise ikiye gidiyor" deyip tanıttı bizi sevgili annecim. Bir yarım saat orada oturduk ama ben bu göksu'yu acayip sevdim bir insan bu kadar sıcakkanlı olabilir ya! Adının müge olduğunu öğrendiğim abla da Gümüşhane de hemşirelik okuyormuş. Göksu ve müge ablanın annesi de saadet teyze ailecek sevilesi insanlar valla. Üstümü değiştirip tekrar gelmek için söz verip kalktık haleyle göksu'yla baya iyi anlaşınca çağırdı beni sohbet ederiz diye bende kıramadım bu tatlı kızı. Haleyle eve çıkıp üzerimizi değitirdik. Biraz da bir şeyler yedikten sonra tekrar indim aşağıya o sıra da annem yukarı çıkıyordu. Beni görünce "sen nereye" deyiverdi. Bende saadet teyze ve göksuya gülümseyerek anneme döndüm "sen otururken oturuyorsun biraz da ben takılcam burada fazla geç kalmadan gelirim" diyerek göksunun yanına uçtum. Artık arkamdan ne dediler bilmiyorum. Göksu beni dar merdivenlerden çıkartıp sağdaki odaya soktu burada ki tüm odalar küçük sanırım. Aman neyse ne! Göksuyla bir yarım saat havadan sudan konuştuktan sonra her kız gibi konu aşk olaylarına geldi tabi. İlk ben başlayarak "ya aslında istanbulda üç yıldır sevdiğim bir çocuk vardı. Ama tabi biraz gerçek yüzünü görünce uzaklaştırıdım kendimi yani anlayacağın şuan hayatım da hem kimse yok hem de sevdiğim yok zaten buraya da yeni geldim sevgilim olması biraz imkansız gibi yani. Peki senin?" ilk başta yüzüme anlamsız bir şekilde baktıktan sonra gülümseyip "benimde yok" deyince içimden yaw he he dedim ama içimden tabiî ki ona demedim. Ayıp ayıp bir kere. Tek kaşımı kaldırıp "emin misin? Sanki varmış gibi ama" dediğimde sanırım biraz daha tereddüt etti ama yine aynı şekilde "gerçekten yok" deyince daha fazla ısrar etmedim. Böyle böyle konuşurken nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde bunun dershaneden arkadaşı Ata'ya geldi konu "geçen tam çıkıcam dershaneden dersi bitmişti ama geldi aldı işte beni" falan gibi bir ton ata'nın yaptığı şeylerden bahsedince içimdeki sinsi kız dürtüklemeye başladı kesin bu ata'yla alakalı bir şey var diye ama neyse o söylemeden didiklememe gerek yok diyerekten tekrar dinlemeye koyuldum. Vay anasını bu ata da neler yapmış böyle güzel güzel ama sorsalar arkadaşlar! Anlamadım ben şimdi ne bunlar ayyy! Daha fazla dayanamicam ha! "bir şey soracağım siz bu ata'yla arkadaş olduğunuza emin misiniz?" o ne biçim soru be kızım! Göksu biraz tebessüm edip "ya aslında" cümlesini bitirmeden "yani sevgilisiniz çünkü sabahtan beri ata deyip duruyorsun normal biri olduğunu zannetmiyorum yani" deyince açıldı hemen Göksu " evet sevgiliyiz ama daha yeni uzun zamandır tanışıyoruz ama aramızda yeni bir şeyler olmaya başladı" deyince "anlamıştım zaten kendini kastın sabahtan beri" dedim. Gülüşmeler konuşmalar derken bir saat daha oturup yarın dışarı çıkmak için anlaşarak çıktım evden. Hemen karşıya uçup çünkü korkuyorum hava kararmış yani ne yapabilirim! Eve girdim.belki birazcık annemin kızmalarına maruz kalmış olabilirim hale belki birazcık şey etmiş olabilir aman ya neyse ne! Facebook'a girip seda'yla biraz mesajlaştım buraya gelince o kadar telaşın içinde boşladım can dostumu! Ne kadar özlediğimi anladım onu göksuyla oturup konuşunca. Sanırım onun gibi bir dost daha buldum burada. Gerçi hayatın ne getirdiği belli olmaz ama.

^^^

"hilalllllll" Göksu kapının önünde sesini duyurabilmek adına bas bas bağırıyordu adeta. Hemen balkona fırlayıp "tamam montumu giyip geliyorum bekle beş dakika" diyip hemen girdim içeri haki rengi kalçalarımı kapatan montumu geçirdim üstüme çıkmadan ayandan da düzleştirdiğim kısa saçlarıma kırmızı kurdaleli tacı takıp ayakkabılarımı giydim. Kapının önünden anneme "anne ben çıkıyorum göksuyla çarşıya gidicez geç kalmam" diyip attım kenidimi kapıdan dışarı. Hemen aşağı inip burnu kızarmış göksuyu görünce gülümseyip "geldim geldim kusura bakma" diyip sokuldum hemen yanına girdik kol kola bizim evin oradaki dönemeçten dönüp arka yola girdik kafenin yanından geçerken göksuya bakıp "eee nereye gidicez beni çağırdığına göre vardır herhalde bir planın" dediğimde Göksu kısa bir süreliğine bana bakıp önüne döndü sonrasında "şey... aslında atayla konuştuk buluşucaz bugün sende gelirsin diye düşündüm" deyince benim gözler pörtledi hemen ardından "saçmalama Göksu ben ne yapayım siz beraberken buluşsaydın ya sen beni niye bulaştırdın" deyince Göksu " ya ne yapayım evden böyle izin aldım dışarı çıkmak için hadi be venim için ne olucak sanki" deyince yine yumuşadım. Off be nefret ediyorum şu huyumdan. "iyi peki" dememle Göksu yerinde sıçrayıp "yaaa teşekkürler " deyip öptü beni onun bu halini görünce gülümsemeden edemedim. Deli kız! Gittiğimiz yolun sonuna yani çarşıya varmadan karşımızdan gelen iki kişiyi gösterip Göksu "işte geliyorlar yanındaki de ali atanın arkadaşı onunla da çok yakınım dershaneden" dediğinden içimden acaba senin iyi olmadığın var mı ponçik kız diyiverdim! Çocuklar yaklaştığında Göksu hemen atanın yanına geçip beni göstererek "bu hilal karşı komuşumuz yeni taşındılar" dediğinde memnun oldum der mahiyette ikimizde kafamızda salladık. Ali'yle de tanıştırdıktan sonra anladığım kadarıyla sevgililere özel olan o ara sokakların oraya girdik gökse bana dönüp "siz konuşun tanışın biz biraz dolaşıp gelicez" dediğinde gözlerimi pörtletip kaşlarımı aşağı yukarı kaldırıp –hayır saçmalama nereye yaa – demeye çalışıyordum. Göksu anlamış olucakki " kanka çok fazla durmayacağız gelicez hemen" deyip girdi ata'nın koluna daha sonra götürdü onu ileri doğru. Bari ayakta durmayayım diye bir yere oturdum. Ali de başka bir yere oturunca istemsiz olarak diyemeyeceğim çünkü ilk gördüğümde gözüm direk ona takılmıştı. Gri çok dar olmayan pantolonu üzerinde siyah salaş kazağı düz saçları hafif dışarıda geri kalanında da gri beresiyle bence kesinlikle çok tatlıydı! Ay aAllah'ım ne diyorum ben of banane yani sanki daha ne zaman görüceksem yani. Ama çok tatlı. Bir dakika bir dakika heyecanlandım mı ben? Oha yok artık. İlk görüşte aşk var mı ya? Ben inanmam böyle şeylere. Var mı gerçekten? Bir insanın siyaha dönük gözleri bu kadar parlak olabilir mi? Yok ya olamaz bence. İnanmıyorum şuanda kendime bildiğin çocuğu ilk gördüğüm anda etkilendim. Oldu o zaman gençler başımız sağ olsun kalbimi de kaybettik!

^^^ bölümleri yavaş yavaş uzatıyorum artık lütfen desteğinizi esirgemeyin sizler bizlere güç veren kişilersiniz :* umarım beğenirsiniz :* 

o zaman bölüme uygun bir şarkıyla son verelim;

Belki yalandı bilemem inanasım var...

seninle aşkı yaşayasım var...

özlüyorum ahhh her şeyini...

anlamadım bütün suç bende mi?


#HİSSİZ VEDA#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin