*KARNE*

13 2 0
                                        

farklı ama bir o kadar güzel bir cover bırakıyorum dinleyin :) 

-Ben nasıl büyük adam olucam?-

keyifli okumalar ^-^

Yaşamak istemediğiniz ama maruz kaldığınız zamanlarınız olur bazen. Hani böyle geriye sarmak istediğiniz zamanlar.

Hah! İşte tam da öyle bir zamandaydık bizimkilerle.

Cüneyt hocanın bahçenin girişinden bizim yanımıza gelme zamanı içerisinde bizim hareketlerimiz guiness rekorlar kitabına girmeye aday olurdu bence. Çünkü o hızı ben bir eve ansızın gelen misafir de toplanan evde gördüm bir de şimdi şahit oluyordum.

Gülmeyin gençler olay çok ciddi! Disiplin suçu olan okulda oynanması yasak oyunları oynuyorduk ve tüm aksilik bizi bulmuş gibi okul müdürüne yakalanmıştık. Disiplinli bir müdüre hemde!

Allah'ım geleceğimin akıbeti hakkında çok şüphelerim var ve ben daha 16 yaşındayım. Önümde çok güzel zamanlarım olabilir. Lütfen kurtar beni bir daha ekşın diye tutturmayacağım gerçekten.

Okey taşları ve tahtası yaklaşık olarak 10 saniye içerisinde zorronun çantasına tekrar geri girmişti. Cüneyt hoca tam önümüze gelip gözlerini kısmış bir şekilde bize bakmaya başladı. Adımın hilal olduğuna emin olduğum kadar eminim ki bu adam her şeyi gördü. Of ulan of!

"ne yapıyorsunuz siz burada"

Kimseden çıt çıkmıyordu. Sessiz bir biçimde ben konuştum.

"ders boş olunca bizde burada oturalım dedik hocam"

"az önce ne yapıyordunuz peki?" dediğinde bakışlarımı direk bizimkilere çevirdim.

Büşra kurtardı bu seferde " oturuyorduk işte hocam ne yapalım"

Vallahi inanmadı kardeşim. Elveda...

"siz gelin bir bakalım mustafa hocanızın yanında anlatırsınız derdinizi"

Mustafa hoca mı? Ohh hayır Allah'ım. Mustafa hoca bizim müdür yardımcısı aynı zamanda bizim bu seneki İngilizce dersimize giren gudubet suratlı bir adamdı. Sırf bizim sınıfa sinir olduğundan dolayı derse bile girmediği halde kazık sorular sormuş ve biz sınavda yapamadığımızı söylediğimizde ise kıs kıs gülerek sınıfın kapısına yaslanarak büyük bir zevkle izlemişti bizi. O adam cani hocam!

Acımaz vallahi bize.

Hepimiz kalkıp geldiğimiz yolları yüzümüz yerde bir biçimde geri çıktık. Önden giden müdürümüzü takip ediyorduk. Mustafa hocanın odasında duran Cüneyt hoca bize kaşları ile içeriye işaret ederek girmemizi söylemişti bir nevi.

Biz sırayla içeri girdiğimizde Mustafa hoca masadan kafasını kaldırıp kollarını masasına dayayıp baştan sona bizi şöyle bir süzdü. Sondan gelen müdürümüz ile konuşmayı becerdi sonunda.

"hayırdır hocam bu öğrenciler neden burada"

Bizim kafalar hala aşağıdaydı. Yazık lan bize. Okulun son haftası maruz kaldığımız duruma bak be!

"Mustafa bunların disiplin işlemlerini başlat hepsi disiplin cezası alacak okulda yasak oyunlardan birini oynadıklarından dolayı. Ayrıca ailelerini de arayıp yaptıkları şeyleri bildir."

Demesiyle hepimizin kafası müdüre dönmüştü. Hepimiz hep bir ağızdan 'hocam lütfen' demeye başladığımızda sesini yükselterek bağırdı bize.

"susun konuşmayın! Yaptığınız şey disiplin suçu ve sizde hiçbir pişmanlık ifadesi de yok! Siz ne cesaretle okulda böyle bir şey yapıyorsunuz. Artık ailelerinize anlatırsınız derdinizi"

#HİSSİZ VEDA#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin