BÖLÜM 5

3.3K 169 41
                                    

O ifriti yakmak savaşı tam anlamı ile alevlendirmişti. Ancak bu pekte umrumda değildi, oyun arkadaşımı düş kırıklığına uğratmak istemiyordum. Hamlelerine karşılık vermezssem nerede kaldı centilmenliğim. Cinin gösterdiği köşeye ilerleyerek Selin'in gönderdiği mesaj için etrafa bakınmaya başladım. Pencerenin hemen altında siyah bez
parçaları ile sarılmış bir şey duruyordu. Elime aldığımda bez katmanlarının altında sert bir şey hissediliyordu. O şeyi açmadan üzerimdeki siyah deri ceketin cebine attım. Arkadaşlarımın yanında açmayı planlıyordum, Samet'in de başına gelenlerden sonra ne ile uğraştığımızı bilmeleri gerekiyordu.

Tekrar kapının yanına giderek ortalığı toparlamaya başladım. Yere eğilip çemberi temizledikten sonra mumları odamda bulunan şifonyerin çekmecesine yerleştirdim.
Kırılan aynanın parçalarını topladıktan sonra onları bir çöp torbasına doldurup torbayı elime aldım. Dışarı çıkmak için odanın kapısını açtığımda kapının yanında yere eğilmiş olan Samet ve Mehmet ile karşılaştım. Tahsin koridorun diğer ucunda Onur ise karşı duvara sırtını yaslamış bekliyorlardı. " Onlara kapı dinlemenin yanlış olduğunu söyledim." İki elini teslim olur gibi havaya kaldıran Onur, her zamanki zevzekliği ile espiri yapmaya çalışıyordu.

" Ne zamandır oradasınız?" Samet ayağa kalkıp mahcup bir ifade ile gözlerini kaçırarak konuştu. "Sen içeri girdikten beş dakika sonra geldik." " Eğer bir daha kapı ardında beni dinleyecek olursanız sonunuz az önceki arkadaşla aynı olur!" Hepsinin benzi atmıştı, sanırım oyunculukta tahminimden daha yetenekliyim. " Sakin olun, sadece şakaydı." Genelde şakacı biri değilimdir ancak şu ifadeleri görünce daha sık böyle yapmalıyım dedim kendime.

" İçeri geçip beni bekleyin, anlatacaklarım önemli!" Hepsi ard arda dizilip salona geçerken bende elimdeki torbayı çöp kutusuna tıkıştırıp yanlarına geçtim. Tekli koltuğa otururken cebimden, Selin'in gönderdiği şeyi çıkarıp ortamızda bulunan kahve masasının üzerine attım. "Bu nedir?" Tahsin soruyu sorarken Onur çoktan uzanıp masanın üstünden almıştı. "Selin o ifriti bunu bana ulaştırması için göndermiş." "Aklımı kurcalayan bir bölüm var!" Samet'in sorusuna karşın Tahsin yine kendini tutamamıştı. " Sadece bir bölüm mü!. ( Samet'in imâlı bakışlarının ardından.) Pardon, devam et!" Ufak bir göz devirmenin ardından kaldığı yerden devam etti. " Kapı ve pencerelere girmelerini engelleyeceğini söylediğin mühürler çizmiştin. Onları nasıl kolayca geçtiler!"

" Güzel nokta. Onlar aslında sadece göstermelikti. Aldığımız onca önleme rağmen izlendiğimizin farkındaydım. O mühürlerin ..... kabilesinin ifritlerini tutamayacağını biliyordum. Buradaki amaç onun düşüncelerini yönlendirmekti. Yeteneklerimi ölçmeye çalışıyor, eğer olduğumdan güçsüz görünürsem tedbiri elden bırakması daha muhtemel." " Bence tekrar düşünmelisin!" Onur, elinde tuttuğu kuş kafatasını gösterirken mesajı anlamış olacak ki epey gergindi.
İskeleti bez ile birlikle masanın üzerinden bana doğru itti. Sanırım bir kuzguna ait.Göz çukurlarının arasında bir damla kan vardı. Söylemek istediği gayet açık.Gözünün üzerimde olduğunu, yaptıklarımın farkında olduğunu, sert oynayacağını vurguluyordu.

***

Okulun kafeteryasında tek başıma oturuyordum. Dün yaşanan mesaj krizinin ardından herkesin kafa dinlemeye ihtiyacı vardı. Masada oturmuş camdan dışarıyı izlerken olasılıkları düşünüyordum. Fâtıma ve diğerlerine fark ettirmeden bizi bu kadar yakından takip edebilmesine bir türlü anlam veremiyordum. Yanımdaki sandalyenin hareket ettiğini duyduğumda başımı yana çevirdim. Bu oydu! hızlı bir refleks ile masanın altından kolunu sıkıca kavradım. " Cürretkârlığın da bir sınırı olmalı!" Selin açık kahve rengi gözlerinden taşan özgüven ile kulağıma doğru eğildi. "Yavaş ol, yardım için bağıracak olursam buradaki bunca insan savunmasız narin bir kızın canını yaktığın için sana çok kızacaklardır!"

YN: Selin beni bile şaşırtıyor :)) Arkadaşlar bölüm kısa oldu biliyorum ancak dün den beri korkunç bir baş ağrısı ile cebelleşiyorum. Bu kadarını yazmam bile çok zor oldu. Pazartesi gününe sağ çıkabilirsem uzun ve aksiyon dolu bir bölüm ile telafi edeceğim 😊😊

DAVET2: Ateşten Gelenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin