Sabah Songül yüzüne vuran güneş ışıklarıyla gözlerini açmıştı. Başını çevirdiğinde kollarını ona sımsıkı sarmış uyuyan Güney'i görünce gülümsedi. Güney'in yanağına kocaman bir öpücük kondurup mırıldandı.
"Sevgili..."
Güney gözlerini açmadan mırıldanmıştı. "Aşkım..."
Songül:"Hadi uyan sabah oldu."
Güney:"Biraz daha uyusak?"
Songül:"Tatile gideceğiz bizimkiler gelir birazdan."
Güney yavaşça gözlerini araladı. "Seninle uyumak dünyanın en güzel şeyi..." diyerek başını Songül'ün boynuna gömüp ufak öpücükler kondurdu.
Songül gülümseyerek Güney'in saçlarını okşadı. "Çok romantiksin sabah sabah."
Güney:"Senin gibi bir karım olunca ister istemez romantik oluyorum."
Songül gülerek Güney'in yanağına bir öpücük kondurdu. "Bu kadar romantiklik yeter. Kalkalım hadi."
Songül kalkıyordu ki Güney belinden tutup tekrar yatmasını sağladı.
Güney:"Bu romantik anların süresini tatilde daha da uzatırız belki." diye göz kırptı.
Songül:"Bakarız." diyerek Güney'in kollarından kurtulup kalktı ve dolabın karşısına geçti.
Songül giyinirken Güney'de duş almıştı.
Songül saçlarını yaptıktan sonra valizde eksik bir şey kaldı mı ye kontrol ederken Güney banyodan çıktı.
Songül 👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güney:"Aşkım çok kısa şeyler almadın değil mi?"
Songül:"Of Güney."
O sırada kapı çalmıştı.
Songül:"Geldiler." diyerek kapıyı açmaya gitti.
Songül:"Holgeldiniz. :)"
Eylül:"Hoşbulduk. :) Hazırsanız çıkalım hemen."
Songül:"Hazırız da kahvaltı yapmadık daha."
Serkan:"Biz de yapmadık. Börek falan aldık yolda yeriz bir şeyler."
Kader:"Ya yiyip de gitseydik. Aç aç yola çıkılmaz ki."
Meral:"Of Kader bıktım senin oburluğundan."
Kader:"Ben obur değilim bi kere."
Mert:"Güney nerede?"
Güney:"Buradayım kardeşim... günaydın." diyerek geldi.
Mert:"Günaydın..."
Ali:"Hadi çıkalım hemen. Yolumuz uzun."
Güney içerden valizleri almış ve hep beraber evden çıkmışlardı.
