Güney'in seti sabah olduğu için o erken gitmişti. Songül de öğlene doğru uyanıp bir şeyler atıştırdı ve hazırlanıp evden çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir taksiye binip sete gelmişti. Karavana girdiğinde Cemre ve Eylül oradaydı.
"Günaydın.."
Eylül:"Günaydın."
Cemre:"Nasılsın Songül?"
Songül:"Gece yine biraz ağrım vardı da şimdi iyiyim. Güney çekimde mi?"
Eylül:"Evet ama az kalmıştır."
Cemre:"Bitki çayı getireyim mi? Kokmuştur."
Songül:"Yok sağol Cemre."
O sırada Güney elinde bir bardak bitki çayıyla karavana girmişti. Peşinden de Serkan.
Güney:"Aşkım.. hoşgeldin." diyerek Songül'ün yanağına bir öpücük kondurdu. "Bitanecik aşkım gelmiştir diye tahmin ettim ve ellerimle bitki çayı yapıp getirdim."
Songül:"Sağol sevgili..."
Eylül güldü. "Sanki kendin yaptın Güney. :)"
Güney:"Olsun kızım hazırı açıp bardağa koymak da bir şey. Değil mi aşkım?"
Songül:"Yani.. öyle tabi. :)"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cemre:"Of Songül ya yarın son beraber set günümüz."
Songül:"Maalesef. :("
Güney:"Ya ben yarın o sahne çekilirken nasıl dayanacağım."
