KALBİMİN SESİ (SonGün)

Bölüm 97

Songül dolaptan kısa siyah geceliğini çıkardı. Giyinip saçlarını olduğu gibi  bırakmış ve parfümünü sıkmıştı.

"Şimdi de gelme hadi Güney bey.." diye gülerek odadan çıktı.

Güney uyku tutmadığı için oturmuş televizyon izliyordu. Songül'ün içeri girdiğini farketse de dönüp bakmamıştı.

Songül yanına oturduğunda Güney burnuna dolan parfüm kokusuyla istemsizce başını çevirdiğinde Songül'ü öyle görünce yutkunup hemen tekrar televizyona döndü.

Songül:

"Gelmeyecek misin odamıza?"

Güney:

"Burda uyuyacağım dedim ya."

Songül Güney'e biraz daha yaklaştı. Nefesi Güney'in boynunu yakarken  fısıldadı.

"Emin misin?"

Güney derin bir nefes alıp biraz uzaklaştı.

Songül:

"Sevgili... Ben çok özledim seni." diye tekrar yaklaşıp elini Güney'in omzuna koydu.

Güney kendini tutmaya çalışsa da Songül bu halde ona bu kadar yakınken bu çok zordu.

Güney:

"Songül.." diye mırıldandı.

O sırada Ömer ağlamaya başlamıştı.

Songül:

"Hayır ya.." diye ayağa kalkıp Ömer'in odasına giderken Güney içinden 'Tam zamanında oğlum. Yoksa tutamayacaktım kendimi.' dedi.

Songül Ömer'i emzirip tekrar uyutmuştu. Salona geldiğinde Güney başını arkaya yaslamış uyumuştu. Fakat Songül barışmaya kararlıydı.

Güney'in dizine oturup kolunu boynuna sardı ve dudağının kenarına bir öpücük kondurdu.

Güney gözlerini açtığında dizinde oturan Songül'ü görmüştü.

Songül:

"Güney.. hadi odamıza gidelim."

Güney itiraz edeceği sırada Songül dudaklarına kapanmıştı.

Songül:

"Biliyorum sen de beni özledin..."

Güney:

"Özledim." dedi pes ederek. "Hem de çok özledim."

Songül gülümserken Güney tekrar dudaklarını birleştirmişti.

Alınlarını birbirine yasladıklarında Songül mırıldandı.

"Gerçekten sadece Ömer için mi burada kaldın?"

Güney gülümsedi.

"Hem oğlum için hem de bitanecik karım için... Ben sizden uzak duramam ki."

Songül Güney'in elini tuttu.

"Hadi odamıza gidelim o zaman.."

Güney:

"Gidelim." diyerek dizinde oturan Songül'ü kucağına alıp ayağa kalktı.

Tam odaya gelmişlerdi ki Güney'in telefonu çaldı.

Songül:

"Kapatsak telefonları?"

Güney:

"Bu önemli aşkım.. bakmam lazım." diyerek telefonu açtı. "Alo Serkan."