Songül sancısı olduğunu Güney'e belli etmemeye çalışıyordu.
Güney:"Songül... İyi misin?"
Songül:"İyiyim." dedi dişlerini sıkarak.
Güney:"Kızım ne oldu söylesene?"
Songül artık sancıya dayanamıyordu Güney'in elini sıkıca tuttu.
Songül:"S.. sancı.." diye mırıldandı iki büklüm olurken.
Güney panik olmuştu. "D.. derin derin nefes al aşkım. Tüm gücünle sık elimi."
Songül Güney'in elini sıkarken sancıdan gözyaşları yanaklarından süzülüyordu.
Güney:"Ben doktoru arayım."
Güney diğer eliyle uzanıp komodinin üzerindeki telefonu aldı ve doktoru aradı.
Güney doktora durumu anlatırken Songül derin derin nefes almaya çalışıyordu.
Güney telefonu kapatıp Songül'ün gözyaşlarını sildi. "Tamam bitanem sakin ol. Bebeğimiz iyi tamam mı? Stresten olabilirmiş böyle sancılar..."
Songül sancıdan dolayı gözlerini sımsıkı kapatmıştı.
Güney:"Duş almak iyi gelir dedi doktor. Hadi bir duş al."
Songül başını iki yana salladı. "Çok kötüyüm Güney."
Güney:"Geçecek güzelim..." diyerek Songül'ü kucağına alıp odadaki banyoya götürdü. Songül'ü küvetteki oturağa bırakıp suyu ılık olarak açmıştı.
Güney:"Şu üstündekileri çıkaralım. Ilık su iyi gelecek."
Songül itiraz edecek durumda değildi. Güney Songül'ün üstündekileri çıkarıp duş başlığını eline aldı ve ılık suyu karnına tutup eliyle ovmaya başladı.
Ilık su gerçekten iyi gelmiş Songül'ün sancısı hafiflemişti.
Güney:"Daha iyi misin?"
Songül başını olumlu anlamda salladı. "İyiyim.. Sen çık ben hallederim."
Güney:"Olmaz. İçim rahat etmez."
Bir süre daha kalıp Songül'ün sancısı tamamen bitince banyodan çıkmışlardı.
Songül bornozla yatağa oturmuş ve havluyla saçlarını kuruluyordu. Güney de yanına oturdu ve havluyu Songül'den alıp Songül'ün saçlarını kurutmaya başladı.
Songül:"Ben kuruturum sen üstünü değiştir. Sen de ıslandın."
Güney:"Olsun sonra değiştiririm ben. Önce seni kurulayalım."
Güney havluyla Songül'ün saçlarını kurutmuştu.
Güney:"Tamam kurudu sayılır."
Songül:"Sağol." diyerek kıyfetlerini almak için dolabın karşısına geçti.
Güney de üstündeki ıslak kıyafetleri çıkarmıştı. Pijamasını almak için dolabın önüne geldiğinde Songül'e arkadan sarılıp boynuna bir öpücük kondurdu ve başını saçlarına gömdü.
Songül:"Ne yapıyorsun Güney. Dursana."
Güney Songül'ü kolundan tutup kendine çevirdi.
Songül dolapla Güney'in arasında kalmıştı.
Güney:"Bana küsme bir daha... Dayanamıyorum.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
