Sabah Songül Güney'den önce uyanmıştı. Kollarındaki ağrıyla dişlerini sıktı. Songül ağrıyla kıvranırken Güney de uyanmıştı.
"Günaydın aşkım.."
Songül "Günaydın." diye mırıldandı.
Güney:"Aşkım.. iyi misin?"
Songül başını iki yana salladı. "Kollarım ağrıyor..."
Güney:"Doktoru arayım sorayım ben en iyisi." diyerek hemen doktoru aradı. Durumu anlatmış ve doktor muayenehaneye çağırmıştı.
Güney:"Muayenehaneye çağırıyor. Bi ilaç yapacakmış." dedi.
Songül yatakta doğruldu. "Set?"
Güney:"Boşver şimdi seti. Hazırlan da çıkalım hadi. Ben gecikeceğimizi söylerim yönetmene."
Songül kalkıp giyinirken Güney de banyoya girmişti.
Songül 👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İkisi de hazırlanınca bir şeyler atıştırıp evden çıkmışlardı. Muayenehaneye geldiklerinde Songül'e damar yolu açtılar ve serumuna bir ilaç kattılar. Serumun bitmesini beklerken Songül sedyeye uzanmıştı. Güney de yanındaki koltuğa oturdu. O sırada Güney'in telefonu çaldı. Cemre arıyordu.
Güney:
"Efendim Cemre."
Cemre:
"Güney neredesiniz?"
Güney:
"Muayenehanedeyiz.."
Cemre:
"Yönetmen gecikeceğinizi söyleyince merak ettik. Songül nasıl? İyi değil mi?"
Güney:
"Biraz ağrısı var. İlaç verdiler de serumun bitmesini bekliyoruz."
