Bölüm 95

484 110 18
                                    

Güney Songül'ün elinde telefonu görünce anlamıştı haberi gördüğünü.

Güney:

"Aşkım bak düşündüğün gibi değil."

Songül:

"Nasıl düşündüğüm gibi değil Güney? Resmi görmüyor musun?! Ne bu samimiyet?! Hem de o kızla!"

Güney:

"Yalan haber aşkım." diye Songül'ün elini tutacaktı ki Songül elini çekti.

"Dokunma bana!"

Güney:

"Songül.." dedi çaresizce.

Songül ağlamaya başlamıştı.

"Nasıl yaptın ya?"

Güney:

"Ağlama... Seni üzecek bir şey yapmadım ben."

Songül:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Songül:

"Seni görmek istemiyorum Güney." diye merdivenleri çıkıyordu ki Güney seslendi.

"Bu kadar mı bana olan güvenin?!"

Songül durup gözyaşlarıyla Güney'e bakıp başını iki yana salladı.

"Güveniyordum..." diye mırıldanıp Ömer'in odasına çıktı.

Güney:

"Güvenseydin inanırdın bana!" diye bağırarak sinirle duvara vurdu ve ardından kapıyı çarpıp çıktı.

Songül Ömer'in odasınayken çarpan kapının sesiyle ağlaması şiddetlenmişti.

O sırada Ömer uyanmıştı.

Songül gözyaşlarını silip kalktı ve Ömer'i kucağına aldı.

"Annem.." diye saçlarına bir öpücük kondurup kokusunu içine çekti.

Ömer babasının yokluğunu hissetmiş gibi ağlıyordu.

"Kuzum niye ağlıyorsun?" diyerek Ömer'i yatırdı ve altına baktı. Fakat altı temizdi. "Acıktın mı bakayım sen?" diyerek Ömer'i emzirmeye başladı.

Ömer biraz emdikten sonra yine ağlamaya başlamıştı.

Songül Ömer'i kucağında sallarken derin bir nefes aldı.

"Ne oldu yavrucuğum ya?"

Ömer'i susturamayan Songül kucağında Ömer'le evin içinde dolaşmaya başlamıştı.

*************
Güney evden çıkıp sakin bir yere oturdu ve bir sigara yaktı. Songül'ün kendine inanmaması onu çok kırmıştı.

O sırada telefonu çalmıştı. Ali arıyordu.

Güney:

"Efendim Ali."

Ali:

"Ne yapıyorsun kardeşim?"

KALBİMİN SESİ (SonGün)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin