Yağmur şiddetini arttırırken genç kız, alışık olmadığı bu mekan da buluşmak isteyen öğrencisine söylenerek ilerliyordu yolda. Daha önce gelmediği bir semtti burası. Yan yana dizilmiş kafeler, lokantalar, şark sofraları yol boyunca uzuyordu. Otantik bir hava vardı etrafta. Hafif baharat kokusu, közde pişen kahve kokularına karışıyordu.
Elindeki adrese baktı bir kere daha. Şemsiyesini unuttuğuna inanamıyordu. Elindeki kağıt yağmurdan sırılsıklam olmuş yazılar birbirine girmişti. Sinirle gözlerini kapattı. Bir daha ne kadar isterlerse istesinler hiçbir öğrencisinin evine gitmeyecekti. Bu günü bir atlatabilirse tabi.
Önüne geldiği mekanın tabelasını görebilmek için başını kaldırdı. "Laleli'nin mekanı" yazan tabela ona bir şeyler anımsatmıştı ama emin olamıyordu bir türlü. Yine de yağmurdan biraz olsun korunmak için içeriye girmeye karar verdi.
Kapıyı açıp içeri girdiğinde, dışarıya tezat bir sıcaklık karşıladı onu. Etraf tam anlamıyla bir şark havasına bürünmüştü. Rengarenk sedirler, nargileler, tavlalar simetrik bir şekilde ayılmıştı mekanın içine.
Gözlerini etrafı incelemekten ayırdığında kendisine doğru yaklaşan adamı fark etti. Adam biraz telaşlı bir tavırla yürüyordu ona doğru. Yanına geldiğinde anlamaz gözlerle baktı bir an;
"Hoş geldiniz hanımefendi. Birine mi bakmıştınız."
"Mer..haba ben özel ders için gel..miştim. Bir sani..ye size bana veri..len kartı.."
"Ah anladım şimdi demek özel ders için geldiniz. Tamam o zaman şu kapıdan geçin koridorda ilerleyin sağdan ikinci kapıda bekliyorlar sizi."
Lumina, ona bakan adamın bakışlarındaki o değişikliğe bir anlam veremese de yine de aradığı yeri bulmanın huzuruyla pek de dikkat etmemişti. Adama teşekkür ettikten sonra gösterdiği kapıya doğru ilerledi.
Kapıyı açıp diğer tarafa geçtiğinde ise, bir an yerinde kalakaldı. Sanki başka bir dünyaya geçmiş gibiydi. Bu tarafta loş bir ışık kaplamıştı her yeri. Bazen mor bazen kırmızı bazense maviye dönen ışık çok garip geldi genç kıza. Nasıl bir yere düşmüştü böyle. Sekreteri nasıl olmuştu da geleceği yeri kontrol etmemişti.
Adımlarını sıklaştırıp adamın söylediği kapının önüne geldi, bir an önce öğrenciyle konuşup dersin iptal olduğunu söylemeliydi. Bu şartlarda böyle bir mekanda ders vermesi mümkün olamazdı.
Kapıyı açıp içeriye bir adım attı. Odanın içi karanlıktı, bir an için ne yapacağını bilemedi genç kadın. Gözlerinin karanlığa alışmasını beklerken önce o kokuyu duydu. Bu hafta içinde birkaç kez duyduğu bir kokuydu bu. Tüm sinir uçları alarma geçmişti sanki.
Ve hemen ardından bir ses yayıldı içeriye;
"Ah hoş geldin güzel şey... Laleli, servis elemanlarının kalitesini yükseltmiş oldukça. Artık sabrım azalmaya başlamıştı. Hadi buraya gel ve malı bana ver."
~~~~~ <*> ~~~~~
Merhaba,
hikayemizin başlangıcı değişti. Yavaş yavaş değişiklikler yapılacak.
Yorumlarınızı bekliyorum ^^
Sevgiler~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESVED
AdventureEsved; Karanlıkla sarılmış bir adam.... Lumina; Işığın içindeki parıltılar kadar saf bir kadın.. Hak etmediği birşeye el uzatmak bütün dinlerin ortak günahıyken.. Cehenneme birinci sınıf bileti olan bir adam bunu umursar mıydı? Umursamadı Esved...