31. Mutlu, Mesut~

26.9K 1.2K 119
                                    

Sophia kaçmak istiyordu ve aynı zamanda kollarına sığınmak. Yüzü onun yüzüne değmesin istiyordu aynı zamanda sıcağında yok olmak. Sophia… Kayboluyordu… Kendisinin günahına Mansur’un helal sütle yıkanmış benliğini katmaya her çalıştığında bir kere daha kayboluyordu.

Anlamıyordu bu Güzel Adam… Kadının tenine kazınmış onca günahın bedelini…

Sanki Sophia istemez miydi her gördüğünde içine sığınmak istediği o kollara dolanmayı. İstemez miydi kalbinin tek sahibinin vücudunun da tek sahibi olmasını… İstemez miydi kulağını en güzel aşk şarkısını vuran o kalbe dayayıp günü geceye bağlamayı…

Ama hayatının en çaresiz anında yine en savunmasız haliyle karşısında duruyordu bu adamın. Kendisini uzak tutabilirdi ama Lara’yı ondan ayıramazdı artık. Peki ama Mansur dünyada ki  bütün zevkleri içinde barındırıyormuş gibi bakarken Sophia nasıl kaçacaktı o davetten. Öyle bir davet ki vücudunun her zerresi emre hazır kıta gibi ileri atılmayı beklerken…

“Ne diyorsun Sophia. Bu ufaklık için bana dayanabilir misin?”

“Mansur, benim için Lara’dan daha önemli hiç kimse yok. O ne derse o olacak bundan sonra…”

Adam ciddi duruşuna tezat bir gülümsemeyle kadının gözlerine doyumsuz bir ziyafet sunarak ayağa kalktı.

“O zaman bu akşam benim evime taşınıyorsunuz. Hafta sonu düğün var zaten akşam Esved ve Lumina gelecek onlarla da tanışmış olursunuz. Doktorla konuştum ben hastanede kalmasına gerek olmadığına ikna oldu. Her gün kontrole getireceğiz. Hadi kalk gidip kızımızı görelim.”

Mansur tarafından kolundan adeta sürüklenircesine odadan çıkarılırken aklında kelimeler dönüyordu kadının: “Mansur’un evi, Lumina, düğün, kızımız…”

<~~~~~ >

“Telefonunu aç.”

“Açmayacağım Mehmet!”

“Aç dedim Maviş bak saçlarını tek tek yolarım!”

“Mehmet! Açmayacağım! Aramışsa hemen kollarına koşacağım aramamışsa da kendi şu göle atacağım!”

“Öyle elalemin adamının kollarına kendini atamazsın daha gbt sine bakmadım. Bu göle de atlayamasın ben burada bostan korkuluğu değilim! Aç şu telefonu.”

Genç kız oflamalar eşliğinde iç aleminde ıslık sesleri yükselirken telefonunu açtı. Açılmasıyla beraber çağrı bildirimleri mesajlar sesli mesajlar doldurdu telefonun ekranını. Kızın mavileri neşeyle bir ton daha açılırken Mehmet kızın mutluluğunu yüreğine bastı merhem niyetine.

Kız hoparlörü açıp sesli mesajları dinlemeye başlayınca ikisi de dikkat kesildi:

ESVEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin