53. Kayboluş/2

18.5K 1.1K 110
                                    

"Benim bir kızım var! Benim bir kızım var!"

Kızı Esved'in gözlerine ışık olmuştu iki aydır. Yapılan operasyonlar, fizik tedaviler vız gelmişti ona. Tek düşüncesi bir an önce ayaklanıp sevdiklerine ulaşmaktı. O sabah doktor gelip artık çıkabileceğini söylediğinde, dünyaları bağışlamıştı Esved'e bilmeden. İçindeki heyecan gözlerinden taşıyordu. Umut kirpiklerine salıncaklar kurmuş sallanıyordu.

Özge, iki gündür Esved'in gözlerinde açan akşam sefalarının keyfini sürüyordu. Geç bulduğu kardeşi yanından ayrılacak diye üzülüyordu ama kara gözlü can paresinin mutluluğu her şeyin önüne geçiyordu. Sabah gazetesini baş ucuna bırakırken, Esved muzurca göz kırpınca saf bir kıkırdama yayıldı dudağına.

Esved, kadının yanında hiç olmadığı kadar çocuk oluyordu. İki aydır Özge, içindeki eksik çocuğu sevgisiyle büyütmüştü. Nasılda eksikmiş Esved bilmeden. Çocuk kalan yanı nasılda acıyormuş aslında. Bu hastanede geçirdiği onca zaman onca acı, çok farklı bir bakış acısı açmıştı adama. Hayatını baştan sona bir kez daha yaşamış. Kendisiyle olan bütün hesaplarını kapamıştı. Artık kendi kanından dünyaya gelen sülbüyle son kez temize çekecekti kendisini.

Sıcak çayından keyifle bir yudum aldı. Artık ayrılıkla başlayan bütün cümlelerine vuslat yazılacaktı. Elindeki gazetenin sayfalarını çevirmeye başladı birer birer. Belki ahusundan bir haber vardır diye meraklı bakışlarını dolaştırmaya başladı yazılarda. Gözleri, güneşli havada yağmura yakalanmışçasına şaşkın bir halde kilitlendi ilk olarak okuduğu habere.

Haberde, şirketlerine ait  bir depoda çıkan yangından bahsediyordu. Dün gece çıkış nedeni bulunamayan bir yangın çıkmıştı. Kumaş deposunda ki yanıcı maddeler yangının yayılmasını hızlandırmış ve müdahele edilemeden tüm depo yanıp kül olmuştu. Esved oturduğu yerde dimdik oldu bir anda. Haberin hemen yanında ki fotoğrafta yanan deponun görüntüsü vardı.  Bu deponun böyle yanması pek tesadüf gibi gelmemişti ona.

Hemen ayaklanıp cam önündeki masaya geçti. Laptopta araştırma yapmaya başladı. Özge onun bu haline bir anlam veremese de, böyle durumlarda yalnız kalmak isteyeceğini tahmin edecek kadar tanımıştı Esved’i. Sessizce odadan dışarıya süzüldü.

İki saatin sonunda Esved önündeki çıktıları kontrol ediyordu. Onun düşüşünden sonra iki ay arayla holdingin çeşitli birimlerinde yangın, hırsızlık, gasp olayları olmuştu. Olayları sırasına koyduğunda aslında mesaj son derece açıktı. Kurul, Esved öldüğü için cana can isteyemiyordu ama her fırsatta mallarına zarar vermeye çalışıyordu.

Kolay değil kurulun en eski adamını ve hatırı sayılan bir diğerini öldürmüştü Esved. Eğer ölmemiş olsaydı can borcu yazılacak ve onu öldürene kadar durmayacaklardı. O öldüğü için, Mansur’a mal borcu kesilmişti. Ve Mansur bittim diyene kadar da durmayacaklardı. Yapılan her saldırı alakasız bir şekilde organize edilmiş, suçlular asla bulunamamıştı.

Sinirle yumruklarını sıktı Esved. Hikmet denilen alçak göçüp gitmişti ama bakiyeleri hala enselerinde dolaşıyordu. Biliyordu bu hikayeyi Esved. Bir anlaşmazlık sonucunda iki üye arasında çıkan kavgada birisi ölünce, kalan adama hayatı zindan etmişlerdi.  En sonunda adam intihar etmişti. Şimdi de aynı usulü Mansur’a uyguluyorlardı demek ki.

ESVEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin