BÖLÜM 3

3.3K 166 16
                                    

Geçmiş

Yine lanet ederek bir güne daha başladım. Normalde bir insan sabaha mutlu başlamak ister değil mi? Ancak benimki hiçte öyle olmuyordu. Can sıkıntısı, kilo problemi ve daha birçok neden..

''Abla!'' diye bağırdığında yatakta doğrularak ona baktım.''Bir sorun mu var?'' Gülümsedi ve yanıma uzandı.''Hey, cevap ver.'' dedim gülerek. Kollarını belime doladı.''İlke?'' diye yinelediğimde başını kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüğümde içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Neden ağlıyordu ki şimdi? On dört yaşındaydı ve bebek gibi ağlamaması gerekiyordu.Yani her şeye ağlamaması gerekiyordu ama eğer gerçekten ağlıyorsa bir şeyler olduğu kesindi.

''Neler oluyor? İlke, neden ağlıyorsun sen ablacım?'' Gözlerini sildi ve bana baktı. Kesin bir şey var.

''Abla, sen...Senin için çok üzülüyorum. Ne zaman kurtulacaksın bu vücudundan? '' Buz gibi donmuş bir şekilde bakakalmıştım. Öz kardeşim, benden tiksiniyor muydu yoksa bana üzülüyor muydu? ''İlke sen neden bahsediyorsun böyle?'' Yanaklarımdaki ıslaklığın canımı ilk defa acıttığını bugün hissettmiştim. Kendi kardeşim bile bana acıyordu.''Ben s-senin iyiliğini istiyorum çünkü herkes seninle dalga geçiyor ve üzülüyorsun biliyorum.'' dedi. Hıçkırıklarının arasından aldığı derin nefesler içimi parçalıyordu, canımı acıtıyordu.

Sinirlenerek arkamı döndüğümde yastığın öbür tarafının ıslandığını gördüm. ''Özür dilerim, öyle demek istememiştim. Sadece sen çok üzülüyorsun benim de canım yanıyor, tamam mı? Senden nasıl tiksindiğimi düşünürsün, ha?'' Dişlerimi birbirine bastırdım ve ağzımı elimle kapattım. Elini omzuma koyduğunda ağzımı açıp gitmesi gerektiğini belirttim. Beni ikiletmeden odamdan çıktığında derin ama titrek bir nefes aldım.

Öldürmeyen acı güçlendirir. Hem hayat acılarla dolu değil midir? Allah kimseye taşıyamadığı kadar ağır bir yük vermez ki. Sadece sabırlı ol İmge, kurtulacasın bu dertten de. Gözlerimi kapatsam her şey yoluna girer mi? Sadece bir anlığına tüm bunlardan kurtulabilir miyim acaba?

Ellerimin tersiyle gözlerimi sildim ve dolabımın karşısına geçip bol tişörtümle birlikte altıma bir pantolon geçirdim. Uzun saçlarımı taradım, onlara şekil de verip odamdan çıktım. Babamı salonda gazetesini okurken gördüğümde yanına gittim. Saçlarını yana doğru taramıştı ve giydiği gömlek ona çok yakışmıştı. Arkasına geçip yanağını öptüm. ''Günaydın baba.'' Bu evde belki de beni en iyi anlayan oydu. Hislerime olabildiği kadar ortak olabilen tek kişi. Çıkışı olmayan yolumda beni çıkarmak için tırnaklarıyla yol kazan babam.

''Ben dışarı çıkacağım. Para verir misin?'' diye sorduğumda güldü ve şişkin yanaklarımı sıktı. ''Ne kadar lazım?'' Elimi çeneme yasladım ve düşünme hareketi yaptım. ''Hmm, otuz beş olabilir.'' dediğimde kaşlarını çattı. ''Aa,ne yapacaksın o kadar parayı?''

''Arkadaşlarımla sözleştikte dışarı çıkacağız. O yüzden istedim.'' Başını salladı ve ellerini cebine atıp bir miktar parayı çıkarıp verdi. Daha sonra bana 'hadi şimdilik yırttın' bakışlarını attıktan sonra güldüm.

Güldüm! Uzun zaman sonra içten bir şekilde gülebildim.

****

''Baksana İmge! Ne kadar da hoş ama değil mi?'' Arkamı döndüğümde Sevil'in elindeki deri ve vücuda yapışan elbiseye baktım. Asla giyemeyeceğim o elbiseye. ''Hoşmuş aslında. Sana yakışır.'' dedim somurtarak. Gülümsedi ve elbiseyi alıp kabine doğru ilerledi. Vitrine göz atarken mini, alt kısmı tül ve üstü de rengarenk incilerle kaplı elbiseye takıldım. İnce detayları ve şık görünümüyle tam yaşıma uygun bir elbiseydi. İçimi çekerek kıyafete bakarken gözlerimi kırpıştırdım. ''Hanımefendi, arkadaşınıza mı olacaktı?'' Şaşkınlıkla ağzımı açtım. ''Bana olacak.'' dedim sert bir ifadeyle. ''Hahahhah,size uygun bedeni yok üzgünüm. Biz en fazla XXL beden ürünler satıyoruz.'' dedi alaycı bir ifadeyle ve söylenerek ilerledi.

Lütfen, sadece bunların bitmesini istiyorum.

TedaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin