BÖLÜM 13

1.7K 104 3
                                    

Hemşirem Ayşe teyzenin verdiği ilacı içtikten sonra bana getirdiği kahvaltıyı yedim.Minik bir tabakta iki zeytin,iki dilim peynir ve bir parça da ekmek vardı.Evet,işte kahvaltım.Gittikçe yemeklerin dozunu arttıracaklarmış.Zaten Alya'nın bana getirdiği yemekten sonra başka kimseden o gün içerisinde bir şey almaıştım.Sürekli camın dibinde durup etrafı seyretmiştim.Ama gün dünkü güneşe rağmen hava daha da bulutluydu.Ya da benim camlarım öyle gösteriyordu.Evimi özlemiştim.Babamı ve İlke'yi.Acaba o ne yapıyordur? Sürekli beni düşünüp arkamdan yas tutacak hali de yok ya.Arkadaşlarıyla birlikte mutludurlar.Zaten arkamdan üzülmesini de istemiyordum ki.Sadece mutlu olsun.''Bu yemek fazla az değil mi? Çok açım ben,ama.'' dedim ellerimi dizlerime bağlayarak.Ellerini belindeki havluya sildikten sonra bana döndü.Her zamanki gibi yüzündeki o ciddiliği koruyordu.''Üzgünüm ama bunu yemeniz gerektiği söylendi.''

Dudak büzdüm ve bana verilen kahvaltı tabağına iştahla baktım.Allah kimseyi aç bırakmasın,açlık gerçekten çok kötü bir şey.Tabaktaki peyniri ve zeytinleri ekmeğin arasına koydum ve hızlıca yedim.Ayşe Hanım başımda bekliyordu.Yemeğimi bitirdiğimi gördüğünde tepsiyi yatağıma koydu ve tekrardan yanıma geldi.''Sana iğne yapmam gerek,İmge.''

''İğne mi?'' diye sordum kaşlarımı çatarak.Acaba bu da mı tedavimin bir parçasıydı?! Cebindeki şırıngayı çıkarınca panikle başımı cama çevirdim.Kalçama mı yapacaktı yoksa koluma mı?

 Şırınganın içine ilacı koyduktan sonra kolumu uzatmamı istedi.Korkarak ona doğru uzattım.Yine canım acıyacaktı.Her zamanki gibi.Ama bu seferki farklı olacaktı çünkü bu acı bana faydalıydı.O ilaç benim kurtulmamı sağlayacaktı.Başta orası yara olacak ama sonradan iyileşecekti ve beni de iyileştirecekti.Umarım...

Şırıngayı koluma batırınca yüzümü buruşturarak başka yöne çevirdim.İğnenin ucu önce orayı yaktı ve sonra uyuşturdu.''Tamam.'' dediğinde pamuğu batırdığı yere bastırdı.Ardından da tepsiyi alıp odadan çıktı.Yine ve yine beni yalnız bıraktı.Yatağın uç kısmına yaslandığımda kenarda duran kitapçığı aldım.Kapağında kliniğin resmi duruyordu.Birkaç sayfaya daha baktıktan sonra oflayarak onu bir kenara bıraktım.Burada da yapılcak hiçbir şey yoktu ki.Arada camın kenarına gidip dışarıdaki insanları izliyordum ama yine eğlenceli olmuyordu.Kitap okumak istemiyordum,müzik dinlemek istemiyordum.Sadece uyumak ve mutlu olmak istiyordum.

Odamdan çıktım ve koridora doğru yürüdüm.Üstümdeki beyaz elbise dizlerime kadar uzuyordu ve bana bol geliyordu.Ama yine de kendimi üstümdeki beyaz elbise kadar temiz hissetmiyordum.''Pardon,bakar mısınız? Ben bahçeye çıkıyorum,haber vereyim dedim de.''

Kadın hemşire bana 'tamam' der gibi baktı ve ben de bundan cesaret alarak dışarıya çıktım.Kısa bir süreliğinde de olsa özgürlüğüme kavuşmuştum.Bir sürü yüzü solgun insan etrafta dolaşıyordu ve soluk yüzleri onları daha da korkunç gösteriyordu.Etrafa göz gezdirmeye devam ederken havada sallanan bir el dikkatimi çekmişti.Alya ve onun yanında da Simay bana bakıyordu.Alya'ysa gülümseyerek yanlarına oturmamı söylemeye çalıştı.Simay'ın yüzünü incelediğimde sürekli bakışlarını benden kaçırıyordu.Yanına oturduğumda derin bir nefes verdi ve bana baktı.''Merhaba.''diye fısıldadım.''Nasılsın,İmge?'' Alya'nın ani çıkışmasına karşılık tebessüm etti.En az benim eski halim kadar çılgındı bu kız.''İyiyim,siz?''

''Biz de iyiyiz,değil mi Simay?'' Yüzümü ona çevirdiğimde gözlerini benimkilerle buluşturdu ve sonunda kaybetmenin verdiği o hisle omuzları çöktü.''Ne var biliyor musun? Ben iyiyim,sen de iyi ol çünkü sürekli kendini suçluyorsun sanırım.'' Haklıydı,ilk başlarda onun krizinin tekrardan ortaya çıkma sebebinin ben olduğum düşünmüştüm.''Haklısın.Deneyeceğim.''dedim düşüncelerimi ona da açıklayarak.İşte o zamanlarda Pars beni desteklemeseydi belki de hep kendimi suçlayacaktım.Şimdi abarttığımı falan düşüneceksiniz ama o zaman siz de oraya olsaydınız benimle aynı şeyi düşünürdünüz.

''Sahi,diğerleri nerede?'' diyerek sessizliği bozdum.Alya düşünür gibi yapınca Simay araya girdi.''Onlar odalarındalar.Sürekli dışarı çıkmaları yasak normalde.Rehabilitasyon bölümünde oldukları için sürekli dışarı çıkamıyorlar.Biliyorsun,bağımlılar.'' Rehabilitasyon bölümünde tedavi olduğunu duymuştum fakat Yakup'un da orada olduğunu bilmiyordum.''Siz önceden de tanışıyor muydunuz?''

''Pek sayılmaz.Simay,ben ve Yakup tanışıyorduk.Pars'la da burada arkadaş olduk.''

Fakat buna rağmen arkadaşlıkları çok iyiydi.Simay elini saatine götürüp baktığında sıkıntıyla ofladı.''On dakika süre vermişlerdi.İzninizle,gitmem gerek.Tanıştığımıza memnun oldum İmge.''

''Ben de memnun oldum.''Dedim gülümseyerek.Koluna giren hemşireye döndü ve yavaştan ilerlemeye başladı.Sürekli başını gökyüzüne kaldırıyordu.Sanırım hastalığı bu kadar ilerlemişti.Ben onu incelemeye devam ederken birden arkasını döndü ve bana baktı.''Ha bu arada bu akşam bizim blokta toplanacağız,istersen gelebilirsin.Bir nevi moral düzeltme şeysi.''

Gitsem iyi olurdu çünkü burada gerçekten kendimi kaybediyordum,yalnızlıktan.Her ne kadar gündüzleri bizimkilerle birlikte olsam da.Geceleri tekrardan yalnızlığımla baş başa kalıyordum.''Olur.''diye cevapladım.''Benim için de çok iyi olur.''

TedaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin