BÖLÜM 34

1.1K 70 11
                                    


Uyandığımda saat 9.45'ti.Esneyerek yerimden doğruldum ve etrafa bir göz gezdirdim.Eşyalarım masanın üstündeydi ve çoğu da toplanmayı bekliyordu.Toplanmak mı? Klinikteki son günlerimi geçirdiğimi söylememe gerek yok herhalde.Evet,ne çabukta iyileşmiştim.İşte şimdi zayıflamış ve sağlığı yerinde olan bir kız olarak evime dönecektim.

Kalkmak için yavaşça harekete geçtim.Soğuktan donmuş olan ayaklarım beyaz zemine değdiğinde vücudumu kısa bir titreme kapladı.Aceleyle üstümü değiştirdikten sonra biraz hava almak için bahçeye çıktım.Dün akşam kediciğime bakmak için buraya geldiğimde çok büyük bir sürprizle karşılaşmıştım.

Benim minik kedim kaçmıştı.

Ona yaptığım yuvada bir tek hırkamı ve parçalanmış karton kutuları bulduğumda biraz üzülmüştüm.Bir yandan da gitmesi iyi olmuştu çünkü ben olmazsam ona kim bakardı ki?

Geriye bir tek çiçeğim kalmıştı.Onun da burada kalmasını istiyordum,benden sonra gelen hastaya tıpkı bana olduğu gibi bir umut kaynağı olurdu.

''Günaydın,hanımefendi.''

Arkamı yavaşça döndüğümde bana gülümseyerek bakan bir çocuk gördüm.Benden küçük olduğu kesindi.Esmerdi ve burnunun yanında minik bir ben vardı.Saçlarını sağa doğru yatırmıştı ve böylece boynundaki dövme ortaya çıkmıştı.Karizmatikti ama yine de bana göre hala küçüktü.

''Merhaba,sana da günaydın.'' Boyu benden hemen hemen üç santimetre kadar uzundu.Kemikli olduğu için de kilolu gibi görünüyordu.

Kilo mu? Durduk yere yine konuyu kiloya getirdiğinin farkında mısın,İmge? O salak bilinçaltından kilo kelimesini at artık.

''Sanırım,Alya'nın yakın arkadaşısınız.''dediğimde hemen dikkatimi çocuğa verdim.Alya mı?!

''E-evet arkadaşıyım.Bana neden onu soruyorsunuz ki?''

''Bak,endişelenme lütfen.'' Elini omzuma koyduğu anda kendimi hemen geri çektim.Bu kadar kısa bir sürede samimi olmam iyi olmazdı.

''Sen kimsin?''

''...''

Bir süre daha konuşmayıp yüzüme bakmaya devam edince gitmeye karar verdim. 

''Dur! Ben,Alya'nın erkek kardeşiyim ama bunu sana söylemedim.Biliyorum,seni biraz korkutmuş olabilirim,özür dilerim.Sadece onun hakkında bir haberi söylemek için gelmiştim.B-''

''O nasıl?!''diye agresif bir sesle konuştuğumda derin bir nefes aldı ve ensesini kaşıdı.Kalbime oturan o duyguya bir anlam veremedim.Alya da ölemezdi.Özellikle bu dünya o mutlu ve güçlü kızı elimizden alamazdı.Dünya o kadar acımasızdı ki,kıskandığı her şeyi öldürüyordu.

''Sakın...Bana onun da öldüğünü söyleme.'' Elimi uzatarak konuşmasını engelledim ve yavaş yavaş geriye doğru adımlar attım.Sırtım ağaca çarptığında durmak zorunda kaldım.

''Lanet olsun,yine yanlış anladın.O ölmedi.Hatta durumu çok iyi ve sağlığına kavuştu.Derya Hanım'a söylediğimde bu müjdeli haberi sana da söylememi istedi.Sen de durduk yere ablamı öldürdün.''

Elimi alnıma koyarak ciğerlerimdeki nefesi dışarıya gönderdim.Allah'ım sana şükürler olsun,onu bize bağışladın.En son gördüğümde kanlar içinde yatan o kız,şimdi iyiydi ya...

Sana da teşekkürler Dünya,kıskançlığının vicdanından büyük olmadığı için.

***

''İmge,kitabını da koydun mu çantaya?'' Ayşe hemşire gülümseyerek yanıma geldi ve elindeki kazağımı da bavuluma yerleştirdi.''Koydum.''

''Tamam öyleyse,gitme vakti değil mi?'' Dudaklarımı büzerek başımı olumlu anlamda salladım..Bu odada geçirdiğim bir buçuk ay vardı.Kimi zaman iyi anılar yaşamıştım,kimi zaman da kötü anılar yaşamıştım.

Burası benim karanlık yoluma ışık tutan bir yerdi ve benim yaşamamı sağlamıştı.Şimdi de gidiyordum ve mutluydum.Hem buraya gelmeden önce anneme' gidiyorum ve geri geleceğim' dememiş miydim?

Evet,şimdi de gidip o kadına gününü gösterecektim.

''Bence gitmeden önce Derya Hanım'ın yanına da uğra,kadının sana çok emeği geçti.''dedi.Gülümsedim ve konuşmak için dudaklarımı araladım.''Gideceğim,zaten başka uğrayacağım yerler de var.''

''Peki,ben eşyalarını otobüse bırakıyorum.'' Başımla onayladım.Ardından koşar adımlarla Derya Hanım'ın odasına doğru gittim.Kapısını tıklatıp içeri girdim.''Derya Hanım,ben gidiyorum.'' Her zamanki gibi elinde olduğu o neskafeyi masanın üstüne koydu ve yanıma geldi.Yüzünde her an ağlayacak bir ifade vardı.

''Gidiyordun değil mi? İmge,benim güçlü kızım.Sana yanıma geldiğin günden beridir o kadar çok güveniyrdum ki...Bu hastalığın seni yenmesi engelledin ve sen onu yendin.Seni gönülden tebrik ederim.''

Gözlerimin dolmasından dolayı sadece sarılabilmiştim.O da benim buradaki annem gibi olmuştu.Aslında dediği bu savaşı kazanmam da bana yardımcı olan şey onun desteği ve sabrıydı.

Kendimi geriye çektim ve gülümseyerek yüzüne baktım.''Ben Simay'ın yanına da uğrayacağım.Kendinize iyi bakın.''

''Tamam canım,yine bir sorunun olursa her zaman beni arayabilirsin.Her an! Konuştuklarımızı unutma ve fazla da yemek yeme.''

''Teşekkür ederim,her şey için.''dedim ve daha fazla dayanamayarak odasından çıktım.Gözyaşlarım yüzümü kaplarken düşündüğüm tek şey,böyle güzel insanları nasıl hak ettiğimdi.

TedaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin