''İmge,uyan artık.İmge!'' Birinin ismimi söylediğini duyduğumda yavaşça göz kapaklarımı araladım.O kadar yorgundum ki sanki bütün her şey üstüme yıkılıyor gibiydi.Derin bir nefes alarak uzandığım yerden kalktım.Kafam Pars'ın dizlerinin üstündeydi ve üstümde de onun ceketi örtülüydü.
‘’Günaydın.’’diyerek birden üstüne atladım.Kollarımı boynuna doladım ve kokusunu içime çektim.O benim her şeyimdi.Ağabeyim,ailem,arkadaşım,her şeyimdi.Destek aldığım bir insandı.’’Sana da günaydın,minik kardeşim.’'
Hiç beklemediğim bir anda karnımı gıdıklamaya başladığında güldüm.Kahkahalarımız neredeyse tüm odada yankılanıyordu.İlk başta bu hoşuma gitse de sonradan gerçekten sıkılmaya başlamıştım.O da bunu anlayıp durdu.İkimiz de durduğumuzda üstüme çıktığını fark ettim.Yani sanırım biz fark etmemiştik.Ama onun için aramızdaki bu yakınlık önemli gibi görünmüyordu.Üstüme fazla ağırlık vermemeye çalışarak başını boynuma gömdü.Nefesi boynumu gıdıklamaya başladığında kahkahalarla güldüm.’’Baksana sen,yapma şunu.’’
Başını kaldırdı ve ‘’Bunu mu?’’dedikten sonra aynı şeyi tekrardan yaptı.Boynuma nefesini üflüyordu ve gıdıklanmamı sağlıyordu.Ben ondan çok huylanırdım!
‘’Pars!’’
‘’Ne var? Yoksa yine döver misin?’’ diye sordu.Bir anlık pişmanlık ve üzüntüyle kalakaldım.Sağ elimi sol yanağına koydum ve yavaşça okşamaya başladım.’’Ya,özür dilerim,yapmamalıydım.Biliyorum.’'
Bir süre konuşmadan bana baktı ve alnıma minik bir öpücük kondurdu.’’Hadi gidelim.’’ Bir dur çocuk, hemen nereye böyle? Nereye gideceğimizi sorduğumda konuşmadı ama göz kırptı.Allah’ım bu yakışıklı çocuğa neden akıl vermedin? Peki,gidelim ve görelim.’’Hadi,acele etsene sen.’’ Bileğimi tutup beni arkadan sürüklemeye başladı.Bir an fark etmeden bileğimi sıktığında yüzümü buruşturdum.Bu bembeyaz tenimde de ne güzel durmuştu öyle o morluk.O da sanırım acıttığını fark edince bir an duraksadı ve bileğimdeki o yeri dudaklarının üstüne koydu ve minik bir öpücük kondurdu.Hem odun hem de anlayışlı.
Arka bahçeye geldiğimizde gözlerimle kedimi bulmaya çalıştım.Her yer yağmurdan dolayı ıslaktı.Ağaçların dallarından sular damlıyordu.Toprak kokusu her yeri sarmıştı ama hava hala karanlıktı.Kediye yaptığım minik sığınağa baktım.Kedicik içinde masumca uyuyordu ve çok tatlı görünüyordu.
‘’Daha fazla nereye gidebiliriz?’’diye sordum.’’Sus ve takip et.’’dedi.Demirliklerin olduğu yere geldiğimizde kaşlarımı çattım.Elimi bırakıp demirliklerin üstünden atladığında şaşkınlıkla ona bakakaldım.’’Şu an klinikten kaçtığımızın farkındasın değil mi?’’
Omuz silkti ve bana da ellerini uzattı.’’Hadi gel ben seni tutarım.’’ Karşımda duran uzun demirliklere bakıp yutkundum.’’Ne demek ben seni tutarım? Bak burada kameralar vardır.’’
Gözlerini devirdi ve konuşmak için dudaklarını araladı.’’Korkma,zaten çıkıp geri geleceğiz.Bir şey olmaz.Güven bana.’’Endişeyle ellerimi demirliklere attım ve yavaşça yukarı doğru tırmanmaya başladım.
Önce sağ ayağımı attım ve ardından da yere baktım.Çok az bir yer kalmıştı ama ben inmeye korkuyordum.Ayağımı karşı tarafa attım ve geriye doğru bir adım daha attım.Ellerini belime koydu ve daha rahat inmemi sağladı.Ayaklarım yere bastığında derin bir nefes verdim.Çok şükür.
‘’E,şimdi ne olacak?’’
‘’Şimdi asıl istediğim şey olacak.Sen beni takip,gerisini bana bırak.’’ Gülümseyerek başımı salladığımda sürprizi merak etmeye başlamıştım. Bugün Pars’a bir şeyler oluyordu ama. Hadi hayırlısı!
Koşarak ağaçların arasında geçti. Elleriyle beni de yanına çağırınca koşarak gittim.Arkama geçti ve kollarıyla bana sıkı sıkı sarıldı.’’Gözlerini kapa ve ben aç diyene kadar açma.’’ Dediğini itiraz etmeden yaptım.Heyecandan ağzım kulaklarımda atıyordu. Yaprak çatırtı seslerini duyunca yürüdüğümüzü anladım.Yavaşça gözlerimi açtı ve karşımdaki kızı elleriyle işaret etti.Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyordum.Gözlerim dolarken koşarak gidip onun boynuna atladım.
''İlke!''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tedavi
ChickLitHastalıklı bir kız,yıllardır bundan habersiz yaşıyordu.Kilosu gençliğinde onun en büyük sorunu olmuştu ve artık hayatından nefret eder hale gelmişti. ***** Yine yüzüm bembeyaz olmuş bir biçimde tuvaletten çıktım.Elimi dipleri ıslanmış saçlarımın ara...