BÖLÜM 27

1.2K 79 3
                                    

 Video olarak Bulimia olan bir kızın yaşam öyküsü var onu koydum.İzleyebilirsiniz.Hikayenin gidişatı hakkında beni bilgilendirirseniz sevinirim. ^^

‘’İlke?!’’ Şaşkınlıkla karşımdaki genç kıza bakmaya devam ediyordum.Buraya nasıl gelmişti,kim getirmişti? Ya da beni ziyaretçi olarak değil de bu şekilde görmek istemişti? Kollarımı boynuna sıkıca sardım.

Onu o kadar çok özlemiştim ki.Aklımdan hiç onu görmek geçmemişti.’’Abla,seni çok özledim.’’ Hıçkırıklarını duyduğum zaman gözlerimi sıkıca kapattım.’’İmge,ben gideyim istersen.Siz rahat rahat konuşun.’’ Başımı olumlu anlamda salladım ve Pars'ın çalılıkların arasında kayboluşunu izledim.

‘’İlke,sen nasıl da büyümüşsün böyle.’’diye fısıldadım ona hayranlıkla bakarken.O güzel fiziği hiç bozulmamıştı.Biraz boyu uzamış saçlarını da küt kestirmişti.’’Kilon…Kilo almışsın abla.’’ Gözleri dolu dolu olmuştu.

Şu an o kadar sevimli görünüyordu ki.Artık birisi bana kilo almışsın dediklerinde üzülmüyordum aksine mutlu oluyordum.Tabi aşırıya kaçmayacak şekilde bir kilo olduğu zamanlarda.

‘’Seni kim buraya getirdi?’’ Önüne düşen bir tutam saçı kulağının arkasına yerleştirdim.’’Pars ağabey.’’ Derin bir nefes aldı ve konuşmak için dudaklarını araladı.’’Abla,Pars ağabey çok iyi birisi.Biliyor musun bana burada ne kadar iyi arkadaşlıklar elde ettiğinden bahsetti.Sen mutluysan ben de çok mutluyum.’'

‘’Evet,burada çok güzel arkadaşlıklar edindim.Hepsi gerçekten çok iyiler.’’

Saçlarını okşadım ve ona tekrardan sarıldım.’’Derslerimden dolayı  ve şeyden dolayı gelemiyordum.Şeyden…’’

Gözlerimi devirdim.’’Annem izin vermedi,değil mi?’’ Başını öne eğdi.’’Evet,babamla ikimiz çok gelmek istedik ama annem yarın gidersiniz diye sürekli geçiştirince...’’

Sertçe yutkundum.’’Annem izin vermedi,ha?’’ Kahkahalarla gülmeye başladım.Ama komik olduğu için değil sinirimden gülüyordum.’’Olsun.Şu anda buradasın ya.Önemli olan da bu değil mi?’’

Gözyaşlarının arasından gülümsedi

‘’Neyse benim okuluma gitmem gerek. Bundan sonra sürekli seni görmeye geleceğim.’

Okulu vardı ama ta şehrin sonuna beni görmeye geliyordu.Ben bu kıza nelerimi vermezdim.’’Seni seviyorum abla.’’

‘’Ben de seviyorum ablacığım.’’ Son kez bana sarıldığında saçlarının kokusunu içime çektim.Gidecekti ama geri gelecekti.Sonuçta bana söz vermişti ve o verdiği sözleri tutardı.

Yanımdan hiçbir şey demeden ayrıldığında arkasından bakakaldım.Yavaş adımlarla karşıda duran beni bekleyen Pars’ın yanına doğru yürüdüm.Kollarını açtı ve ben de hiç düşünmeden onların arasına girdim.Vücudumu iyice kendisininkine bastırdı ve bana varlığıyla güç verdi.’’Her şey için teşekkür ederim.Varlığın için,İlke’yi yanıma kadar getirdiğin için.’’ Gözlerime dikkatlice baktı ve tebessüm etti.’’O kadar güzel ve masumsun ki.’’

 Yanaklarım utançtan kızarırken ilk defa onun dediklerini en iliklerime kadar hissettim.Konuşamamıştım çünkü söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı.O yaklaştıkça kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu.Aramızda çok az bir mesafe varken gözlerini sıkıca kapattı.Başıma minik bir öpücük kondurdu ve kulağıma doğru fısıldadı.

‘’Hadi gidelim,meraklanmasınlar.’'

***
Kimseye görünmeden yemekhaneye doğru ilerledim.Yokluğumu kimsenin fark etmemesi biraz ilginç gelse de yine de iyiydi.Kaybolsaydım zaten bunu bir tek hissedebilen Pars olabilirdi.Diğerleri değil.''Biraz daha yumurta istiyorum.'' Elimdeki tabağı aşçı kadına uzattım.Kadın diyet listeme baktıktan sonra minik bıldırcın yumurtalarından koydu.Gözlerimi devirdim,büyük verse ne olurdu sanki?

Neymiş fazla protein almış olursun da,yok ondan fazla yersen kusarsın da.Sanki beni çok önemsiyorlar da.Tabağımdakileri de hızlıca yiyip bitirdim ve ellerimi yıkamak için lavaboya gittim.Kızlı erkekli ayrımışlardı ve tuvaletler gerçekten temizdi.Kliniği seviyordum.Benim bu karanlık yolumda yürüyebilmem için beyaz bir ışık tutmuşlardı.İlke'nin de dediği gibi önce zayıflamış sonra da kaybettiğim kilolarımı geri almay başlamıştım.Artık eskiden olan tıkanırcasına yeme durumlarım söz konusu olamazdı.Ya da daha rahat kusabilmem için içtiğim kusturucu ilaçlar,karnımda ve vücudumda biriken o yağ tabakaları da yoktu artık.Olmayacaklardı da.

''İmge,beni bekle tatlım!'' Arkama döndüğümde Derya Hanım heyecanla bana bakıyordu.''İşin varsa hallet,seni odama bekliyorum.'' İşim varsa halledeyim.İşim var mıydı? Sanırım içmem gereken ilaçlarımdan bahsediyordu.Odama gittim ve kapıyı arkamdan kapattım.Yatağımın yanına konulan tepsideki ilaçları ve içindeki bir bardak suyu hazırladım.Dolabıma giderek içinden çıkardığım gri renkli uzun elbiseyi üstüme geçirdim.En son olarak da mor renkli hırkamı giyindim.Odamdan tam çıkacak iken ilaçlarımı yuttum ve kapıyı ardımdan kapattım.

İlaçlarımı almış,üstümü değiştirmiştim.Sanırım başka yapacak bir işim kalmamıştı.Kedim haricinde.Koşarak kedinin yanına gittim ve ona yaptığım yuvanın dibine çöktüm.Mışıl mışıl uyuyordu ve çok tatlı görünüyordu.Üstüne örttüğüm hırka umarım onu sıcak tutmaya yetmiştir.

Kedime de baktığıma göre bugğn yapacak bir işim kalmamıştı.Diyetisyeni,psikiyatristimi,diş doktorunu ve kadın doğum doktorunu görmek haricinde...

TedaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin