Tedavi

BÖLÜM 25

Rüzgar,elbisemin eteklerini bir o yana bir bu yana savuruyordu.Soğuğu iliklerime kadar hissediyordum,yağmursa hala eski şiddetinde yağmaya devam ediyordu.Pars'a tokat atmıştım.Ona vurmamdaki amacı bile tam çözememiştim.Sanırım buraya gelmesinin tek bir sebebi vardı o da sigrasını rahatça içmesiydi.Rahatça dediğim kimse olmadan.Nasılsa arka bahçeye bu saatte ve bu havada kimse gelmezdi.Yani gelemezlerdi diye düşünmüştür.''Neden bana vurdun?'' diye tısladı dişlerinin arasından.Ellerim ve ayaklarım korkudan titriyor,ne yapacağımı bilmiyordum.

''B-ben...'' Ayaklarım geriye doğru yavaş yavaş adım atarken Pars'ta üzerime geliyordu.'Konuşsana!' diye bağırdı iç sesim.Konuşmazsam belki olay daha da büyüyebilirdi.Hem daha yeni aramızdaki buzları eritmiştik,bir de onları ateşimizle yakmaya gerek yoktu sanırım.

''İmge! Sana dedim.Bana,neden vurdun?'' Her kelimesine tek tek vurgu yaparak cümlesini bitirdi.Önüme gelen ıslak saçlardan dolayı etrafımı net göremiyordum.Saçlarımın ucundan damlalar akarak yere süzülüyorlardı.Üstümdeki elbise yağmurun verdiği ıslaklıktan dolayı üstüme yapışıyordu.Bir de rüzgar eteklerini savurunca bedenim buz gibi kesiliyordu.Neden vurmuştum ona?

 Tam ağzımı açıp ona gerçekleri söyleyecekken bir şey sanki beni durdurdu.Yakup.Aklıma o gün Yakup'a yaptığı şeyler gelmişti.Ona bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu söylemiş ve çocuğa herkesin içinde tehditler savurmuştu.Bu yüzden bana da aynısını yapar diye düşünüyordum.Konuşmaya korkuyordum.

''Neden diye sordum sana!''diye dayattı ve parmaklarıyla bileğimi sıkıca sıktı.Yüzümü ekşiterek geriye çekildim.Bileğimi sıktığı için canımı acıtmıştı.Parmakları beyaz tenimin üstünde kırmızı izler bırakmıştı.''Ne yaptığını sanıyorsun sen,ha? Bana bir daha sakın böyle yaklaşma.''

Ani çıkışımdan dolayı bir an afallasa da hemen kendisini toparladı.''Sana neden tokat attığımı mı merak ediyorsun.Söyleyim o zaman.Buraya gelmendeki nedeninin sigara içmek olduğunu düşünüşmüştüm.Sen de kekeleyip konuşmadığında da öyle düşündüm işte.''

Bakışları yaptığım itiraftan dolayı yumuşadı.Yağmur hızını azalttı ama hava hala kapkaraydı.''İmge...'' Şimşekler çaktığında refleks olarak elimle başımı kapadım.O kadar çok üşümüştüm ki,hırkamı da zaten kediye vermiştim.Banklardan birine yavaşça oturdum.Gitmek istiyordum.Hem de hemen.Nereye olursa olsun.

Omzumda bir el hissettiğimde arkamı döndüm ve bana bakan iki çift gözle karşılaştım.''Sanırım bayan tahminlerinizde yanıldınız ben buraya sigara içmeye gelmemiştim.Size bunu vermek istemiştim.Yanlış anlamayın ama sizi buraya gelirken gördüm ve ben de takip ettim.'' Bu 'sizli,bizli' konuşmasından dolayı biraz yumuşar gibi olmuştum.Kendimi tutamayıp güldüğümde,tebessüm etti.Arkasına sakladığı elinden minik bir gül çıkınca şaşkınlıkla ağzımı açtım.''Sana bunu vermek için gelmiştim,sürprizi bozulmasın diye de sen sorunca cevap veremedim.''O kadar şaşkındım ki.Elindeki kırmızı gülü benim avuçlarımın arasına koyduğunda gözlerimi kapadım.

Bu çocuk,sonbaharın bu yağmurlu havasında,sabahın bilinmedik bir saatinde bana çiçek getiriyordu ve ben de onu tokatla ödüllendiriyordum.Elimdeki kıpkırmızı gülü incelemek için burnuma götürdüğümde bileğimi ters çevirmiştim.Bu yüzden de acımıştı.Yüz ifademden de bunu anladı.Vakit kaybetmeden yanıma oturdu ve bileğimi avuçlarının arasına aldı.Ellerim ve parmaklarım onunkilere göre ne de küçük kalıyorlardı.Minik kız İmge ve vahşi kurt Pars.Sahi ya acaba Pars'ın isminin anlamı neydi?

''İsminin anlamı ne?'' diye fısıldadım.Bileğimi okşayıp usulca öptü.Yüzüme baktığında bu sorunun cevabını gerçekten merak etmeye başlamıştım.''Nereden çıktı ki şimdi bu?''Omuz silktim.

''Hiç,sadece merak ettim.Pars,Paris'i andırıyor.''

Güldü.''Hayır,anlamı Paris'le alakalı değil.Pars yırtıcı hayvan demek.''

Yırtıcı hayvan,bir insana kendi ismi hiç bu kadar yakışır mıydı? Gerçekten fazla tehlikeli ve yırtıcı birisiydi Pars ama çok şükür ki hayvan değildi.''Senin isminin anlamı ne peki?''

Düşündüm.İsmimin anlamı gerçekten neydi?

''Zihinde tasarlanan,gerçekleşmesi özlenen şey.Hayal...''

O sorduğunda ismimin bana da ne kadar uyduğunu fark ettim.Benim hayatım zaten hep gerçekleşmesini umduğum şeylerle doluydu.