BÖLÜM 31

1.1K 70 14
                                    

Mutlu olmak.İki kelimeden oluşan bu cümle son zamanlarda benim için imkansız gibi görünen bir olaydı.Mutlu olmak için ne kadar çabalasam da sonuç hep başarısız oluyordu.

Başımı omzundan kaldırdım ve elimi yanağına dokundurdum.Bu mükemmel surata sigara ve alkol kullanan bir bağımlı sıfatı yakışmıyordu.

"Eline ne oldu senin?"dediğinde bakışlarımı kaçırdım."Bir şey olduğu yok.İyiyim ben."diye fısıldadım."Kanıyor İmge,bu basit bir şey degil."

Avucumu elinin arasına aldı ve içine minik bir öpücük kondurdu."Serumun iğnesini aceleyle çekmiştim bu yüzden kanıyordur.Ha bir de,buraya doğru koşarken gül ağacının dikenine çizdirdim."

Belime sarılı olan kolunu daha da sıktı ve bana böyle bana sıkıca sarılmış oldu."İmge gitmem gerek.Normalde buradan taburcu oldum ama hala klinikteyim."

"Daha sonra gel ama.Beni burada yalnız başıma bırakma."
Evet,bu sefer de gidiyordu ama en azından bana veda ediyordu.
Onun beni görmeden gitmesi o kadar kötü olurdu ki.

Ellerini yere koyarak destek aldı ve ayağa kalktı.Ben de kalkmaya çalışırken kolumu tuttu ve bana da yardım etti.

***
"İmge,seni odama bekliyorum canım."
 Derya Hanım'ın yüzüne baktım.Sesi gergin gibi geliyordu ve sinirli olduğu hareketlerinden belliydi.

"Tamam,Derya Hanım."diyerek onu onayladım.Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp acil bölümüne geldiğimde içimden bir ses yavaşlamam gerektiğini söyledi.

Yavaş adımlarla içeri girdim ve etrafımdaki hastalara baktım.Benim de hayatım bunlarınki gibi geçmişti.Hep hastaneden hastaneye gidiyordum ve kilolarımdan kurtulmaya çalışıyordum.

Tabi gençliğimdeki yaptığım o kusma hareketinin tüm hayatıma mal olacağını bilseydim asla yapmazdım.

Sağ köşede burnunda oksijen maskesi takılı olan Simay yatıyordu.Yanına gittim ve baş ucuna oturdum.Ah,be arkadaşım.Ne hallere düştük biz böyle.

Soğuktan buz gibi olan elini avuçlarımın arasına aldım."Nasılsın Simay?"
Beni duymadığını bildiğim halde onunla konuşmaya  devam ettim.Zaten konuşmaya fazlasıyla ihtiyacım var."Biliyor musun,çok yalnızım.Alya'ya ne olduğunu uzun bir süredir bilmiyoruz.En son ağır yaralı bir şekilde bulunmuştu ve hastaneye sevk edilmişti.Şimdi öldü mü,yaşıyor mu haberim bile yok.Yakup'sa...O gitti biliyorum.Krizlerinden birisini geçirdi ve daha fazla dayanamayarak altın vuruşunu yaptı.Bak,o gitti ve yanında birçok kişiyi de götürdü.Bense,kilolarımı verdim.Şimdi de normal bir şekilde yemek yiyebiliyorum.Ama sen...''

Gözyaşlarımın akmasını engellemeye çalıştım ve vücudum için gerekli olan nefesi içime aldım.Titreyen sesimi kontrol edebildiğimde konuşmama kaldığım yerden devam ettim. 

"Pars da gitti.Kimse kalmadı yanımda.Bir sen varsın ama senin de varlığın yokluğun belli bile değil.Artık yanıma gel,Simay.Lütfen.Bizim hala açılmayı bekleyen acılarla dolu kutularımız var.Onların anahtarları sadece ikimizin yüreğinde saklı.Gel artık,serbest bırakalım o acılarımızı.''

TedaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin