Huzur;Bir insan bir çok şekilde huzur bulabilirdi değil mi?Kimisi müzik dinleyerek,bazıları kitap okuyarak.En çokta sessizlikte huzur bulurlar ama bir insan sevdiğinin yanında'da huzur bulabilirdi.Onunla konuşurken bir değişik hissedersin sesi seni rahatlatır veya mesajları.Tüm gün onu beklersin huzur bulmak için.O geldiğinde ise huzuruna kavuşursun.
İşte Burak'ta uzun zaman sonra huzurunun yanındaydı.
Kafasını sevdiğinin omzuna yaslarken,elini tutan elin sahibine gülümsedi.Böyle olacağını tahmin etmiyordu.Kaan'ın ondan hoşlandığını çok düşük bir ihtimal düşünürken şimdi hayalleri gerçek oluyordu.
Burak'ın unuttuğu bir şey vardı,daha yolun başındaydılar.Hayallerinin suya düşmeyeceğini bilemezdi,ve Burak yüzme bilmediği için o hayallerine veda etme oranı oldukça yüksekti.
"Ben acıktım küçük."Gözlerini doyamadığı gözlere çevirip onunda ona baktığını gördü.Ne diyebilirdi'ki sabahtan beri buradaydı sonuçta.
Burak'ta ne kadar yemek yese'de bildiğiniz üzere annesinin soruları üzerine evden o güzelim kahvaltıyı yarıda bırakıp çıkmıştı.Birde işin içine heyecan girmişti ve epey bir acıkmıştı.
Göz temasını kesmeyerek cevap verdi."Bende acıktım"
''O zaman bekle beni burada arabadan bir şey alıp geliyorum.''
Elleri;sımsıkı tuttuğu ellerden ayrılıp arabaya doğru gidişini izledi.Tabi bu sırada Kaan'ı kesmişti ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.
Elindeki sandivinçlerle dönen Kaan'a gülüp bedenini önüne döndürdü.
Sandivinç güzel fikirdi fakat Burak karşısında o varken yemek yiyemiyordu'ki.Utanıyordu evet bunca zaman nasıl yedi diye düşünürseniz yiyemedi,hep bir bahane uydurup gitti veya iştahım yok diyerek yalan söyledi.
***
Kaan sandivinçi hayvan gibi iki dakika bitirmiş,tüm bakışlarını Burak'ın üzerine dikmiş ve utanmasını sağlamıştı.Eh normal olarak yemeğini yiyememişti.Yemeğini kenarı koyduğunda ise Kaan çok zayıf olduğunu söyleyerek ağzına tıkmıştı.Burak ise,neye uğradığını şaşırıp kısa bir boğulma tehlikesi atlatmıştı.
Şimdi ise sanki bir kaç saat önce duygularını birbirlerine anlatmamış gibi,iki yabancı şeklinde yan yana bankta oturuyorlardı.Bazen Kaan Burak'ı izliyor.Bazende Burak Kaan'ı.
***
Güneş batmaya,hava kararmaya başlamıştı.Hava ise en sevdiği haldeydi.
Gözünden akan bir damla yaşı tek eliyle hızla silip,manzarayı izlemeye devam etti.Şimdi diyeceksiniz,neden ağlıyor bu mal.Bu sefer üzüntüden değil mutluluktan akıyordu göz yaşları.
Gök gürüldemesiyle yerinde ürperirken.Bir göz yaşı dağa aktı gözünden. Gök gürüldemesinden hep korkmuştu.Bir sebebi yoktu her gök gürüldemesinde tüyleri diken dikken oluyor,daha sonra gözünden yaşlar akmaya başlıyordu.
Sevdiğinin küfür etmesiyle sulu gözlerini diğer tarafa çevirdi.''Siktir.Sen gök gürültüsünden korkarsın.''
Kafası Kaan'ın tarafına doğru çevrilirken bakışlarını yere dikti.''Gözlerime bak küçük.''Gözlerini ürkek ve yavaş bir şekilde sevdiğinin gözlerine baktı.Sevdiğinin gözlerindeki gördüğü endişe duygusu şaşırtırken yanağında hissettiği elle başını biraz dağa eğip.Göz yaşını silmesine izin verdi.
''Korkma küçüğüm,korkulacak bir şey yok sadece bir ses.Ben senin yanındayım.''
Vücuduna dolanan ellerle bedenini Kaan'a biraz daha yaklaştırıp başını göğsüne koydu. Onu şuan sadece Kaan'ın sarılması sakinleştire bilirdi.
''Biraz daha iyi misin?''Başını koyduğu göğsünden kaldırmayıp olumlu bir şekilde sallayıp daha okuldu.
İşte tekrar huzuruna kavuşmuştu.Kaan onun ilacıydı onun, kendi açtığı yaraları iyileştiren bir merhem'di.
Yağmurun aniden başlaması sonucu,ıslanmışlardı.Sevdiceği onun daha fazla ıslanmasını istemediği için evine bırakmış kendisi'de eve gitmişti.Kıyafetleri şuan adeta çamaşır makinesinden yeni çıkmışa benziyordu.
Kıyafetleri üzerinden çıkartıp kurulandı.Dolabından pijamalarını çıkarıp üstünü değiştirip annesinin yemeğe çağırmasıyla aşağa inip karnını doyurdu.
***
Test kitabını kapatıp bir kenara atarken bir kez daha küfür etti.Kafası patlamıştı bunları çözerken.Çalışma masasından kalkıp.Sürüne,sürüne yatağına ulaşabilmişti.
Gök gürülderken kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu.Gözlerini kapatıp içinden kendisine sakin ol emirleri yağdırırken.Kaan'ın onu nasıl sakinleştirdiğini hayal etti fakat sadece etti.Hiçbir işe yaramamıştı gerçeğinin yerini tutmuyordu'ki.
Bacaklarını yatağında kendisine doğru çekip bir kez daha gözlerini kapatıp denedi,ama yine sadece denemiş oldu,yine hiçbir işe yaramamıştı çünkü.
Gök gürüldemesi her seferinde daha şiddetli çakarken,ağlaması dahada şiddetleniyordu.Kaan'a sarılmaya ihtiyacı vardı kafasını göğsüne yaslayıp sakinleşmeye,huzuruna kavuşmak istiyordu.Ona sarılıp uyumak istiyordu.
°
Selam.Koş Kaan koş Burak korkuyor.
Bu bölüm hiç hoşuma gitmedi.İlham perim kayboldu.
Birazdan texting yayınlıcam.
Votelemeyi ve yorum yapıp beni takip etmeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Hükümdarı [BxB]
RandomÖpüyorum gökyüzü gibi bakan gözlerinden. ''Benim bir mucizeye ihtiyacım vardı ve hayat karşıma seni çıkardı.''Sevdiğinin söylediği cümle karşısında gözlerini seyrettiği manzaradan kaldırıp dizinde yatan sevdiğine baktı ondan böyle cümleler duymaya...