Öpüyorum gökyüzü gibi bakan gözlerinden.
''Benim bir mucizeye ihtiyacım vardı ve hayat karşıma seni çıkardı.''Sevdiğinin söylediği cümle karşısında gözlerini seyrettiği manzaradan kaldırıp dizinde yatan sevdiğine baktı ondan böyle cümleler duymaya...
"Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi."
🎡
Saatlerdir tek yaptığım tavanım'la birlikte bakışmaktı, o bana ben o bana ben ona.İyice sıyırmıştım üstelik birde sıcaktı sucuğa dönmüştüm iyice.Hep Kaan'ı özlemenin yan etkileriydi bunlar.Neymiş işim var Burak sonra konuşalım başlarım işine be.Bir sürü mesaj atmıştım ama hala tık yoktu.Tekrar diyorum delirdim.
''Kardeşim Kaan değilsen arama beni duygularımla ne oynuyorsun ulan.''Kısa bir süre sessizlik oluştuktan sonra tekrar gözlerimi devirdim."Arıyorsun madem konuşsana Mert mal mısın?Ya da bu soruyu sormadım say öylesin çünkü."Güldüğünü duyunca gözlerimi devirdim.
"Kanka size geleyim mi?Anan baban evdeler mi?"Gelme desem tavanımla bakışmaya devam edecektim.Gel desem bu beni delirtirdi ama olsun en azından Kaan diye diye delirtirdim belki.''Tamam gel yoklar.''Telefonu kapatıp bir mesaj var mı diye baktım ama yoktu dudaklarımı büzüp yüzüstü yattım bu sefer.Annem iş yerindeki arkadaşına oturmaya gitmiş, babamda kahveye çıkmıştı.Sabahları olduğum gibi nadirde olsa bu gecede yalnızdım evde. Mert arayana kadar tabi.
Annemle aram yavaş yavaş eskiye dönüyordu.Babama bir şey söylememişti vede özür dilemişti yaptığından dolayı ama haklıydı kadın.Az bile tepki vermişti.Bunun sayesinde daha çok üstüme düşmeye başlamıştı.Kaan'a tavrı ise biraz daha yumuşamıştı onu arayıp üzgün olduğunu'da dillendirmişti.
Kapının zili çalmasıyla bu kadar hızlı gelmesine şaşırmıştım.Kapıyı açtım.
''Evin önünde mi bekliyordun Mert?Bu ne hız?''Sözümü bitirdiğimde dikkatimi çeken elindeki siyah poşet olmuştu.Kaş göz işareti yapıp poşeti işaret ettiğimde anlamamış,aynı işareti oda bana yapmıştı.Sıkıntıyla ofladım.
''O getirdiğin ne mert ne var içinde?''
He gibi bir nida döküldü dudaklarından.Poşeti açıp gözüme sokmak ister gibi gösterdi.''Votka vişne votka vişne kanka.''Elimi anlıma koyup sabır diledim.Hala kapıda dikildiğimizi fark edip geçmesi için yer açtım.
Arkasından kapıyı kapatıp bende odama geçtim.''Niye getirdin bunları?''Cipsleri ve çerezleri çıkartırken konuştu.''İçelim diye kanka canım sıkkın ondan.''Balkonu işaret edip oraya çıktık.
''Sağ ol ya aydınlandım biranda biliyoruz her halde içelim diye getirdiğini.Annemde bizi içsin mi Mert, manyak mısın oğlum?''Ben sitem ederken o çoktan aldığı bardaklara doldurmuştu bile.''Ya kanka bir şey olmaz hadi.''Kankana başlıyım.Ağzıma sürmediğim şeyi bu gece bana öyle ya da böyle içirecekti onun için pes ettim.
Elime tutuşturduğu bardağı fondipliyip boğazımı yakan sıvıyla yüzümü buruşturdum.Aldırmadan konuştum.''Neyin var Mert.'' İkinci bardağımı doldurdu o sırada.
Mert kolay kolay içmezdi hatta neredeyse hiç içmezdi, onu tanıdığım kadarıyla böyleydi canı sıkkın olunca içerdi.Derin bir nefes alıp önüne koyduğu cipsinden attı ağzına.''Buse.''Gözlerimi devirdim.Önümdeki bardağını tek dikişte bitirip sıvının boğazımı yakmasına izin verdim.Hadi bakalım başlıyoruz diye fısıldadım.
''Başlamayan ilişkimiz bitti.'' İstemsizce gülüp fırlattığı fıstığı yakalayıp yedim.O sırada 3.Bardak dolmaya başlamıştı bile.Kafam ise bir garip olmuştu.''Ciddi ol lan.''Yine güldüm.''Mert sen ciddi ol deyince ciddi olasım gelmiyor ama her neyse devam et.''Çerezlerden bir kaç tane ağzıma attım.
''Bende bilmiyorum ki.İstemiyorum seni dedi gitti aman çokta üzülmedim zaten.''Gülmeye başladığımda oda katılıp güldü.Sonra Kaan'ın hala cevap vermediği aklıma gelince asıldı dudaklarım.Dolan bardağı'da tek seferde dikleyip her seferindeki gibi buruşturdum yüzümü.Çok geçmeden kafam iyice allak bullak olmuştu.Mert ise bardağımı yine doldurmakla meşguldü.Ben içtikçe yine dolduruyor benimde içesim geliyordu.
''Mert,ben Kaan'ı özledim.''Diğer bardağı'da boşaltıp uzattım.Kafam iyice gitmeye başlamıştı.''Nerede ki kanka.'' İç çekip kahkaha attım. ''Bilmem işi varmış.''Doldurduğu bardağı yine boğazımı yakmasına izin verip mideme yolladım.''MERT!'' diye bağırıp güldüm.Tekrar uzattım bardağı.
''Lunaparka gidelim.Belki Kaan oradadır.'' Bu sefer o güldüğünde ters ters bakıp elime gelen ilk şeyi fırlattım.''Kanka Kaan'ın orada ne işi var lan ahaha.''Karnını tutarak yere yatmış gülüyordu.''Sen nereden biliyorsun gittin mi gördün mü?''Kollarımı göğsümde birleştirip saymayı bıraktığım bardağımı diktim.Ayaklanıp Mert'in kalkmasına izi vermeden sürükledim yerden.''Lan bırak!Kanka zaten kapalıdır yarın bakarız orada mı diye.''Dinlemeden telefonumu alıp evden çıkarttım ikimizi'de.
Yamuk yumuk yürüdüğüme emindim, zaten başım dönüyor dönmüyor arasında bir şeydi.Merte tutunup zorla lunaparka doğru yürüttüm onuda.Telefonumu çıkarıp Kaan'ın mesaj kutu sunu açtı.
Miniğim: Aşkıkwm
Miniğim: Sneninin yanına lsunaparla gelyrox
-senin yanına lunaparka geliyoruz-
Miniğim: Bekdle bmin orda snei çok özedims tmaösö mı
![Kalbimin Hükümdarı [BxB]](https://img.wattpad.com/cover/146763786-64-k104249.jpg)