14-Sorun Değil

15.6K 1.4K 528
                                    

Jungkook, Jimin'le yaptığı konuşmadan sonra kendini oldukça rahatlamış hissediyordu. Diğer çocuk içine değişebileceğine dair bir umut yerleştirmişti ve Jungkook bundan sonra bu umuda tutunmaya karar verdi. Çünkü Jimin'in de dediği gibi kendisi artık sonsuz yalnızlığıyla yollarını ayırmalıydı. Şuan için neyi nasıl yapacağına dair kafasında bir düşünce yoktu ama kendisine uzatılan yardım ellerinin farkındaydı Jungkook. O minik ellerin kendini tutmak için orada olduğundan artık emindi.

Bu kadar kısa bir zamanda Jimin'le olan yakınlıklarına şaşırmadan edemiyordu aslında. Daha birkaç hafta önce sarışın olan ne zaman kendisini rahat bırakacak diye düşünürken bir de şimdiki haline baktı. Okula daha girmemesine rağmen gözleri çoktan diğer çocuğu aramaya başlamıştı bile.

Saklayamazdı, korkuyordu Jungkook. Kendine yarattığı dünyayı bırakıp gerçeğine atacağı her adımın düşüncesi bile ensesindeki tüyleri havalandırıyordu. Ama sorun değil, diyordu kendi kendine. Sorun değil, bunu başarabilirsin.

Jungkook düşünceleri arasında dolaşırken ayakları onu çoktan ezberlediği yollarda ilerletip sınıfına götürüyordu. Kafasını az önce girdiği okul kapısına çevirip Jimin'in gelip gelmediğine baktığı sırada vücudu dışarıdan gelen bir etkiyle durdu.

"Önüne baksana Tavşan, durdurmasaydım ezecektin beni." Jimin, okula girdiğini görünce beklemekte olduğu çocuğa doğru ilerlemişti fakat Jungkook o sırada başka tarafa baktığı için kendisini görmeyip üzerine doğru yürümeye devam etmişti. O da diğerini durdurmak amacıyla ellerini onun karnına koymuştu.

Yanlış bir hamleydi bu. Çünkü Jimin, tavşan dişlerini göstererek kendisine gülümseyen çocuğun karnındaki sertliği kıyafetlerinin üstünden bile hissedebiliyordu.

"Günaydın." Jungkook, sarışının kafasına dokundu.

"Sana da günaydın. Bakıyorum da bu sabah neşelisin." Jungkook elini ensesinde gezdirdi.

"Pozitif bir insan olmaya karar verdim. Güne nasıl başlarsan öyle devam eder demişler, değil mi?"

"Aynen öyle, ilerleme katediyorsun Tavşanım, senin adına sevindim."

Jungkook'la vedalaştıktan sonra sınıfına gelip sıraya kafasını dayamış uyumakta olan Taehyung'un yanına oturdu Jimin. Yanındaki çocuğu dürttü.

"Tae bir kalksana, bir deney yapacağım." Taehyung istifini bozmadan birkaç mırıltı çıkartıp uyumaya devam edince Jimin arkadaşının kafasına vurdu.

"Ne vuruyorsun hyung ya?" Taehyung söylenerek kafasını ovarken gözlerini Jimin'e dikti. "Sen miydin? Hoseok hyung geldi sandım. Ne vuruyorsun Jimin ya?"

"Kes sesini, ben de çok meraklı değilim sabahın köründe senin suratını görmeye. Bir şey yapacağım sadece." Jimin elini uzatıp Taehyung'un karnına koydu. Bir süre bekledi.

"Ee, göbek bu. Göbeğin var senin." İnanamıyormuş gibi elini biraz daha dolaştırdı arkadaşının karnında. Gerçekten de hissedebildiği tek şey Taehyung'un ayva göbeğiydi.

"Biliyorum. Bunu mu yapacaktın?" Taehyung diğerinin çekmeye niyeti yokmuş gibi görünen elini karnından uzaklaştırdı.

"Herkesin açken karnı öyle olur ya, yemek yememiştir daha. Yeseydi seninki gibi şişerdi. Ben elbette dans etmenin ve muhteşem genlerimin bir sonucu olarak fitim. Herkesi kendimle bir tutamam. Yok yok, kesin bana öyle geldi. Yoksa vücut falan çalışmıyordur değil mi?"

"Jimin?" Taehyung kendi kendine konuşmakta olan arkadaşına boş gözlerle baktı.

"Hm?"

"Ben daha bir şey yememiştim."

Baby Steps [jikook/vhope]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin