16-Güzel Şeylerin Sahibi Tavşan

15.4K 1.4K 602
                                    

Jimin, karşısındaki koltukta oturan ikiliye baktı. "Vay be, gerçekten de çok çabuk kaynaştınız."

Jungkook ve Taehyung, kafalarını sarı saçlıya çevirdiler. Jimin, Jungkook'un dün fotoğrafçılık kulübüne geri döndüğünü öğrenmiş ve artık bu iki partner arasındaki buzları eritmek istemişti. Ama galiba ortada erimesi gereken tek şey Jimin'in beyniydi. O ikisi birbirleri etrafında yalnızca ilk birkaç dakika gerginliklerini korumuş ardından da şuan oldukları gibi yarışma, çektikleri fotoğraflar, konseptler ve Jimin'in ilgisini çekmeyen daha bir ton konu hakkında konuşmaya başlamışlardı.

Jimin önce Jungkook'un üstündeki çekingenliği atıyor oluşuna sevinmişti. Zaten karşısındaki kişi Taehyung gibi sosyal bir insanken aksi pek mümkün değildi. Ama artık kendisine zerre kadar ilgi göstermeyen ikili yüzünden canı sıkılıyordu. Üstelik Jungkook ilk kez Jimin'in evine gelmişti ve daha ona etrafı bile gezdirememişti!

"Bizim aramız zaten kötü değildi, sadece o iletişime geçmemi engelliyordu." Taehyung kafasıyla yanında oturan siyah saçlıyı gösterirken yarım ağız gülümsüyordu.

Jungkook utandığında hep yaptığı gibi elini ensesine attı. "Kusura bakma, yeni insanlara alışmakta zorlanıyorum da."

Jimin farkında olmadan dudaklarını büzüp karşısındaki çocuğun hafifçe kızaran yanaklarına baktı. "Bulaşmasana Tavşanıma, baksana onu utandırıyorsun."

Taehyung aldığı uyarı üstüne omuz silkip kolunu Jungkook'un omzuna attı. "Partnerimle arama girme, Park Jimin. Kazanmamız gereken bir yarışma var."

Jimin onlarla daha fazla uğraşmak istemiyordu. Oturduğu tekli koltuktan kalıp sehpanın üzerindeki telefonuna ilerlerken konuştu. "Neyse ne, ben hala ödüldeki payımı unutmadım haberiniz olsun. İstediğiniz bir şey var mı? Hoseok hyungu çağıracağım, gelirken alsın."

Taehyung gerilerek kolunu Jungkook'un omzundan çekti. "Neden çağırıyorsun?"

Jimin arkadaşının verdiği tepki yüzünden kaşlarını çattı. "Canım sıkıldı, ilgilenmiyorsunuz benimle."

"Namjoon'u da çağırabilirsin." Taehyung konuştuğunda Jimin iç çekti.

"Namjoon hyungun bugün ortaokul arkadaşlarıyla buluşması var, gerçekten, aynı evde yaşadığınıza emin misin?"

Jungkook'un kafası birbirleriyle konuşan iki arkadaş arasında gidip geliyordu. Jimin'in kendisine anlattığı bazı şeyle yüzünden Taehyung'un neden gerildiğini tahmin etmek onun için pek de zor değildi.

"Ama Hoseok hyung iki gündür benim yüzüme bakmıyor ki." Taehyung açıkladığında Jimin umursamazca omuz silkti.

"İyi ya, bakması için eline bir fırsat veriyorum işte. Hem onu seninle ilgilensin diye değil, benimle ilgilensin diye çağırıyorum. Ayrıca Tae, Namjoon hyunga arkasından sadece adıyla seslendiğini söyleyeceğim." Jimin arkadaşına dil çıkarıp salondan koşar adımlarla çıkarken Taehyung onun arkasından bağırdı.

"Umursamaz ispiyoncu bir civcivden başka bir şey değilsin!"

İçeriden gelen kahkaha seslerine onaylamaz bir şekilde kafa sallayan Taehyung, kafasını Jungkook'a çevirdiğinde çocuğun az önce Jimin'in çıktığı kapıya gülümseyerek baktığını gördü. "Ne o, hoşuna mı gitti?" Çatık kaşlarıyla diğerine sordu.

Jungkook hemen kendini toparlayıp kafasını hızlıca sağa sola salladı.

***

Jimin ve Hoseok, Jimin'in yatağına kurulmuş muhabbet ediyorlardı. Hoseok kafasını Jimin'in karnına yerleştirmişti ve küçük olan onun saçlarıyla oynuyordu.

Baby Steps [jikook/vhope]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin