Baby Steps [jikook/vhope]

28-Kovuldun Ve İstifa Ettim

Kuzularım önceki bölümde yaptığınız her yorumu okumama rağmen hala devam eden bazı sağlık sorunlarım ve aşırı yoğunluğum yüzünden cevaplayamadım, lütfen kusuruma bakmayın. Bu bölümde elimden geldiğince hepinizin yorumlarına döneceğim emin olun. Hepinize iyi okumalar :*

***

Hoseok, ciğerlerine hiç hava gitmiyormuşcasına derin bir nefes aldı ve önünde durduğu kapıya uzanıp zile bastı. İçerideki kişinin şu an oldukça derin bir uykuda olduğunu biliyordu bu yüzden kapı hızla açılıp da Taehyung uykulu ve sinirli suratını kendisine gösterene kadar elini zilden çekmedi.

"Tanrı aşkına ne- hyung? Ne yapıyorsun burada?" Taehyung daha birkaç saniye önce uyanmış olmanın verdiği sersemlikle konuştuğunda Hoseok hafifçe omuz silkti.

"Buradan geçiyordum, uğrayayım dedim. Çekilirsen içeriye gireceğim geri zekalı." Taehyung elini saçlarına atıp onları karıştırırken paytak adımlarla kapının önünden çekilip geçmesi için büyüğüne yer açtı.

"Bizimkiler evde değiller, büyükannemi görmeye gittiler." Hoseok bunu sanki daha birkaç saat önce Namjoon'dan öğrenmemiş gibi kafasını salladı. Ailesine dinlenmek istediğini söyleyerek ziyaretlerine katılmamış ve iki gündür de evden çıkmamış olduğunu bildiği çocuğa baktı.

"Çok mu yorgunsun?" Taehyung olduğu yerde durmuştu ve karşısında kendisini ilgiyle süzen gözlere afallamış bir şekilde bakıyordu. Tereddütle kafasını iki yana sallayıp hafif bir öksürükle boğazını temizledi.

"Hayır, iyiyim. Miskinlik yapmak istedim sadece." Hoseok kendisine yeniden kafa salladığında neyin sebep olduğunu bilmediği ama yine de ortamı her geçen saniye daha çok kaplayan gerginliği dağıtmak adına sahte bir neşeyle büyük olanın elinde tuttuğu poşeti işaret etti. "Bana hediye mi aldın, sevgilim?"

"Senin sevgilin falan değilim ben." Hoseok sinirli bir tonda konuştuğunda küçük olan istemeden bir adım geriledi. Bunu fark eden Hoseok içinden kendisine bir lanet savurup ses tonunu yumuşatmaya çalışarak yeniden konuştu. "Yani, sevgili bulacak olsam sana mı bakacağım Tae? Saçma saçma konuşuyorsun yine."

Taehyung yüzündeki ifadenin elinden geldiğince sarsılmamasına özen gösteriyordu. Yeniden, fakat bu sefer titreyeceğine emin olduğu sesini geri kazanmak için öksürdü. "Şaka yapıyordum, hyung, sadece şaka. Neyse, gel salona gidelim, film izleriz." Küçük olan içeriye doğru adımlamaya başladığında Hoseok uzanıp onun bileğini yakaladı.

"Oturmaya gelmedim, evdekiler bekliyor. Başka zaman izleyelim, olur mu ufaklık?" Taehyung hiç karşı çıkmadan sessizce kafasını salladı. Yorulmuştu. Artık onun etrafında rol yapmaktan çok yorulmuştu. O yüzden belki de birlikte ne kadar az vakit geçirirlerse kendisi için o kadar iyi olacaktı.

"Bu arada, bunu sana aldım. Çok sevmiştin." Hoseok çekingence elindeki poşeti diğer çocuğa uzattığında Taehyung şaşkınlıkla kendisine baktı.

"Hediye konusunda da şaka yapmıştım aslında." Küçük olan kıkırdadığında Hoseok tuttuğu poşeti onun eline tutuşturdu.

"Hediye değil zaten, aptal. Gördüm, aklıma sen geldin ve aldım. Neyse, gidiyorum ben. Kendine dikkat et."

Kendisine bir şey söyleme fırsatı bırakmadan çıkıp giden çocuğun arkasından bir süre öylece baktı Taehyung. Ardından elindeki poşetle birlikte odasına ilerledi. Dağınık ve hala bedeninin sıcaklığını taşıyan yatağına oturup Hoseok'un kendisine verdiği poşeti ters çevirdi ve içindeki şeyin düşmesini sağladı. Geçen gece onlarda kaldığında kullandığı duş jelinin aynısını yatağının ortasında görünce gözlerini kırpıştırdı. Uzanıp uzun parmaklarıyla kutuyu kavradı ve yüzünün hizasına getirdi.