Her şey normaldi.Her şey o kadar normal ve o kadar yolundaydı ki, anlamam gerekirdi.
Her şeyin yolunda olduğu vakit ortaya çıkan tümseğe takılacağımı anlamam gerekirdi, çok fena düşeceğimi anlamam gerekirdi, acı çekeceğimi ve beni bu acının büyüteceğini anlamam gerekirdi. Yazık ki, anlamamıştım.
Düşüşüm öyle gürültülü ve yaralayıcı olmuştu ki, düştükten sonra dahi bir süre hiçbir şey anlayamamıştım.
En azından tutar sanmıştım ya da en azından düştüğüm yerden kaldırır sanmıştım ama hayır. Göz ucuyla dahi bakmamıştı. Normaldi, asla onun ilgi alanına girmemiştim. Belki ona düştüğümden bile haberi yoktu, fakat olacaktı.
Ben Jeon Jungkook. İlk düşüşüm 21 yaşındayken, Min Yoongi adında yalnızca görünüş olarak minik, kalbi ise buz tutmuş bir adama oldu.
Sorun değildi. Kalbimin ne kadar kırıldığı sorun değildi, ne kadar incindiğim ya da ne kadar yıprandığım da sorun değildi fakat benim de bir sınırım vardı.
Ve Min Yoongi bu sınırı çoktan aşmıştı, artık mermiyi ısırmak onun sırasıydı.
Merhaba çiçeklerim, yeni bir kurgu yeyyy 🎉
Beklentileriniz nedir ya da benden ne bekliyorsunuz bilmiyorum ama hala devam eden iki ficimin de konusu ağır olduğu için böyle gayet sıradan bir fic yazmak istedim.
Tabi acı çekeceğiz okurken ve yazarken de ama değecek. Jungkook ile birlikte büyüyeceğiz.Ficin ismine gelirsek Bite the Bullet Türkçe'ye çevirince Mermiyi Isırmak oluyor. İngilizce bir deyim.
Anlamı ise; bir işin sonucunda zorluklarla karşılaşacağını bile bile, yine de bundan şikayet etmeksizin o işe girişmek.
Jungkook'un Yoongi'ye aşık olmasını tamamen karşılayan hoş bir kelime öbeği.
Umarım seversiniz, öptüm hepinizi
Oxox
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bite the Bullet | yoonkook
FanfictionJungkook yalnızca olmaması gereken birine aşık olmuş, bu sayede fazlaca büyüyüp değişmişti. Belki de Osho'nun dediği doğruydu; Sen dünyasın; o yüzden sen değişirsen, dünya değişir.