32| ay'ın aydınlık yüzü

8.2K 613 1.1K
                                    


MERHABA BEBEKLERİM

Minnoş taze sevgili yoonkook'la karşısınızdayım. Yazarken neredeyse burnum kanayacaktı softluktan, çok seviyorum ben bunları.

İyi okumalar

Imagine Dragons - Next To Me

Aşık olmak çok güzeldi.

Tabii ki eğer aşkın karşılıksızsa büyük acılar çekiyordun ve yaşamak çok zor geliyordu bunu biliyorum fakat ben içten içe aşkımın karşılığı olduğu halde birçok acı çekmiş biri olarak söylüyorum ki; aşık olmak gerçekten çok ama çok güzeldi.

Bir kere aşık olduğunda her şeyi olması gerekenden daha mutlu bir şekilde yapıyordun. Diş fırçalamak, banyo yapmak, yemek yemek, işe ya da okula gitmek çoğu zaman üşendirirken, aşık olduğunda hepsini şarkı mırıldanıp aptalca gülümserken yapmak hiç de üşendirmiyordu. İnsanlara iyi davranıyor, hayvanlara öncekinden daha fazla sevgi gösteriyor ve içinde her an patlamaya hazır bir mutluluk bombası taşıyordun. Bu içinde olduğun mutluluk hali o kadar belirgin oluyordu ki, çevrendeki herkes de bu mutluluktan nasibini alıp yersiz bir şekilde gülüşüne katılıyordu.

İşte... Yoongi ile sevgililiğimizin ilk gününe uyandığım sabahta içimden bunlar geçiyordu.

Seviştikten sonra banyo yapmış, küçük öpücükler ve büyük sarılmalardan sonra yatağımın Yıldızlı Gece baskılı çarşaf ve yorgan kılıflarını Monet'in nilüferleri ile değiştirmiş, yemek yemiş, Yoongi'nin göğsünde dinlenirken ise uyuya kalmıştım. Saatin kaç olduğundan haberim yoktu fakat gözlerim kapalı olmasına rağmen beni zifiri karanlığa boğmamasından çoktan güneşin doğduğunu anlıyordum. Ellerim hâlâ Yoongi'nin bedenine dokunurken aptal bir gülümseme dudaklarıma tutunmuş ve kalbim anında çok hızlı atmaya başlamıştı.

"Günaydın Lavinia'm. Gözlerini tahminen ne zaman açarsın? Çünkü benim için de günün doğma vakti geldi."

Gülümsemem istemsizce büyüdüğünde gözlerimi kırpıştırdım önce, ardından da odağımı bulup yüzüne baktım. "Günaydın."

"Ah..." uyumaktan daha da küçülmüş gözlerini kırpıştırmış, bir kolu boynumun altından dolanıp sırtıma tutunurken, diğer elini tek gözünü kapatıp yüzümün önünde sallamıştı. "Çok parlaksın, hiç bu kadar aydınlık bir güne uyanmamıştım."

"Yoongi..."

Hâlâ yüzümün önünde sallanan elini tutup parmaklarımızı iç içe geçirdiğimde, kıkırdayarak yüzümü göğsüne gömmüştüm. O kadar mutluydum ki, içim içime sığmıyordu. Onunla sarmaş dolaş uyanmak daha önce hiç bu kadar güzel hissettirmemişti.

"8 şubat 2019 saat dokuz kırk dört," başımın tepesini öpüp baş parmağı elimin üzerini okşarken sırtımı daha sıkı sarmıştı. "Yeni hayatımın ilk sabahında sana ilk kez aşık olduğum an."

"Yani şimdi mi?" Utangaç bir şekilde yanağımı göğsüne yaslayıp ayağımla bacağını okşadım.

"Hayır, şu an saat... on bir on dokuz."

Gözlerimi kırpıştırıp göğsünden ayrıldığımda gülümseyerek yüzüme bakıyordu. O kadar güzel bakıyor, öyle güzel gülümsüyordu ki başım dönmüştü bir anlığına. Min Yoongi gerçekten ama gerçekten benim sevgilimdi.

Bu gerçek kalbimi yorarken "öyleyse uyanıp beni mi izledin?" diye sordum.

"Evet," eli boynumun belli yerlerine yumuşakça dokunduğunda içim ürpermişti. "Güzelsin. Dün gece göğsümde uyuya kaldığında da güzeldin. Öyle ki bir süre uyumayı unuttum."

Bite the Bullet | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin