Yanağıma bir öpücük bıraktığınız gibi popişinize ufak bir şaplakla sizi bölümü okumaya yolluyorum.
Taelix'cilik kazanacak ✨
İyi okumalar 🧚🏻♀️
Kygo - Raging ft. Kodaline
Sessizlikten hoşlanmıyordum.
Eğer kendi başımaysam, evde oturmuş boşluğa bakarak düşünüyorsam ya da yemek yiyorsam sessizlik sorun değildi fakat şu an sessizlikten hiç mi hiç hoşlanmıyordum.
Saat akşam on bir buçuğu gösterirken Yoongi'nin evinden ayrılmış- hayır, Yoongi'nin evinden kovulmuştuk ve şu an saat on biri elli yedi geçerken Taesun'un arabasında evime gidiyordum.
Hiçbir sorun yoktu. Taesun'la yalnız olmak, beraber bir yere gitmek ya da bir şeyler yapmak benim için sorun değildi. Her şeyden önce onunla muhabbet etmekten hoşlanıyordum ve ikimiz de birbirimizi germiyorduk fakat şu an, şu an öyle çok gergindim ki... yanaklarımı şişirip duruyor, dışarıyı istesem de görmüyor ve bu lanet olası ağır sessizliği ortadan kaldırmak için birkaç şey düşünüyordum.
"Mutlu olmalısın," dedim en nihayetinde. Konuşmadan hatta tepki bile vermeden yalnızca araba kullanması sinirimi bozmuştu.
"Ne için?"
"Yoongi için."
Ufak bir baş sallamadan sonra bakışlarını yoldan ayırmadan "öyleyim," dedi. Nedensizce tam da bu anda, bana uzun süredir bakmadığını fark etmiştim.
"Öyle görünmüyorsun."
Dişlerini sıktıktan hemen sonra can sıkıcı bir şekilde gülümseyip arabanın hızını artırdı. "Öyle görünmek için tam olarak ne yapmam gerekiyor? Yoongi için tahmin edemeyeceğin kadar mutluyum fakat kendim için aynısını söyleyemeyeceğim."
"Kendin için?"
Salak değildim. Elbette kendisi için aynısını söyleyememesinin nedeninin ben olduğumu biliyordum fakat nedeni olmak istemiyordum. Kimsenin mutluluğunun, bu Kang Taesun dahi olsa bana bağlanmasını istemiyordum. Zaten neden isteyecektim ki? Taesun'la ilgili birçok şeyin kalbime baskı yaptığının farkında olsam da, saklanmak şimdilik benim için en uygun çözümdü.
"Biliyorsun," dedi. Bildiğimi tabii ki biliyordu. "Bildiğin bir şeyi benden duymak sana hiçbir şey kazandırmayacak. Birbirimizi yormayalım."
"Seni yormuyorum." Ciddiyetle yan profiline bakarken gözlerimi üzerinden çekmek neden gün geçtikçe zorlaşıyor bunu düşünüyordum ve yalnızca iki saniye içinde nedenini bulmama rağmen bunu da zihnimdeki İhtiyaç Odası'nın kullanılmayan çekmecelerine atmıştım. Görmezden gelmek o an için kolaydı.
"Doğru," diye mırıldandı. "Beni yoran sen değilsin."
Onu yoran şeyin kalbi olduğunu bildiğim için sessiz kaldığımda Taesun bundan hiç hoşlanmamış olmalı ki Enzo'yu daha da zorlayıp hızını iyice artırdı.
"Yavaşla," dedim sakince fakat umursamadı. "Taesun yavaşla dedim."
"Ne dediğin umurumda değil."
"Olmalı!" diye bağırdım bu sefer. "Canının sıkkınlığı ya da kalp yorgunluğun hız yapınca geçiyor mu sanki? Yavaşla."
"Beni delirtiyorsun!" diye bağırdı ve şaşkınlıkla yüzüne baktım. "Aptal değilsin ve senden hoşlandığımın farkındasın fakat bilmiyormuş gibi davranıyorsun ve bu beni delirtiyor. Korkağın tekisin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bite the Bullet | yoonkook
FanficJungkook yalnızca olmaması gereken birine aşık olmuş, bu sayede fazlaca büyüyüp değişmişti. Belki de Osho'nun dediği doğruydu; Sen dünyasın; o yüzden sen değişirsen, dünya değişir.