2. Bölüm

3.5K 143 14
                                    

Nefes'ten
Bir adamın üzerine düştüm, yalnız adama bana sanki beni yiyecekmış gibi bakıyor. Hemen kalktım. Ve bağırmaya başladım.
N: noluyor be?!
T: üstüme düşen sensin sağa sormalı
N: ben şey o yalnışıkla şey oldu kusura bakmayın.
Arkamı döndüm tam gidecekken beni kolumdan tuttu ve durdurdu. Dönüp ona baktım soran gözlerle.
T: kimsin sen?
Elli hala kolumdaydı bu kendine ne sanıyordu acaba?
N: çek elini! Hem sanane, sen kimsin asıl?
T: burası benim evim, o yüzden soruları ben sorayrum.
Iıy Nefes, tam da patlayacan kişiyi buldun.
N: sizin mı?
T: evet küçük hanım benim
N: ben küçük falan değilim! Siz Ferit bey mısınız?
Teyzem Ferit diye birinden bahsetmişti onun patronuymuş.
T: oğlusuyum Tahir.
N: anladım, tekrar kusura bakmayın ben gideyim
T: evime niye geldiğini ve kim olduğunu söylemeden gidemezsen.
N: adım Nefes, Nefes Zorlu. Ben teyzeme geldim, Sevil teyzeme.
T: sen Sevil ablanın yeğeni mısın?
N: evet
T: e nerden geliyorsun?
N: sanane
T: bağa bak küçük hanım burda benim kullaralım geçiyor anladın mı? Benimle uğraşma.
Diyip kolumu sıktı.
N: ya bırak! Asıl sen kendini ne sanıyorsun? Ben ne uğraşacakmışım seninle?!
T: e orasunu sen bilecesun üstümüdeyken bana nasul baktığını görmedim düşünme
N: n nasıl bakmışım ya?!
T: yiyecekmışın gibi
N: saçmalık. Asıl sen öyle bana baktın.
T: e bakarım sanane
N: sapık! Kendini beğenmiş ukala!
T: seninle daha fazla uğraşırdım da açım kahvaltı edeceğum
Dedi ve benden uzaklaştı. Bende birden bağırdım..
N: boğazında kalır inşallah!
Arkanı dönüp sırıttı
T: çok ayıp ama, çok.
İçeri girdi bende sinirden ayaklarımı yerelere vuruyordum.
N: ah şimdi ben bunu hergün mü görecem? Allahım, bu nasıl imtihan? Babamdan kurtarıyorsun bunun evine gönderiyorsun. Sen bana sabır ver.

Ya ben nasıl teyzemi bulucam, burası kocaman. Bakıyordum ki biri bana seslendi..
S: nefes
Arkamı döndüğümde teyzemi gördüm.
N: sevil teyze
Koşup ona sarıldım.
Doya doya sarıldık birbirimize. Özlemiştim teyzemi.
S: kuzum hoşgeldin şükürler olsun sağ salım geldin
N: teyzem, canım teyzem benim. Çok özledim seni.
S: bende seni kızım, hadı içeri geçelim yorulmuşsundur ayakta durma daha fazla.
N: o kadar da yorgun değilim.. da burası kocaman. Nerden girilir ki müştameliyatta?
Sevil teyzem gülümsedi ve bana gösterdi.
S: bak kızım, burası bizim girişimiz. O kapıyı orda görüyormusun? İşte orası konağın girişi.
N: çok büyükmüş ya ben kesin kaybolacam.
S: kaybolmazsın kızım, hadı içeri gecelim.
İçeri girdiğimizde küçük bir salon ve mutfak vardı.
S: kızım Berrak'la kalacaksın odada
N: sahi ya Berrak nasıl napıyor o?
S: iyi işte derslerle ilgileniyor
N: ne okuyor?
S: hukuk, ikinci yılı.
Hukuk okuyor.. bende hukuk okuyordum. Tabi babam öğrenene kadar okuyordum.
S: noldu kızım yüzün düştü birden?
N: yok teyzem bir şey.. öyle bir şey aklıma geldi sadece
S: tamam kızım. Hadı koy çantanı oraya sen. İstersen yüzünü yıka, sonra bana yardım et daha öğle yemeği hazırlayacaz Kaleli'lere. Hem tanışmış da olursun. Akşam da konuşuruz olur mu senin durumunu?
N: tamam teyze ben hemen geliyorum. Üstümü değiştiriyim.
Odaya girdim ve çantamı açtım. İçinde iki tane pantalon, üç tane tişört ve bir tane elbise vardı. Elbiseyi giymeye karar verdim. Yeşil bir elbiseydi. Gözlerim hep parlar bu elbiseyi giyince.
Yüzümü yıkadım ve biraz toparlandım. Acaba babam naptı beni bulamıyınca? Çıldırmış olmalı. Neyse Nefes bunları düşünme. Aklım istemesizce sabah ki hödüğe gitti. Evet hödük. Kendine beğenmiş şey! Neymiş ben ona yiyecekmiş gibi bakıyordum. Tabi tabi kesinikle. Yine sinir oldum şuna ya.
Hemen aşağa indim ve teyzemin yanına gittim.
S: gel kızım mutfağa gidelim
N: tamam teyze
Onu takip edip konağa girdik. Hemen koridorun sağdakı ilk kapı mutfaktı. İçerde bir tane kadın vardı.
Nazlı: Sevil  bu kim?
S: yeğenim Nefes. Nefes bu da Nazlı, o da burda çalışıyor.
N: merhaba memnun oldum Nazlı abla.
Eğilip elini öptüm.
Nazlı: el öpenlerin çok olsun yavrum. Hoşgeldin, ne de güzelsın pek bir güzelsin.
N: teşekkür ederim.
S: nazlı, kahvaltını ettiler değil mi?
Nazlı: ettiler ettiler.
S: iyi, bende yemeği hazırlamaya başlayım anca yetişir.
Nazlı: bende kahve yapacaktım deliye.
N: deli derken?
Nazlı: ya ferit beyin oğlanı, deli diyoruz biz burda ona. Kanı deli akar.
Fatih: nazlı abla bir gelir mısın?
Nazlı: heh çağırıyor yine şu yangaz, nefes kızım sen kahveyi yaparmısın, şekersiz olsun, ben gelip götürürüm.
N: tabi Nazlı abla.
Kahveyi yaptım ve Selvi teyzeme yardım etmeye başladım. O sıra Nazlı abla geldi kahveyi aldı ve götürdü.

Tahir'den
Çalışma odasındaydım. İşerle ilgileniyordum, of bu çok sıkıcı. Mustafa abim bunları nasıl beceriyor ya? Ben sıkıntudan patlayrum. Abim bir haftalığına yengemle tatile gittu e şu saçma işleri de bağa bıraktı.
Kapı çaldı. Gel dedikten sonra içeri Nazlı ablam geldi.
Nazlı: kahvenı getirdim deli oğlan
T: sağol nazlı ablam
Nazlı: hadı ben rahatsız etmiyem seni çalış afiyet olsun.
Nazlı abla dışarı çıktı. Hayattımda sevdiğim tek kadın Nazlı abla diyebilirim. Annem yok, küçükken terk etti beni, nazlı abla büyüttü beni. Beni ve diğer iki kardeşimi. Ona minetarım herzaman. Kahveden bir yudum içtim ki tadısı başkaydu sanki.
Kahve çok güzeldi ama başka bir tadı vardı. Buna mı kafa yoracam? Umursamadan kahveyi içtim ve çalışmaya devam ettim.

Nefes'ten
S: kızım ben bir lavaboya gidiyim sende tabakları çıkar olur mu? En üstteler.
N: tamam teyzem merak etme sen.
Teyzem gitmişti bende tabakları çıkarıcaktım ki baya üstteler boyum yetişmiyor. Ordan bir sandayle aldım ve üstüne bindim. Tabakları çıkardım ve masaya koydum ama dolabı açık bıraktım. Yine binip dolapı kapattım ve ayağım kaydı, gözleri kapattım. Ama düştüğüm yer yer değildi. Acımadı hiç bir şey. Gözlerimi açtım. Karşımda bay hödük vardı. Bir dakika ben onun kuçağına mı düştüm? Nasıl oldu bu iş?
T: yeşil, bana bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum.
N: ne meraklısı ya?
T: e kuçağıma düşmeler ama sende haklısun neticede karşında ben varım.
N: kendini beğenmiş ukala!
T: e rahat mısun bari?
N: ne?
T: kuçağımda dıyrım rahat mısun?
Hemen kuçağından indim.
N: şey ben bir an unuttum pardon
Elbisemin bir aksı inmişti..

Tahir'den
Yeşil ona rahat mısun sorduğumda kızarıp kuçağımdan indu. Nasıl da yanakları al al oldi.. seninle  baya baya eğlenicez yeşil. Kucağımdan indiğinde elbisenin aksı indi..
Bende ona yaklaştım..
Aksının ucunu eliyle tuttum..
Bana soran gözlerle baktı..
T: e şimdi karar veremedum , bu aksıyı yukarı çekeyim mı yoksa diğerini da indiriyim mı, sen ne dıysın yeşil?



Ben geldiiiim :)
Bana göre bölüm güzel oldu.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Lütfen vote verin ve yorum yapın.
Benim için çok önemli.
Öpüldünüz😘

Sonsuz ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin