Sonsuz ∞

16. Bölüm

Nefes'ten
Emre ile yemeğimizi bitirdiğimizde kalktık ve dükkana yürümeye başladık. Bir yandan da hala Amerikada yaptığı çılgınları anlatıyordu bende kahkaha atıyordum.
Dükkana geldiğimizde Tahiri gördüm.
Bir dakika onun burda ne işi var ki? Nerden çıktı şimdi o?
N: Tahir?
T: o Nefes hanum gelebildiniz sonunda.
N: Tahir, ne oluyor bir şey mı oldu?
T: yo olmadı, öyle geldum belki bir şeyler yaparız birlikte dedum ama sen bulmuşsun zaten birini.
N: ne diyorsun sen ya?
E: noluyor burda?
N: bende anlamadım. Tahir ne oluyor sana ne bu hal?
T: sende kimsun?
E: ben mı?
T: he sen
E: Emre ben
T: Emre
E: evet sende Tahir'sin galıba.
T: he Tahirim. Burda bana deli Tahir derler!
N: Tahir ne oluyor ne bu hal?
T: sen bir gelsena benla!

Kolumdan tuttu ve dükkandan biraz uzaklaştırdı.
N; ya bırak kolumu napıyorsun?!
T: kim o Emre denen herif?!
N: ya sanane be sana ne oluyor?!
T: ne işin vardı senin onunla?
N: yemeğe çıktık geldik oldu mu?!
T: sen ne diye gidiyon o herifle yemeğe?
N: ya sana hesap mı verecem sen git Mercana hesap sor bana niye soruyorsun?
T: Mercan mı ne Mercanı kızum ne dıysın sen deli etma beni!
N: sen zaten delisin deli Tahir! Orasını sen bileceksin artık! Bir yakınlaşmalar falan.

Arkamı döndüm gidiyordum ki kolumdan tutup beni durdurdu.
N: bırak beni!
T: bırakmıyorum.

Beni kendine çekti.
N: Tahir bırak beni!
T: bende bırakmayrum dedum.

Gözlerimi bakıyordu bende gözlerine bakıyordum.

N; sen çoktan bırakmışsın.

Onun kollarından kurtulup ordan kaçtım.
T: bu ne demek?

Tahir'den
Bu ne demek şimdi "sen çoktan bırakmışsin". Ne zaman bıraktın nasıl bıraktım?? Birde Mercan ne alaka, yakınlaşma falan dedi. Bu ne be böyle hiç bir şey anlamıyrım.
Arabama gittim, bindim ve yola çıktım.

Ali'ye geldim. Şuan beni aydınlacak olan tek kişi! Hemen kapıyı çaldım.
A: yine mı sen kardeşim? Bir tatil aldım diye böyle hep kapıya gelinir mı?
T: çok konuşma da çekil içeri geçeyim.
A: valla sen evimi basma diye karakola dönmeyi tatilimi erkenden bitirmeyi planlıyorum.
T: sanki çok şey yapaysun de, ye iç yat uyu zaten, uy nenem!
A: oğlum benim evimde bana sanki annemsin gibi muamelesi yapma.
T: neyse hayde otur konuşalım.
A: yine noldu? Hayır yanı noldu? Hazırım. Dinliyorum seni.
T: ben Nefese sevdalandum.
A: bilmediğim bir şey söyle.
T: ona itiraf edecektum.
A: o e niye etmedun?
T: başka biriyle gördüm.
A: kıskandun yanı.
T: kıskanmadum
A: sahi mı?
T: ula tamam kıskandum.
A: ee noldu sonra?
T: delirdim. Bu kim diye sorup durdum.
A: o ne dedi?
T: bir şey demedu. Bana hesap soramazsun dedi. Git Mercana sor dedi.
A: Mercana?
T: bende anlamadum. Bir yakınlaşma felan dedi.
A: oldu mu lan öyle bir şey?
T: devrem, tabikide olmadı! Beni hiç mı tanımaysun??!
A: e kız bir şey biliyor da öyle diyor yanı.
T: bir dakika.
A: noldi?
T: sabah Mercanla kahvaltıya çıktum.
A: o neden da?
T: babam yüzünden onu boşver da, acaba sabah beni onunla görmüş olabilir?
A: e olabilir tabi.
T: iyide ne alakası var?
A: oğlum sen salak mısın? Kıskandı işte seni.
T: Nefes beni kıskandı? Neden ki?
A: ha sen harbi salaksın. İşte o da sağa sevdalandu.
T: Nefes bağa sevdalandu? Bana?
A: oo sende kafa uçtu gitti. Evet sana, yok bana olacak birde o.
T: lan sus zevzeklik yapma.
A: e bari git konuş kızla hallet o meseleyi artık. Beni de ha şu tatilimde senin aşk hayatınla yorma ha.
T: gören de seni öldürdük sanar bu ne be. İyi gıdıyrım sende yat uyu mu ne yaparsan yap.

Nefes'ten

Acaba Tahir niye öyle davrandı? Şuan ona çok sinirliyim! Hem kendisi Mercan'la hem bana hesap soruyor! Oldu paşam başka istediğiniz, tövbe ya.
Şuan nerdeyim? Odamdayım. Emre beni eve bıraktı, sağolsun.
Odamda bir oraya bir buraya gidiyorum.
Odaya Berrak girdi.
B: yavaş napıyorsun başım döndü be.
Yatağa oturdum.
B: noldu?
N: bir şey olmadı!
B: ne bu sinir ozaman? Hadi anlat.
N: bugün Tahir efendi yine hödüklük yaptı.
B: baştan anlat şunu.
N: sabah onu Mercanla gördüm baya yakındılar ya
B: o birileri kıskanmış bakıyorum.
N: Berrak!
B: ya ne kıskanmadın sanki.
N: neyse sonra ben şeye gittim şeyle
B: Nefes ne diyorsun sen doğru düzgün anlat.
N: Mehmet amcanın yeğeni varya Emre
B: aa o dönmüş mü Amerikadan
N: tatile gelmiş. İşte biz onla tanıştık gecen gün arkadaş olduk.
B: ee
N: işte birlikte yemeğe gittik döndüğümüzde Tahir bekliyordu orda
B: uu e sonra noldu?
N: kim bu herif falan diyordu ben neden onla yemeğe çıktım falan
B: aha kıskandı valla da kıskandı.
N: kızım saçmalama ne kıskanması?
B: ya acaba sen bu Mercan olayını yalnış anlamış olabilir mısın?
N: nasıl yanı?
B: e basbaya yalnış anlamak diyorum. Olabilir yanı. Tahir abi öyle biri değil çünkü. Bence siz bir konuşun. Artık konuşma zamanı.
N: doğru diyor olabilirsin ya bilemedim. En iyisi konuşup anlamak.

Berrak pencereden baktı.
B: Tahir abi gelmedi arabası yok da
N: da ne?
B: Emre burda.
N: Emre mı? Emre ne alaka?
B: bilmem in bir bak.
N: tamam sen bekle ben hemne geliyorum.

Aşağa indim ve dışarı çıktım.
N: Emre? Ne işin var senin burda?
E: ya kusura bakma gece gece rahatsız etmek istemedim bende, bir iki gün burda olmıcam da, sende bunu arabamda düşürmüştün. Bende değerli diye sana şimdi getirmek istedim.

Elinde kolye vardı. Hemen elim boynuma gitti, kolyem yoktu boynumda. O hiç tanımadığım annemin kolyesiydi. Hiç çikarmadığım kolye. Düşürdüğümü bile farketmedim.
N: çok çok teşekkür ederim ben ne diyeceğimi bilmiyorum bu benim için çok önemli.

Diyip ona sarıldım.

Tahir'den
Eve geldim ve arabadan çıktım. Bir de ne göreyim? Nefes ile Emre denen herif sarılıyorlardı. Kesin bana sevdalandı değil mı Ali? Kesin beni kıskandu yanı. Onlara uzaktan baktım. Ayrıldılar.
Emre denen herif de boynuna bir şey takıyordu. Kolye almış ona işte. Aralarında bir şey da var. Ben sevdalanmamak konusunda çok haklıymışım be. Sadece canın yanar. Başka bir şey olduğu yok.
O sırada telefonum çaldı.
Arayan Mercandı.
T: ne var Mercan gece gece?
M; tahir rahatsız ettiğim için kusura bakma ama çok acil yardımına ihtiyacım var.
T: ne yardımı? Noldi nerdesin sen Mercan?
M: ****'deyim.
T: tamam dur orda bekle hemen gelıyrım.

Biraz sonra
Bir bara gelmiştim, of Mercan beni niye buralara sürüklüyorsun?
Mercanı gördüm ve yanına gittim.
T: noldi niye yardım istedun?
M: bir şey olmadı şaka yapmıştum. Gel beraber vakit geçirelum diye yaptum.
T: Mercan! Bunu nasıl yaparsun?
M: fena mı oldi? Biraz içeruz işte.

Aslında kafamın dağılmasına benimde ihtiyacım vardı bu olanlardan sonra.
T: peki bir kadeh sadece.
M: tamam bir kadeh sadece.

Sabah
Uyandığımda evimde değildim. Neresi şan burası? Ah kafam çok kötü. Bir dakika, yanımda biri yatıyor?
Zar zor kafamı çevirdiğimde Mercanı gördüm.
Hayır, olamaz yanı. Bunu yapmış olamam.

Bölüm geldi🌈
Bana sövmeyin, aklımda bir şey vardır herhalde😂
Sınır 25 vote 15 yorum.
🌈🌈🌈