Ertesi gün
Akşam
Nefes'tenBugün Mercanın kınası var. Of şu kızın yüzünü görmeye hiç tahamül edemiyorum ya. Gıcık şey. Neymiş onun kötü tarafını bilmiyormuşum ben. Sen bence Nefes Zorlu'nun kötü tarafını bilme. Ben seni öyle bir benzeterdim de.
Sakin ol Nefes. Sakin ol. Senin ne haddine aslında. Kız doğru söylüyor bir yere kadar. Onlar evlenecek. Bir bebeği olacak. Sen ne yapacan?
Bende Emre'yle gidecem.
Yanı işte belki kendime daha güzel bir hayat kurarım Amerika'da, belli mı olur?
Tahir'siz hayat ne kadar güzel olabilirse orası ayrı. Ha birde beni Mercanın kınasına çağırdılar. Çağırdılar derken, Mercan çağırmış. Neymiş o iyi biriymiş , çalışan olanları, bir anlamadı kız orda çalışmadığımı, da çağırıyormuş kınasına. Şuan ne yapıyorum? Berrak ile hanımefendinin kınasına hazırlıyoruz.
Bende tabiki gidecem kınasına, kendime iyice acı çektirecem.
O kına benim kınam olabilirdi.
Bir dakika, bu da nerden çıktı şimdi?
Ben ve Tahir'le evlenmek.. aslında hiç düşünmemiştim bunu. Nasıl olurdu acaba Tahir'le evlenmek,onunla birlikte bir hayat kurmak. Aman bende ne düşünüyorsam, sanki böyle bir şey mümkün olacak bir gün.B: Nefes hazır mısın?
N: evet hazırım.
B: kuzen bu nasıl güzellik sanki senin kınan.
N: o Mercana gıcık kapmış olabilirim azcik.
B: az?
N: azucuk.Berrak şiveme güldü.
B; valla bende sevmiyorum. Hem senin için zor olmayacak mı aynı ortmada bulunmak onunla?
N: zor tabı. İçim yanıyor. Ama şuan içim o salak Mercana sadece laf sokmak istiyor.
B: deli kız.
N: e gidelim ozaman Dağdevirenlere kınaya.
B: Tamam hadi gel. He bu arada Asiye abla ile gidiyoruz,Fatih bırakır bizi dedi.
N: Fatih mı bırakıyormuş bizi?
B: ya Nefes.
N: valla adamın dibi düşeçek dibi.
B: şunu söyleyip durma sende,öf.Gülmeye başladım.
N: ya sana niye bu kadar imkansız geliyor Fatih'le olmak?
B: çünkü o bana bakmaz tamam mı?
N: aynı şeyi bende Tahir için söylemiştim ama bak.
B: neyse hadi gidelim yoksa geç kalıcaz.
N: tamam.Evden çıktık, dışarda Asiye abla ve Fatih bekliyorlardı.
A: nerde kaldunuz da ağaç oldu beklerken.
N; geldik işte Asiye abla. Naber Fatih?
Fatih: iyi Nefes senden?
N: iyi.
Fatih: senden naber Berrak?
B: hı şey iyi..
A: e binin artuk arabaya da geç kalucaz.
N: tamam.Fatih bizi Dağdevirenlerin evine bıraktı. Ya benim gerçekten burda ne işim var? Ne yapıyorum ben burda? Kendime acı çektirmeye bayılıyorum galıba.
B: iyi mısın?
N: hı hı iyiyim.
A: Nefes, iyisin kuzum değil mı?
N: ya iyiyim işte. Hadı geçelim içeri.Asiye abla kapıyı çaldı kapıyı açan da genç bir kızdı.
A: merhaba Nazar.
Nazar: hoşgeldunuz.
A: hoşbulduk, Berrak'i tanıysın da Berrak'in kuzeni Nefes. Bizde kalıy müştameliyatta.
Nazar: memnun oldum, buyrun geçin. İçerde ablam, annem ve akrabalarımız var.Nazar Mercan'ın küçük kardeşiydi, belki de benimle yaşıttı.
İçeri geçtiğimizde Mercan ve annesi hemen bizi karşılamaya geldiler.
Türkan: Hoşgeldınuz şeref verdunuz.
M: hoşgeldunuz.İşte normal kına şeyleri yapıldı..bende tabi baya bir laf sokuyordum Mercana..tüm haddetler bittiğinde Asiye abla Mercan ile konuşmaya gitti bir şeyler.
Asiye'den
Mercan mutfağa gitmiştu bende hemen yanına gittim. Su dolduruyordu kendine.
A: Mercan kız sağa bir şey soracaktum ben.
M: sor tabi Asiye abla.
A: şu bebeğimizi ne zaman görebileceğiz görmek istıyrız da, al randevu doktorda.
M: randevu aldum ben zaten ama düğünden sonra.
A: kız niye düğünden sonra aldun??
M: daha öncesi yoktu da işte Asiye abla.
A: hm anladum. Şey bir sorum daha olacaktı.
M: sor.
A; senin doktorun adı ne, ben Balımla hamileyken gittiğim doktor emekli oldi da, e bir duruma bakmak istıyrım ikinci çoçuk düşünıyrız da Mıstafamla.
M: Funda Yılmaz.
A: çok sağol canum, neyse ben salona döneyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz ∞
RomanceKuçağımdan indiğinde elbisenin askı indi.. Bende ona yaklaştım.. Askının ucunu eliyle tuttum.. Bana soran gözlerle baktı.. "E şimdi karar veremedum, bu askıyı yukarı çekeyim mı, yoksa diğerini da indiriyim mı,sen ne dıysın yeşil?"