Sonsuz ∞

31. Bölüm

Düğün günü.

Asiye'den

Herkesten habersiz evden çıktum, bir taksiye binip hastaneye gittum. Şu Funda denen doktor artık gelmesi lazum da. Şükür ki nikah akşam 6'daydı.
Hastaneye geldim ve hemen sekreterin yanuna gittim.
X: buyrun nasıl yardımcı olabilirim size?
A; Funda hanuma baktum da gelmiştum kaç gün önce sizde bugün gelir diye dediniz.
X: he evet hatırladım. Funda hanım henüz gelmedi.
A; ne zaman gelir acaba? Malum durum biraz acil da.
X: birazdan gelmesi gerek yanı en fazla bir saat. Tam bilmiyorum. İsterseniz oturun bekleyin.
A: tamam ben oturayım ozaman burda.

Hayde Funda gel artuk da. Bağa gerçek raporu verecesun, Mercanınki sahte diyecesun. Bu düğün olmayacak. Hem paşam hem Nefesum üzülmeyecek. Birlikte olacaklar. Bir düğün olacaksa bu Nefes'le Tahirin olacak.

Tahir'den

Aynanın karşısında duruyorum. Ordakı dolapta damatlığım asılmış. Bugün evleniyorum. Sevmediğim kadınla.

Nefes bugün gidiyor. Yanı eğer gitmekten vazgeçmediyse bugün gidiyor Amerika'ya Emre'yle.

Odaya babam girdi.

Ferit: oğlum, hazırlanmadın mı sen daha?
T: baba, daha vaktım var.
Ferit: bak biliyorum oğlum. Evlenmek istemıysın. Ama Mercanın halini biliyrız hepimiz. Belki de doğru olan bu. Nerden bilecesun ki Mercan'la mutlu olamayacağını? Belki seni çok mutlu eder ha? Hem sizin çoçuğunuz da olacak.
T: baba. Ben bugün hayatımda en çok sevdiğim şeyi kaybediyorum. Bana böyle konuşmalar yapma lütfen. Tamam, çoçuğumuz olacak ama daha fazlası yok. 
Ferit: yav neyi kaybedıyorsun? Bekar hayatını mı? Çapkınlığını mı?
T: sevduğum kadını.
Ferit: ne? Sen biriye mı sevdalandun?
T: evet. Düşünsene o da bana sevdalandu. Sonra ben her şeyin içine sıçtım.
Ferit: kimdi o kız?
T: kimse kim. Artık istemıy beni. Haklu da. He söylesene baba ben ne edeyim şimdi ha?
Ferit: oğlum, çok üzgünüm.  Sana ne söyleyeceğimi bilmiyrım. En iyisi unut.
T: ölsem de unutamam. Neyse, ben artuk hazırlanmaya başlayım.

Nefes'ten

Odamdaydım. Bugün o gün. Bugün Tahir evleniyor. Bugün sevdiğim adam başka bir kadınla evleniyor. Çok güzel bir gün değil mı? Harika bir gün. Mükemmel bir gün.
Ben ne yapıyorum? Bavulumu hazırlıyorum.
Uçağım Tahir'in nıkahından iki saat sonra. Yanı malesef katilmayacağım nikaha.

Başımda Berrak duruyordu.
B: ya Nefes bak emin mısın gitmek istediğinden?
N: Berrak, kaç kez diyeceğim eminim diye? Ya benide anlasana duramam artık burda.
B: ya biliyorum ama yinede ne yapacaksın Amerika'da sen tek başına?
N; tek başıma gitmiyorum ki. Emre ile gidiyorum.
B: ya tamam bak Emre'yi tanırım. İyi çoçuktur eyvallah ama sana aşık o. Aşık.
N: ya tamam aşıksa aşık. Ben ne yapayım?
B: Nefes bak lütfen iyi düşün. Pışman olma sonradan.
N: ya ne pışman olması? Evleniyor o. Anlamıyor musun göremiyorum onu böyle. Acı çekiyorum. Berrak çok acı çekiyorum.

Gözyaşlarımı tutamadım yine.

B: ah be kuzum.
N: ben gideyim.
B: nereye?
N: Tahir'le vedalaşıyım. Onu son bir kez göreyim. Son kez sarılayım. Kokusunu içime çekeyim son kez.

Asiye'den

İki saatır şu Funda denen doktoru beklıyrım, ha yetti ama artuk benimki de can. Hayde nolur Allahım bir iyilik yap bağa da gelsun şu kapıdan şimdi.
Kapıdan bir kadın girdi.
X: hoşgeldiniz Funda hanım.

Yok artık, bir duamın bu kadar çabuk tuttuğunu ilk defa görüyorum.

F: hoşbuldum.
X: şu ordakı kadın sizi iki saatır bekliyor. Siz tatildeyken de gelmiş.
F: a öyle mı? E gelsin ozaman içeri.
X: tamam ben haber vereyim.