36. Bölüm

1.8K 121 11
                                    

Nefes'ten

Ya benimle İstanbula geri dönersin yada abini öldürürüm.
Abini öldürürüm.

N: sen ne saçmalıyorsun ya? Abim burda değil. Yalan söylüyorsun.
V: bence bana inanmalısın.
N: sana inanmıyorum yalan söylüyorsun. Ben seninle hiç bir zaman İstanbula dönmeyeceğim. Tahir'le evleneceğim. Bizim mutlu bi hayatımız olacak anladın mı? Bunu bozamayacaksın!!
V: eğer abini bu kadar düşünüyorsan ben bilemem. Merak etme sana ellerimde olduğu bir hafta sonra kanıt gösteririm. Tabi onu öldürmesem ozamana kadar. Şunu unutma Nefes, gözlerim üstünde.
N; neden bir hafta sonra?
V: çünkü seni böyle endişeli, çaresiz görmek çok keyifli olacak.
N: psikopat! Zaten inanmıyorum sana. Abim İstanbuldaki hapiste.
V; sen ne inanmak istiyorsan onu inan hayatım.

Hemen arkamı dönüp ordan uzaklaştım ve eve girip odama çıktım.
Yatağa yattım. Ve düşünmeye başladım.
Ya doğruysa? Ya abim gerçekten onun ellerindeyse?
Yok, yalan söylüyor. Öyle bir şey olamaz ki. Olamaz. Abim burda bile değil. Yanı mümkün değil. Düşünme bunları Nefes düşünme. Girecek olan sınava düşün.
Diplomanı düşün.
Tahiri düşün. Düğünü düşün.
Ama bunları düşünme.

Tahir'den
Sabah

Bugün Nefes'ime bir sürpriz yapmak istiyorum. Eminim çok sevinecek.
Abinin konusunu da açmam lazım. Adamı Trabzona transfer ettirdim. Yanı o burda. Şimdi görmek ister mı ki? Bilemiyorum. Bir şekilde söylemeye çalışacağım.
Evet, biliyorum korkuyor. Abisi ondan nefret ediyor sanıyor ama öyle değil.

Nefes bu aralar çok sınavla ilgileniyordu. Şu son kalan sınavı bitirmek istiyor diplomanı almasını istiyor. Bende elimden gelince ona yardım etmeye çalışıyorum. Gerçekten çok çalışkan kız.

3 hafta sonra evleniyoruz. Baya heycanlıyım doğruyu söylemek gerekirse.
Nefes işe gitmek için dışarı çıktı, bende hemen onun yanına gittim.
Beni görmedi, bende omzuna dokundum. O da korktu.
N: ııh. Sen mıydın Tahir?
T; güzelim, başka kim olacak?
N; yok şey daldım da öyle.
T: nerelere daldın bakayım sen?
N: sınava. Çok korkuyorum.
T: korkma sen yaparsın. Ben inanıyorum sana.
N: ya işte çalıştım orası öyle de ama baya korkuyorum. Zaten diplomamı alırsam Mehmet amcadakı işi birakacağım.
T:  Mehmet amcayı aradım bugün işe gitmiyorsun.
N: ne? Niye?
T: çünkü benimle geliyorsun. Sana bir sürpizim var.
N: ne sürprizi?
T: e güzelim adı üstünde sürpriz hayde gel.

Onu elinden tutup yürümeye başladım arabaya doğru.

N: ya Tahir nereye gidiyoruz?
T: Nefes riv riv etma da hayde bin.
N: öf tamam sustum bir şey sormuyorum.
T: ha şöyle.
N: ay valla Tahir çok merak ettim yalnız.
T: gelince görürsün,güzelim.

Nefes'ten

Tahir arabayı orman gibi bir yere sürdü. Yanı şimdi Karadenizde öyle her yer yeşillik oluyor tamam da, böyle hiç girmediğim bir yola girdik.
Merak ettim baya yine ne işler çeviriyor bu.

Küçük bir evin önüne arabayı durdurdu. Ev çok büyük değildi şimdi ama böyle çok güzel bahçesi vardı.
Arabadan indik ve ben etrafa bakıyordum.

N; Tahir, nereye geldik?
T: evimize.

Evimize mı dedi o az önce? Evimize?

N: evimize derken?
T; gel.

Elimi tuttu ve evinin kapını açtı. İçeri geçtik. Çok sıcak bir eve benziyordu.

Tahir bana döndü ve konuşmaya başladı.

T: şimdi şöyle, direk soruyorum.
N: sor.
T: burda yaşamak istermıydın?
N: ne? B burda mı?
T: evet, yanı burda yaşasak. İster mıydın?
N: Tahir sen deli mısın? Burası çok güzel!
T: yanı isterdin? Başbaşa yaşasak isterdin?
N: Tahir sen ne yaptın?
T: evi aldım. Sana. Bize. Yanı evi bize aldım.
N: sen delisin, delisin sen.
T: istiyor musun burda yaşayalım?

Eve bakıyordum, bir yandan da gülüyordum. Sonra da Tahire sımsıkı sarıldım. Daha doğrusu kuçağına atladım.

N; ya burası çok güzel! Tabiki isterim deli.

Tahir gülmeye başladı ve beni döndürdü.

N; ama..

Tahir durdu ve beni yere bıraktı.

T: aması mı var? Ama ne?
N: yanı şey. Benim hiç öyle kalabalık bir ailem olmadı. Yanı senin gibi. Senin ailen gibi. Ve bence konak sensiz yapmaz. Yanı demek istediğim şey. Kalabalıkta yaşamak çok güzel, teyzemler var, ailen var. Bence biz orda gayet huzurlu ve mutlu yaşarız. Hem ailen sensiz yapamaz ki.Burası da bizim kaçamak yerimiz olur. Sadece bize özel olan. İkimize ait olan. Sence de çok güzel olmazmıydı?
T: ula Nefes. Sen nasul bir kadınsın?
N: sevdalı bir kadınım. Hemde dünyanın en deli insana.
T: ula Nefes, nasıl da bilıysın.

Uzanıp dudağına küçük bir öpücük bıraktım.

N; bahçeye çıkalım mı? Göreyim orasını da.
T: gel çıkalım.

Bahçeye çıktığımda çiçeklere bakmaya başladım. Çok güzellerdi. Böyle hep bir bahçem olsun isterdim. İstanbul'da yoktu.

Çiçekleri koklamaya başladım. Bir papatya kopardım ve saçıma koydum. Küçük bir kız çoçuğu davranmak gibi..
Tahir bahçenin diğer tarafındaydı, beni izliyordu. Bende yanına gittim.

Hemen eli saçımdaki papatyaya gitti.

T: ula, bir insan papatyadan bile güzel olabilir mı?
N: yok sen dünyanın en deli insanı değil, en romantik delisisin.
T: şikayetiniz mı var Nefes hanum?
N: yo ben gayet memnunum halimden.

Telefonuma mesaj sesi geldi. Telefonumu welime alıp mesaj kimden diye baktım.
Vedat.
"Abini hiç düşünmüyorsun ama Nefes'cim. Yazık. O senin için neler yapmıştı oysa. Merak etme ben ona çok iyi bakarım. Kanıtı getiririm sana ben. Ne zaman diye sorarsan, ben istediğim zaman. Seni böyle görmek çok keyifli. Çaresiz. Bu arada, çok alışma o eve. Ne de olsa oraya hiç taşınmayacaksın."

Mesaji okudum ve telefonumu hemen cepe koydum.
Ya abim gerçekten onun ellerindeyse? Ben ne yaparım ozaman? Ona bir şey yaparsa kendimi asla affetmem. Ama öyle bir şey mümkün olamaz. Hapiste o hapiste.
Sakin ol Nefes. Sadece seninle oyun oynuyor. O seni böyle görmek istiyor.

T: Nefes, kimdi?
N: hı?
T: Nefes, bembeyaz kesildin. Noldu?
N: yok sadece Berrak'tı. Bir şey yok.
T: bana yalan söyleme.
N; Tahir ne yalan söylemesi? Yalan falan söylemiyorum ben.
T: birlikte olduğumuzdan beri tuhaf davranıyorsun Nefes! Benden bir şey sakladığın çok belli! Yoksa pışman mısın?
N: Tahir sen ne diyorsun ya? Senden bir şey saklamıyorum ben. Bu ne ya?
T: tamam ozaman ne dedi Berrak de bembeyaz kesildin?!
N: yok bir şey.

Başımı eğdim, onun yüzüne bakamam. Gözlerine bakarak yalan söyleyemem.

T: Nefes, farkında mısın biz evleneceğiz ve sen benden hala bir şey saklıyorsun!!
N: ya sen bana güvenmiyor musun hiç?!
T: bunun güvenle ne alakası var? Sen benden bir şey saklıyorsun! Ne saklıyorsun?!
N: tamam. Abim.
T: a abin?
N: ya Berrak bir şey duydu sanki o burda Trabzonda. Yalan işte.
T: Nefes.
N: tamam işte Tahir benim için hassas bir konu söyleyemedim.

Sevgilim, gözüne baka baka yalan söylemek.. çok özür dilerim. En azında gerçeğin küçük bir payını söyledim.

T: Nefes abin burda, Trabzonda.
N: ne? Ne diyorsun sen?
T: Ali ile konuştum. Transfer işini halletik. İşte sen görmek istersen yakınında olsun diye. Sana söyleyecektim.
N: ne yaptın sen?

Abim burdaysa, Vedat yalan söylemiyor ozaman. Abim onun ellerinde ozaman.

T: Nefes'im ben senin için.

Gözlerim doldu, ağlamaya ve bağırmaya başladım.

N: NE HAKLA?!
T: Nefes ben..
N: her şeyi mahvettin her şeyi!!
T: Nefes ne demek bu? Nefes..
N: HER ŞEYİ!!

Hello. Ben geldim.
Sezon Finalini bu gece yazmaya çalışacağım. Yanı büyük ihtimalle yeni bölüm bu gece gelir.
Ozamana kadar vote ve yorum çok olsun lütfen!
Yalnız benden söylemesi sezon finali bomba.
Hepinizi öptüm.

Sonsuz ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin