39. Bölüm- Karşılaşma💥

1.7K 110 28
                                    

Nefes'ten

Ertesi gün

Tüm valizleri hazırlamıştık. Birazdan havalimanına gideceğiz. Artık yuvama dönme vaktı.
Yiğit yanıma geldi.

Y: anne
N; söyle birtanem.
Y; orda bana oyuncaklar alırsın değil mı, bunlardan sıkıldım.

Gülümsedim.

N: tabikide alırım. Oğlum sana bir şey soracağım.
Y: hı
N: Trabzona gidiyoruz diye mutlusun değil mı?
Y: tabi. Sonuçta orası en güzel yer öyle değil mıı?
N: öyle tabi oğlum benim. Öyle.
Y: anne, orda iyi babam da olacak mı?
N: şş öyle sesli söyleme biri duymasın. Bilmem. Belki de olur, kim bilir?
Y: inşallah orda olur ya.
N: niye ki?
Y: belki bizi kurtarır kötü babamdan.

Derin bir nefes aldım. Evet, oğlumun zor bir hayatı vardı. Her gün bağırma sesleri duyardı, kavga ettiklerimizde şahıt olurdu, Vedatın bana vurduğunda da baya kez şahıt oldu. O yüzden de korkuyor çoçuk.

N: sen bunları düşünme tamam mı annecim? Şimdi hazırsan gel çıkacağız.
Y: oyuncağımı çantamı koyup geliyorum.
N: hadı bekliyorum ben ozaman seni.

Yiğit oyuncağını çantana koydu ve elimi tuttu.

N: ozaman hazırmıyız en güzel yere gitmeye?
Y: heyoo evet.

Havalimani

Her şey hazırdı. Artık gidiyoruz.
Abim yanıma geldi.
S: iyi mısın?
N: iyi olacağım inşallah.
S: istediğin oluyor, Trabzona gidiyoruz.
N: evet. Şu Vedattan da kurtulsaydık iyiydi.
S: adam manyak. Resmen manyak.
N: onun yüzünden hem benim, hem Yiğitin, hem Tahirin hayatı mahvoldu. Ya Tahir resmen çoçuğu olduğunu bilmiyor, Yiğit Tahiri az biliyor sadece. Ya bu nasıl dünya? Çoçuk babasından ayrı büyüyor. Neden? Bir psikopat yüzünden.
S: sakin ol. Çözeriz bunu elbet bir şekilde. Bir açığını buluruz.
N: ya bulduk da noldu? En fazla bu kadarı oldu. Ya abi, bu nasıl adalet? Herif her yaptığı şeyle yırtıyor. Ben bunun yüzünden avukat olmadım. Böyle şeylere göz yummak için avukat olmadım.
S: bak işte kendin diyorsun. Avukat oldun. Avukatsın. Sen bir şekilde bulup onu hapise atırırsın.
N: avukat oldum da ne oldu? Manyak herif bir gün çalışmama izin vermedi, daha stayımı yapmadım ben.
S: bak, en güzel yere gidiyoruz öyle değil mı? Bence her şey bir şekildr hallolur, öyle değil mı dayıcım?

Yiğit başını telefonda izlediği çizgi filminden kaldırdı ve bize baktı.

Y: efendim?
N: oğlum bırak artık o telefonu. Gözlerine zarar geliyor canım.
Y: ya anne birazdan bitiyor zaten çizgi filmim.
S: Vedat hala gelmedi.
N: gelir dedi birazdan, işi vardı da sonradan gelir dedi. Valla gelmezse ben onsuz giderim, banane?
S: Nefes. Bu manyak ne işler çeviriyor diye hiç düşünmedin mı? Yanı bizi tek başına yoladı.
N: tek başına sayılmayız, bak etrafına. Tonlarca adamı burda.
S: tamam öyle ama aynısı değil, biliyorsun ne demek istediğimi.
N: çıkar kokusu yakında. Hah geldi işte bak.

Vedat bize doğru yürüyordu.

N: sonunda gelebildin.
V: beni çok özledin bakıyorum karıcım?
N: bana karıcım deme. Kaç defa diyeceğim ben senin karın değilim diye?!
V: ama Trabzonda herkes karım diye bilecek.
N: pardon?!
V: bunun için geç geldim ben karıcım.

Cebinden küçük bir kutu çıkardı ve açtı. İçinde bir tektaş vardı.

N: sen delirdin herhalde?!
V: bana bak. Eğer o Tahir seni görürse evli sanacak o kadar. O yüzden tak şunu!
N: hayata takmam ben onu!
V: tak yada sonuçlara katlanırsın.
N; ne diyorsun sen be?!
V: diyorum ki yoksa birinin yasini tutarsın.
S: yeter artık kardeşimi benle tehdit etmeye bırak. Nefes sende takma şunu.
V: ama takmazsa sana güle güle deriz.
N: sakın abime bir şey yapayım deme! Seni kendi ellerimle öldürürüm!
V: o zaman takacaksın bu yüzüğü.
N: takmıyorum burda. Oraya gidince takarım.
V: tamam. Öyle olsun. Bu arada, yüzündeki morlukları güzel kapattın.

Sonsuz ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin