Sonsuz ∞

4. Bölüm

Nefes'ten
Gözlerim yüzünden mı? Gözlerimde onu çeken bir şey var? He bende salağım zaten Tahir Kaleli.
N: ne bu? Allah aşkına böyle mı tavlıyorsun sen kızları? Onlara üzüldüm şimdi.
Tahir beni kendine daha çok çekti.
T: seni tavlamak istiyorum diyen kim?
Onu itmeye çalışıyordum ama çok güçlüydü.
N: ya bıraksana beni!
T: ben halimden gayet memnunum.
N: bırak yoksa bak valla kötü olur!
T: merak ettim şimdi ne olurmuş?
Ha ben sana göstericem ne olduğunu. Tüm güçümle onu hızlıca itirdim ve erkekliğine dizimle vurdum.
N: bu olur!
Tahir elleriyle orayı tuttuyordu ve acı içinde kıvranıyordu.
Bende o kendine gelmeden önce hemen uzaklaştım, arkamdan da onun sesini duydum.
T: bunun hesabını vereceksin!
Bende hızlıca odama geri gittim. Az önce naptım ben? Böyle bir cesaret gelmişti ama o da haddını aştı. Kendini beğenmiş hödük!
Tahir'den
Nefes hiç beklemeduğum bir şey ettu benim orama vurdu. Çok acıdı lan. Yalnuz ben sana bunu sorarum yeşil. Havuzun kenarına otturdum ve düşünmeye başladum. Ben bu kızı niye bu kadar düşünüyorum? Tamam güzeldi, güzel fiziği da var ama o daha çoçuk. Hareketlerinden belli. Bağa kadun lazum, çoçuk değil. Ben ne dıyrım ya? Ama onunla uğraşmak çok eğlenceli hemen sinir olıy.

Sabah

Nefes'ten
Çok uyduğumu söylenemez, 3 saat uyumuşum ama enerjim vardı e ne de olsa dün 9 saat uyudum. Saate baktım,9'a gidiyordu. Diğer yatakta uyuyan Berrağı uyandırdım.
N: berrak kızım kalk sabah oldu
B: biraz daha
N: hadı kalk kahvaltı hazırlayacaz
B: ööf
Söylene söylene yataktan kalktı. Saate baktı.
B: ay
N: noldu?
B: geç kalıcam! Dersim saat 10'da.
N: e yetişirsin.
B: daha hazırlanmadım, annem zaten kahvaltısız bırakmaz, e ben otöbüsü nasıl yakalıcam? Kesin kaçırırım! Of Berrak of!
N: bence sen bir hazırlan çabuk bende kahvaltıyı hazırlayım.
B: zaten hazır kesin annem hazırladı. Nefes abla, sende gelsene üniversiteye
N: napıcam ben ya orda?
B: e senin şu kalan sınavına bakarız. Ne zaman girebileceksin falan
N: olur aslında iyi tamam bende hazırlanayım kaçırmayalım otöbüsü. Hadı çabuk Berrak.
İkimizde giyinip aşağa indik. Yaz olduğu için Berrak bana onun elbisesini verdi giymek için. Elbise kısa değildi dizime kadar geliyordu. 
Sevil teyze aşağada yoktu.
B: muhtemelen Nazlı ablaya yardım etmeye gitti , bak ne dedim sana hazır kahvaltı.
Çabuk bir şeyler yedik ve çıktık.
Saat 9:35 'a gidiyordu.
B: nefes abla yetişemeyecez, geç kalıcam derse hoca zaten kötü gec kalanları sevmez e bir iki kez daha geç kaldım , sınava çıkmama yasaklar ya of
N: az laf çok iş, koş yakalarız belki.
Tam kapıdan çıkıcaktık ki birinin sesini duyduk. Bu ses da Tahir'e aitti.
T: günaydınlar hanumlar
B: günaydın Tahir abi, kusura bakma acelimiz var
T: noldu Berrak ne acele?
B: derse geç kalıcam
T: e bin ben bırakayım sizi
B: zahmet olur ya Tahir abi
T: hadı kızım riv riv etma da bın
B: valla hayattımı kurtardın. He ben sizi tanıştırmaya unuttum.
Nefes bu Tahir abi, Kaleli'lerin ikinci oğlu. Tahir abi, bu kuzenim Nefes.
Tahir sırıttıp bana bakıyordu, elini uzattı bende Berrak yüzünden mecburen uzattım.
T: memnun oldum Nefes
Dedi hala sırıttırken. Bende sinirli bir şekilde
N: bende
Dedim.
T: e hadı binin arabaya da geç kalma Berrak
Berrak arkaya oturdu bende tam arkaya oturacakken, Tahir engel oldu.
T: e biriniz önde binin bu ne?
B: nefes abla sen bin ben zaten oturdum.
Mecburen öne bindim.
Tahir sırıttı ve arabayı çalıştırdı.
Yoldayken nerdeyse hiç kimse hiç bir şey demedi.
T: nefes sende mı hukuk okuyorsun?
N: efendim?
T: berrakla üniversiteye gittiğine göre yanı sendr mı hukuk öğrencisin?
Birden yüzüm düştü.. camı açtım ve derin nefes aldım. Tahir bunu fark etti , o sıra Berrak söze atladı
B: nefes ablam hukuk öğrencisi evet. Bazı şartlardan dolayı bırakmak zorunda kaldı şimdi ise devam etmek istiyor o yüzden bakmaya gidiyor bu dönem girebilir mı sınava yoksa beklemek mı zorunda.
T: neden bırakmak zorunda kaldın ki?
Gözlerim dolmuştu... o gün aklıma geldi. Gizlice okuyordum, çok mutluydum çünkü tüm sınavları geçmiştim, bir tanesi kaldı. Babamın haberi yoktu, taki beni o gün takip edene kadar. Beni takip etti ve üniversiteye gittiğimi gördü. Eve geldiğimde de hesap sordu, o kadar sinirli ve sarhoştu ki, bırak dövmeyi o beni nerdeyse öldürüyordu o gün.
Gözümden bir yaş geldi elimin tersiyle sildim hemen.
Sanırım Tahir bunu fark etti ve bir şey demedi. Şaşırdım, bu hödük da mı iyi olabilirdi ?
Üniversiteye geldiğimizde arabadan indik. Berrak Tahire teşekkür etti.

Üniversiteye girdik.
Saat 9:54'ydı. Berrak geç kalmadı.
B: abla, benim şimdi derse girmem gerek. Yanı beni beklemek zorunda değilsin kendin gidebilirsin sormaya
N: yok bekliyim ben en iyisi kaybolmayım burda.
B: dersim bir saate biter.
N: tamam canım beni merak etme ben ben burda bekliyor olacağım.

Tahir'den
Nefes'e neden bıraktığını sorduğumda gözleri dolmuştu. Bende kurcalamadım. Ama merak ediyordum, ne olmuş olabilir de bu kız bu hale geldi? Banane kızdan ya kendine gel Tahir sen bu değilsun. Ama onun üzülmesini de istemiyordum.
Arabada biraz bekledim. Tam gidecekken gözüm bir cüzdana kaydı. Nefes'in olmalıydı. Düşürmüş olmalı. Elime aldum ve açtum. Evet yeşilin cüzdanı onun kimliği vardu burda.
Cüzdanda bir fotoğraf vardı, galıba annesiydi, bir erkek fotoğrafı da vardı. Sevgilisi mı acaba? Sinir oldum. Bir de cüzdanında taşıy aman ne büyük sevdaluk! Neyse, arabadan çıktım ve cüzdanını vermeye gittum!

Nefes'ten
Berraği beklerken etrafıma bakıyordum. Güzel okuldu. Ben öylece bakarken yanıma biri geldi.
S: merhaba, yeni mısun görmedum daha önce
Şivesine gülümsedim.
N: evet yeniyim, Nefes ben
S: bende Selim memnun oldum. Napıysın burda ders salonunu bulamıymısın yoksa yardum lazum mı
N: yook, kuzenimi bekliyorum teşekkür ederim.

Tahir'den
Okulun bir çok yerine baktım, ki en sonda onu buldum. Biriyle konuşuyordu. Ulan hem sevgilun var hem. Hızlıca yanuna gittim kimdi lan bu herif?
T: nefes
N: tahir? Ne işin var burda?
T: sen kımsun?
Dedi selime bakarken.
S: selim ben
T: iyi şimdi bas git selim
Selim bir şey demeden gitti
N: ya napıyorsun sen ne haddıne?
T: utanmaymısun başka biriyle birlikteyken fingirdeşmeye?
N: ne diyorsun sen be?! Ne fingirdeşmesi?! Hem kimle berabermışım ben?!
T: cüzdanını düşürmüşsün arabamda, al.
N: sende içeri baktın değil mi?
T: e sevgilini o kadar çok sevıysın ki cüzdanında bile taşıysın onu.
Gözlerim dolmuştu, hemen cüzdanımı elinden aldım.
N: sakın bir daha onun hakkında konuşma! Şimdi defol git.
T: bağa bak kızum, benim evimde yaşıysın. Sen ordaykken nasul davranacağına bilmen lazum. Böyle elbiserle erkeklerle fingirdenen—
Tokat attım ona.
Oda kolumdan tuttup beni okulun bahcesine çıkardı. Ve kimsenin olmadığı bir yere götürdü.
N: napıyorsun be bırak! Bağırıcam!
T: sen bağa nasul tokat atarsın?
N: ben sana ne dedim?! Terbiyesizce konuşursan yersin tokadı dedim değil mi? Bununla da kanıtlanmış oldum.
T: terbiyesizce?! Gerçekleri söylemek terbiyesiz olmak mı olıy nefes hanum?
N: bir dakika ya! Sana ne?! O benim sevgilim da olsun olmasın da sanane? Sanane Selim'le mı konuşuyorum konuşmuyormuyum sanane?!
T: benim evimde—
N: yemişim lan evini! Sen benim yaptığım şeylere karışamazsın!
T: karışırum'
N: ne hakla?
T: bu hakla
Tahir beni duvara yasladı, ve sertçe öpmeye başladı.

Uy nenem ne ettum ben?
Yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen vote verin ve yorum yapın.