22. Bölüm

2.4K 125 31
                                    

Nefes'ten

Sabah

Sabah uyandığımda, çantamda bir kaç kiyafet koydum ve eşya. Zaten iki gün orda kalacaktım sadece çok şeye ihtiyacım yok.
Çok heycanlıydım ya. Berrak da kendi valizini hazırladı gidiyorduk.
S: kızlar dikkat edin kendinize. Melise de selam söyle en yakın zamanda beklerim onu da.
B: söylerim anne merak etme sen.
S: hadi Allaha emanet.
N: görürşürüz teyze.

Dışarı çıktık, bende Tahiri gördüm. O da arabasına küçük bir çanta koymuştu.

Bana göz kırptı.
Berrak ile konaktan çıktık ve biraz yürümeye başladık.
Sonrada Tahir geldi arabasıyla.
Kornaya bastı.
Camı açtı ve bana seslendi.

T: hayurdur güzelim nereye bırakayım istersen?

Güldüm.

N: neden olmasın?

Berrak bize bakıp gülüyordu.

T: Berrak abicim gel senide arkadaşına bırakayım.
B: yok Tahir abi şurda taksi durağı var bir taksiye binip giderim ben.
N: ya olur mu öyle şey Tahir bıraksın senide, bak zaten bizim yüzünden teyzeme yalan söyledin.
B: yok Nefes, ben taksiye binerim siz başbaşa kalın.

Gülümsedim.

N: tamam canım sağol.

Berrak'a sarıldım ve arabaya bindim.
Tahir bana baktı. Çok güzel bakıyordu bana. Aşk böyle bir şeymiş demekki.
Yüzümü okşadı ve arabayı çalıştırdı.
Hala nereye gideceğimizden haberim yok.

N: Tahir nereye gidiyoruz biz?
T: gelince görürsün Nefes'im.
N: peki ısrar etmiyorum. Sabredecem.

Biraz uzun bir yolculuk'tan sonra bir eve gelmiştik.
N; Tahir burası neresi?
T: burası yayla evimiz.
N: aa sizin yayla eviniz de mı var?
T: evet, hayde gel.

Arabadan çıktık ve arka koltuktan çantalarımızı aldık.
Tahir kolunu omzuma koydu ve bana sarıldı.
Eve girdik.

Çantalarımızı bir yere koyduk.
N: şey Tahir, yiyecek bir şeyler alsaydık falan kesin buzdolabında bir şey yok.

Tahir buzdolabı açtı, doluydu.

T: ben halletim onu güzelim.
N: her şeyi de düşünürmüş benim Tahir'im.
T: Nefes hanum yalnız benim Tahir'im falan şey oluyor.
N: ney oluyor?
T: kendimi tutmayabilirim o oluyor.
N: ıı.. dışarı mı çıksak? Bahçeyi görsem.

Tahir gülümsedi, bende başımı eğdim.
Tahir de başımı kaldırdı ona bakmamı sağladı.
T: benden utanma.
N: elimde değil.
T: ula ne de güzel utanaysun.
N; ya Tahir.
T: tamam tamam hayde dışarı çıkalım bahçeye.

Tahir ile el ele bahçeye çıktık.
Çok büyük bir bahçesi yoktu evinin ama güzeldi. Sonra orda duran bir top gördüm.

N: top kimin?
T: he o top. E bizim. Yangazlar ve abimle buraya gelduğumzde küçükken hep oynardık. Şimdi de oynayruz geldiğimizde.
N: ne güzelmiş. Biz çok abimle oynayamıyorduk.
T: Nefes'im. Abin demişken o nerde da?

Tahir'e baktım, bunu anlatmaya hazırmıyım bilmiyorum.
Gözlerim dolmuştu. Tahir bunu farketmiş ki bana baktı. Yüzümü ellerin arasında aldı.
T: Nefes'im noldu? Eğer anlatmak istemezsen anlatma.
N: yok sanırım anlatırsam rahatlırım. Otursak?
T: tabi tabi gel.

Terasta olduğu masaya gittik ve iki sandalye çekip oturduk.

N: karanlıktan korkuyorum biliyorsun.
T: baban yüzünden.
N: evet. Annem beni doğurken ölmüş, abim beni büyümüş diyebilirim. O ilgilendi hep benimle. Bana annelik yaptı. Hani benim bir sınavım kalmış ya üniversiteyi bitirmek için.
T: evet.
N: babam asla okumama izin vermedi.
T: peki sen nasul?
N; gizlice. Çalışmama zorluyordu. İki iş birden. Ben birini çalışıyordum diğerini de üniversiteye ilgileniyordum.
T: hiç mı farketmedi?
N: başta hayır, işimdeki maaşım iyiydi. Bende iki işten de bu kadar kazanıyorum yalanı atım ortaya o da inandı. Bir gün, ah o lanet gün...
T: Nefes'im iyi mısın?

Sonsuz ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin