45. Bölüm

1.6K 155 93
                                    

Tahir'den

Ben evli değilim...
Ben evli değilim..
Evli değilim.

Bu sözler aklımdan çıkmıyordu.
Nefes'in gözünden bir kaç damla yaş gelmişti bile.

T: ne demek o?

Ben ayaktaydım, Nefes ise hala oturuyordu.

T: ne demek o dedum??

Nefes cevap vermek istemiyordu.

T: Nefes, bana cevap ver! Bir şey söyle!
N: unut dediklerimi.
T: lan dediklerin unutulacak şeyler mı?! Ne demek evli değilim?!
N: Tahir, unut dediklerimi. Benim kafam güzel ondan şey dedim. Unut yanı.

Onu kollarından tutup ayağa kaldırdım.

T: Nefes, sen evli değilsin, değil mı? Sen o herifle evlenmedin..
N: evlenmedim.

Nefes'ten

Ben şimdi ne diyeceğim Tahir'e?

T: niye o herifin yanındasın? Bir dakika. Çoçuk.. o oğlan benim-
N: senden değil! Yiğit senin oğlun değil.
T: sen Vedat'la?
N: evet. Evet biz evlenmedik ama öyle işte.
T: sen şuan saçmalıyorsun. Baya baya saçmalıyorsun. Sen öyle bir şey yapacak kız değilsin!

Değilim. Beni benden daha iyi tanıyor, şimdi onun gözlerine bakıp evet yaptım diyebilirmıyım? Öyle bir yalan söyleyebilirmıyım?

N: ben beş yıl önce ki Nefes değilim artık. Hem sanane ya? Senin sevgilin var zaten, niye buna takılıyorsun?!
T: lan ne sevgili yemişim sevgili. Nefes bana doğruyu söyle, Yiğit.. benim oğlum mu?

Şimdi hayatımın en iyi performansını vermem gerek. Üzgünüm sevgilim, ama sen bunu şimdi öğrenemezsin. Öğrenirsen onu almak isteyeceksin.. ben bunu yapamam.

Gözyaşlarımı sildim ve öfke ile Tahir'in üstüne yürüdüm.

N: Yiğit senin oğlun değil! Senin anlaman mı kıt ha?! Yiğit benim ve Ved-
T: TAMAM SUS. Sus. Yalvarırım sus. Sus.

Kendimi ağlamamak için zor tutuyorum. Şuan Tahir karşımda paramparça oluyordu, ve bunun sebepi benim. Özür dilerim ama ben senin güvenliğin için, senin hayata kalman için, sana gerçeği söyleyemedim. Beni affet, sevgilim. Beni Allah da affetsin.

N: üzgünüm. Ama gerçek bu.
T: sağa sus dedum. Sus!

Gözümden bir yaş geldi... bu nasıl hayat?
Bu nasıl adalet? Bu nasıl imtihan?

N: şey, saat geç oldu.. uyusak mı?

Külübede sadece bir kanepe vardı. Ama iki taraflı. Yanı ikimiz sığardık.

T; sen uyu, ben dışarı çıkayrum.
N: nereye?
T: nefes almaya.
N: gitme.

Tahir bana baktı.

N: yanı şey, korkarım. Bir daha bir şey demem, konuşmam sadece yalnız bırakmasan olmaz mı?

Tahir bana baktı ve afalladı.

Kanepede oturdu.
Bana ne kadar kızgın veya kırgın olsada kıyamadı. Kıyamıyor.
Ah, bu çok sevdiğim merhameti..

Ben kanepede yattım tavana bakıyordum, Tahir de yatmıştı kafalarımız değiyordu.

Canım çok yanıyor. Şuan ona sımsıkı sarılmak vardı, hiç bırakmayacakmış gibi.

Gözlerim doldu yine.. ama Tahir görmüyordu.

Güçlü olmam lazım. Dayanmam lazım. Ama ne kadar dayanacağım artık onu bile bilmiyorum. Tükendim.. tükendim.

Bir saat falan geçti ben hala tavana bakıyorum. Hala tavana bakıyorum.
Tahir'in nefes alış veriş leri düzelendi , uyumuş. Bende doğruldum, onu izlemeye başladım.
Böyle bir fırsatı bir daha zor yakalarım.

Sonsuz ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin