...
-Kesin manyaksın? Beni niye buraya getirdin.
-Oradan uzaklaştırmak için tabi ki.
-Etkili oldu mu bari?
-Sence?
-Ben gidiyorum.
-Burada bizden başka kimse yok. Bu kıyafetinle yolda yardım isteyebileceğini sanmıyorum.
Sinirle göğsüme vurdu...
Yüksek seslerin böldüğü derin uykumdan uyandım bu bir tartışma sesiydi. Gamze ve Melis'in ilk kavgası. Hemen Koridora çıktım
-Bir yatırmadınız sabah sabah bu ne gürültü be sizinle mi uğraşacağım.
Diye sitem ettim. Kavga banyo kavgası üst katta iki banyo vardı. Biri benim odamda diğeri koridordaydı. Ben banyonun kapısını kapattığımda içeri duramadığım için banyolu odayı Gamze hiç düşünmeden bana vermişti. Artık durum başkaydı.
Daha Fazla onları dinlemeyip aşağı indim ve güzel bir kahvaltı hazırladım. Kahvaltıya kadar banyo problemini çözüp aşağı indiler, sağlam bir kahvaltı ardından odama çıktım. Çalışma masamın üstündeki araştırma kağıtlarımın hepsini büyük bir zevkle yırtıp attım. Giray 'la ilgili bütün araştımalarım artık pembe çöp kutumdaydı. Renkli birkaç post -it e yazdığım tarihleride aynı çöpe attım. bundan tatmin olmamıştım masamın altındaki küçük pembe çöpü alıp, aşağıdaki büyük çöpe attım. Yukarı çıkıp özenle hazırlandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
/Laçin'in giydikleri /
Aynadan kendime baktım. Bugün güzel görünüyordum. Keyifle aşağı inerken zil çaldı. Hemen çalan kapıya doğru koştum.
-Ben açarım..
Kapıyı açınca, bütün heybetiyle karşımda dikilen Giray'a şaşkınlıkla baktım. Benim için güneş doğmuştu bile. Önce yanağına ardından dudağına küçük bir öpücük kondurarak geri çekildim. Giderek arsız oluyordum. Ama Giray elini ensesine götürüp başını eğdi. Bir dakika utandı mı şimdi? hafif pembeleşen yüzüne hayranlıkla baktım. Tam o sırada Melis arkamda belirdi.Giray'ı kolundan içeri cektim ve kapıyı örttüm.
Çantamı ve telefonumu almak için yukarı çıkmıştım. Melis ve Giray fısıldayıp duruyorlardı. Aslında Giray Melis'i uyarıyordu. Ah hiçbirşey umrumda değildi. Çünkü anlatması gerekeni bana anlatırdı aksi takdirde aramızı bozacak hiçbirşey duymak istemiyordum.
***
Sol elimdeki ajandanın sayfasına bakarken derin bir nefes alıp Giray'ın odasına girdim. Nur denen şu kadının sergi daveti vardı. Çokta önemli değildi aslında sadece bir kaç önemli ortağının olduğu bir davetti. Tabi Giray'ı da çağırmıştı. Ona nasıl yürüdüğünü unutmuş değilim. Hemde bunu gözümün önünde yapmıştı. İstemeyerekte olsa daveti Giray'a hatırlattıp odadan çıktım. Ben istemesem bile sonuçta bu bir işti.Daha yerime oturmamıştım ki Giray arkamdan geldi ve bana yetişti.
-Hadi çıkalım.
-Nereye?
Diye sordum fısıldayarak
-Nereye olabilir davete
-Benim gelmem gerekmiyor ayrıca davetli olan sizsiniz.
