Yalnız.
Gittikçe beynimden bağımsız hareket etmeye başlayan vücudum, beni hapishane bahçesinin kenarındaki yıkık kulübeye doğru götürürken hissettiğimdi. Önümde yürüyen Bortaline ile birlikte gitmeye ne ara karar vermiştim?
Avuç içlerim gittikçe terlemiş olduğundan tulumumun kenarlarına sildim. Endişe de kafamın içini dolduran düşüncelerin arasında katılmıştı, korkunun hemen yanına.
Hepsiyle parti vakti! Dalga geçiyorum. Ha.
Herhalde Endişe, Korku ve Yalnız'lığın olacağı parti dünyanın en berbat partisi olurdu.
Aniden kendi ayağıma takılıp tökezleyince, yüzümü ekşitip aklımdaki saçma düşünceleri savuşturdum. Şimdi bunları düşünme zamanı değildi, olmamalıydı.
"İçeri gir." Bortaline'in itaatkâr sesi kulaklarımda yankılanınca, kalp atışım yükselmiş, ciğerlerim hava için çırpınmaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp, beceriksizce Bortaline'e gülümsemeye çalışmam, sadece kafamı defalarca duvara vurma isteği uyandırmıştı.
Aptal Frisk, aptal!
Bortaline'nin girmem için aralamış olduğu kapının tokmağından tutup, kapıyı açtığımda gördüğüm manzara, beni fazla şaşırtmamıştı. Ufak kulübenin içindeki eşyalar fazlasıyla az ve eskiydi; tek kapağı kırılmış eski bir dolap, tavandan sallanan çıplak bir ampul, köşeye konulmuş iki tahta sandalye, bazı köşelerinden yayları çıkmış olan bir yatak ve üzerine öylesine serilmiş olan garip lekeli bir çarşaf. Ah, o lekelerin ne olduğunu bilmek bile istemiyordum.
Sert ve emin adımlar üzerinde yürüyerek sandalyelerden birini tutup bana verdiğinde, kararsız bir şekilde ellerimi uzatıp, sandalyeyi kendime doğru çektim. Diğer sandalyeyi de durdupu yere göre ayarlayıp üzerine oturduğunda, hareketlerini taklit etmiştim.
Aramızda gittikçe büyümeye başlamış olan sessizlik, garip bir hâl almıştı. Gözlerimi Bortaline dışında her yerde gezdirirken, Bortaline'nin gür sesiyle olduğum yerde sıçradım.
"Buranın sana verdiği rolü güzel üstlenmişsin, ama beni kandıramazsın Frisk."
Ah, rol mü? 02 numara olmam ve olanlar mıydı bahsettiği?
"Buraya işlemediğin bir suç sebebiyle atılmış olman üzücü. Undyne'nın seni koruma çabasının boşa çıkması ise ayrı bir trajedi."
Sözleri, vücuduma saplanan bir bıçak gibi içimden geçtiğinde gözlerimi sonuna dek açarak Bortaline'nin onunşa tanıştığımdan beri değişmemiş olan sert yüz ifadesinde gezindi bakışlarım.
Nasıl, nasıl bilebiliyordu bunu?!
Undyne... onu yüzüstü bırakışım sebebiyle içime dolan pişmanlık, şuanda yüzleşmemem gereken duygulardan birisiydi.,
"İçindeki merakı gidereyim. Ben insanların ve canavarların hikayelerini gözlerinden okurum. Onları gözlerinden tanırım. Her birinin en derin sırrı tek tek açık bir kitap gibi serilir önüme. Sadece iki kişi beni alt etmeyi başardı;;biri 01, diğeri ise—"
Dışarıdan gelen düşme sesi ve fısıldaşmalarla Bortaline susmuş, ve ayağa kalkmıştı. Mahkumlardan birinin etrafımızda dolanıyor olma olasılığı muhtemeldi, ama bu kadar endişe edecek bir şey var mıydı ki? Yaklaşık yirmi saniyelik bir beklemenin ardından kesilen seslerle Bortaline kaşlarını hafifçe kaldırıp, göz devirdiğinde anlamaz gözlerle ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
abandoned memories | undertale
AdventureGeçmişin anıları, geleceğin beşiğinde saklıyken, bu beşiği gözleri kapalı bulmaya çalışan bir kız. Kararlı, güçlü ve sevgi dolu. Yaşamın umursamadığı, ölümün arkasından kovaladığı bir canavar. Tehlikeli, acımasız ve umursamaz. Ruhlarının, binlerce y...