Kalbim çok garip atıyordu. Gözlerimi güçlükle araladığımda etrafımda sevgi çemberi oluşturmuş bütün değer verdiğim insanları bir arada gördüm. Kendimi aşırı güçsüz hissediyordum. Annem elimi tutup, "Günaydın kızım. İyisin değil mi?" deyince kafamı salladım. Giray bana gülümseyerek bakıyordu. Bu an, tarihe geçmeliydi. İlk defa o beni seyrediyordu.
"Ne oldu bana? Bacağım çok ağrıyor."
"Arkadaşını kurtarmak için kendini arabanın önüne atmışsın." Ablamın söylediği cümleyle olanlar bir anda aklımda beliriverdi. Giray beni çağırmıştı. Giray ve Efe kavga ediyorlardı. Efe sinirle yolun karşısına geçerken arabanın hızla geldiğini görmemişti... Efe'yi yolun karşısına iteklemiştim... Ama araba bana çarpmıştı. Efe'nin elimi tutup iyi olacağımı söylediğini hatırlıyordum.
"Efe! Efe nerede? İyi mi o?" dedim ve yatakta hareket etmeye başladım tedirginlikle. Annem kolumdan tutup, "Merak etme. Efe gayet iyi," deyince rahatladım. Giray birden kalabalıktan ayrılıp odadan çıktı. Neden bir anda böyle davrandığını anlayamamıştım.
***
Bacağımı sargıya almışlardı, kazada bacağımdaki dokular zedelenmiş. Bu yüzden günlerdir hareket edememek, dört duvar arasında kalmak canımı sıkıyordu. Üstelik birkaç gün daha hastanede yatmam gerekiyordu. Babamın sıkılmamam için getirdiği müzik çalarımı açıp kulaklığı taktım. Arkamdaki yastığı düzeltip gözlerimi kapatarak çalan müziği dinlemeye başladım.
Müziğin içine iyice girdiğim sırada boynumda bir soğukluk hissedip telaşla gözlerimi açtım. Karşımda Efe'yi, elindeki soğuk suyu boynuma değdirirken gördüğümde rahatladım. Kulaklıklarımı çıkartıp suyu elinden aldım. Yatağın yanındaki koltuğu iyice yaklaştırarak oturdu.
"Nasılsın?"
"İyiyim. Sadece bacağımdan dolayı hareket edememek sinirimi bozuyor," deyince kafasını iki yana sallayıp, "Ne diye pat diye arabanın önüne atlıyorsun? Deli misin?" dedi sinirlenerek. Gözlerimi kaçırdım.
"Sana da iyilik yaramıyor. Hayatını kurtardım işte, daha ne istiyorsun?"
"İyilikmiş... Ya sana bir şey olsaydı?" deyince gülerek, "Çok umurunda olurdu zaten(!)" dedim dalga geçerek. Birden suratı ciddileşti ve, "Umurumda olurdu," deyince kafamı hızla ona çevirip gözlerine baktım. Ciddi olduğunu fark ettiğimde hemen gözlerimi kaçırdım.
"Giray bana mesaj attı. Bana ihtiyacı olduğunu yazmış. Endişelenerek söylediği yere gittim. Yolun karşısında seni de orada görünce şaşırdım. Sonra birden Giray ile kavga etmeye başladınız. Sonra sen birden yola bakmadan kendini yola atınca..."
"Arabanın freni patlamış. O yüzden o kadar hızlıymış ve kırmızı yanmasına rağmen duramamış."
"Efe... Neden Giray ile kavga ediyordunuz?" deyince kafasını başka bir yöne çevirdi. Bir şeyler sakladığı çok belliydi. Bu konu sandığımdan da fazla derin gibi görünüyordu. Gözlerime bakmayarak, "Önemli bir konu değil," deyip geçiştirdi.
"Baksana. Aklıma bir fikir geldi," dedi gülümseyerek. Merakla, "Ne? Ne geldi aklına?" deyince gülerek müzik çaları yatağın yanındaki komidinin üzerine koydu. Üzerimdeki örtüyü çekti ve yavaşça bacaklarımı yataktan sallandırdı. Önüme oturup, "Bin hadi," dedi.
"Ne?"
"Dört duvar arasında sıkılmadın mı? Her şey beni kurtardığın için oldu. Bacağın iyileşene kadar, senin ayakların benim." Yüzümde tarifsiz bir tebessüm oluştu. Kollarımı boynuna sardım. İncinen bacağıma dikkat ederek ayağa kalktı. Günler sonra uçuyor olmak çok güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecekten Gelen Defter || ∞
FantasyBen; toplu çekilen fotoğraflarda daima çirkin çıkan, herkesin paylaşmak için ikna etmeye çalıştığı sıradan bir çirkin ördek yavrusuydum. Hayatımın dört bir yanı birbirinden komik insanlarla sarılmışken, aşka dair bildiğim birçok şeyin doğrusundan bi...