GGD #22 - Böyle Kal

53 7 3
                                    

"Neyi hatırlamıyor muyum?" diye sordum ikisine de bakarak. Giray, Efe'ye bakıp bir şey söylemesini bekliyor gibiydi.

"Dün gece.." derken Tankut hoca, Giray'ın lafını bölerek, "Çocuklar! Niye dikiliyorsunuz orada? Yarışma bitti, gelin hadi!" dedi bize doğru bağırarak. Derin bir nefes aldı Efe, "Hadi gidelim," dedi aceleyle. Giray önden giderken Efe ile de yan yana yürüdük.

"Dün gece olanla.." derken adımlarımı hızlandırdım ve yanından uzaklaştım. Batu, Yasemin ona kartopu atınca pes etmişti ve bu yüzden biz kaybetmiştik. Gözlerimi devirip, "İki dakika dayanamadın, değil mi?" deyince, "Abi, yanağımdan öptü ne yapayım?" dedi aptal aptal Yasemin'e bakarak.

***

Sucuk ekmek yemek için sıraya geçmiştik. Efe sırada yanıma gelip kaynak yapınca, "Niye kaynak yapıyorsun? Geçsene sıraya," dedim. Derin bir nefes alıp, "Niye benden kaçıyorsun?" diye sordu. Gözlerimi kaçırıp duymamış gibi yaptım.

"Sena. Bir şey mi oldu?"

"Kaçmıyorum senden, Efe. Niye kaçayım?"

"İyi öyle olsun," dedi ve beni itekleyip önüme geçti. Sinirlenerek omzuna bir tane vurup, "Ne yapıyorsun ya? Benim sıramdı orası!" dedim. Efe sadece sırıttı.

Sucuk ekmeklerimizi aldığımızda Efe, kolumdan tutup beni otelin arkasındaki banka oturtturdu. Sucuk ekmeğinden büyük bir ısırık alırken, "Anlatacak mısın?" diye sordu. Ağzımdakini çiğnerken, "Neyi?" dedim. Ekmeği elimden alınca, "Yaa! Ne yapıyorsun? Kurt gibi açım!" dedim. Ekmeğimi alıp ayağa kalktı gülerek ve, "Söylemezsen sucuk ekmeğini ben yerim," deyip koşmaya başladı.

"Efe! Koşma! Gel! Gel buraya!" diye bağırıp arkasından koşmaya başladım. Ekmeği yukarı kaldırınca uzun boyu daha da uzadı sanki. Yetişmek için zıplasam da fayda etmiyordu. Zıplayınca bile onun boyuna gelemiyordum.

"Al! Alsana hadi!" derken geri geri kaçmaya başladı. Ben de kolunu kavrayıp indirme planı yapmışken Efe'nin ayağı yerdeki taşa takıldı ve beraber arkaya doğru düştük. Ekmeklerimiz yere düşmüş, burunlarımız birbirine değmişti. Efe, hızlı bir hamle ile beni sağa atıp kolunu boynumun yanından geçirerek hareket etmemi engelledi. Kalp atışlarım haddinden daha fazla atıyordu.

"Böyle kal." Yüzündeki belli belirsiz tebessümden bir anlam çıkarmaya çalışırken o suratımın her bir bölgesine tek tek bakıyordu. Boğazımı temizleyip, "Ne yapıyorsun?" dedim. Sesim, utancımdan çok cılız çıkmıştı.

"Suratını inceliyorum. Benden sakladığın şeyi gözlerinde görmeye çalışıyorum."

"Görebiliyor musun bari?" deyince suratını suratıma daha çok yaklaştırdı ve gözlerime yakından dikkatlice baktı. Kafasını iki yana sallayıp, "Hayır. Ama daha ilginç bir şey görüyorum," dedi kafasını biraz geri çekip. Korkuyla yutkundum.

"Ne? Ne görüyorsun?"

"Hiç," dedi ve gıcıklık yaparak kalktı. Botumun iplerinin açıldığını görünce çömelip bağlamaya çalıştım. Efe derin bir nefes aldı ve yanıma geçip, "Koskoca kızsın, hala iplerini bağlayamıyorsun. Çekil," dedi ve iplerimi bağladı.

"Daha nereye kadar ben bağlayacağım iplerini? Öğren artık," dedi ve ayağa kalkıp ilerledi. Sucuk ekmeklerime bakıp Efe'ye bir kez daha sinirlendim. Gidecekken pencereden buraya doğru bakan bir kız gördüm. Dikkatlice baktığımda kızın Feryal olduğunu anladım. Kalp atışlarım hızlanırken gözlerimi ovuşturup tekrardan baktım.

Binanın üçüncü katına çıktığımda yine o kız ortadan kaybolmuştu. Delirmiş olamazdım! Bu sefer kolayca vazgeçmek gibi bir niyetim yoktu. Hızla kameraların kayıtlarının izlendiğini bilgi işlem odasına girdim. Güvenlik kameralarını incelediğimde koridorda ilerleyen Feryal'i fark ettim. Arkasını kontrol etmek için döndüğünde suratını netçe görebildim. Görüntüyü durdurup yakınlaştırdım.

"Feryal?!"

Gerçekleşebilecek olumsuz ihtimallere karşı görüntüyü telefonuma kaydettim ve odadan çıktım. O sırada tuvalete girmek üzere olan Efe'yi görünce koşarak yanına gittim ve Efe'yi erkekler tuvaletinin içine itip arkamızdan kapıyı kilitledim. Efe'nin gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Ne yapıyorsun?"

"Efe! Feryal yaşıyor!"

Gelecekten Gelen Defter || ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin