GGD #17 - Dilek Tut Hemen!

72 14 11
                                    

Selaam! Nasılsınız? İyisinizdir, umarım.
Ben biraz yorgunum çünkü sınav senem yaklaşmak üzere ve tek yaptığım şey eksiklerimi kapatmaya çalışmak. Çok gerginim.
Fark ettiyseniz ilk defa bir haftada bu kadar fazla bölüm atarak, kendi rekorumu kırmış bulundum ğksğjdkşskeğ.
Bunun sebebi, okullar açılmadan atabildiğim kadar bölüm atmaya çalışmam. Okullar açıldığında iki haftada bir, belki ayda bir bölüm atarım, bilemiyorum.
Bu yüzden okul açıldığında geç gelen bölümler için bana kızmayın, lütfen. 🙇‍♀️❤
Elimden geldiğince bölüm yazmaya ve yayımlamaya çalışıyorum. Şimdi ise size benim şu ana kadar yazdıklarım içinde en sevdiğim bölümü atıyorum. Umarım severek okur ve beğenirsiniiiz. ❤
Oy vermeyi ve fikirlerinizi yorum olarak belirtmeyi unutmayınız, lütfen.
Yorumlarda buluşmak üzere!
Öptüm koccamaann!

                Feryal dememle kız arkasını dönüp koşmaya başladı. Gerçekten o kız Feryal miydi? Yine deliriyor muydum? O an birden ben de kızın arkasından koşmaya başladım. Kızın merdivenlerden çıktığını gördüğüm sırada önüme birden biri çıktı: Efe! Kızın peşinden koşmaya çalışsam da Efe'nin bedeni buna engel oluyordu.

"Sena, konuşabilir miyiz?"

"Efe, şu an olmaz!" Geçmeye çalışsam da ne tarafa gidersem o tarafa geliyor ve önümü kapatıyordu. Sinirle, "Bak acelem var, çekil!" dedim ve duvarla Efe'nin arasından geçerek merdivenlerden çıktım. Etrafa baktığımda hiç kimse yoktu. Tek tek sınıflara girip baktım, o kattaki tuvalete girip baktım. Ama o kız ortada yoktu. Elimi saçıma götürüp, "Ne oluyor bana ya?" diye sordum endişeyle. Giray'ın oyunu beni iyice dağıtmıştı galiba.

***

Eve gittiğimde Efe'yi kendi sitelerine girerken gördüğümde adımlarım istemsizce yavaşladı. Ona bakarken telefonum çalınca arkasını döndü ve beni fark etti. Hemen telefonumu kapatıp apartmanımıza girmek için hareketlendim. Koşarak yolun karşısına geçip arkamdan kolumu tuttu. "Sena!"

"Ne var?" diye sert bir cevap verdim arkamı dönmeden. Derin nefes aldığını duydum. Bir anda apartmanın bahçe kapısı ile arama girdi karşıma geçerek. Sağa çekilmeye çalıştığımda ellerini iki omzuma koyup beni olduğum yere sabitledi.

"Neden dinlemiyorsun beni? Anlatmama izin versen, bu soğukluğunun ne kadar yersiz olduğunu anlayacaksın."

"Yersiz? Yersiz, öyle mi? Giray'ın bana oyun oynadığını bile bile hastanede bana Giray'ın doğru kişi olduğunu söylemenin nasıl bir açıklaması olabilir?"

"Çünkü bunu duymak istiyordun. Eğer aşkını itiraf edip gerçeği ondan duymazsan, kendine gelemeyecektin. Kendini onun harika biri olduğuna inandırmıştın çoktan. Ben ne dersem diyeyim inanmak istemeyecektin. Ki zaten böyle bir şeyi söylemek, özellikle de sana söylemek, hiç ama hiç kolay değil."

"Aklımdaki harika Giray figürünü bozmak için elinde harika bir yol vardı. Sen bunu bildiğin halde benden sakladın, Efe. Tıpkı hastanede ne söylediğini sakladığın gibi. Tıpkı Giray ile o gece niye kavga ettiğinizi sakladığın gibi. Farkında mısın? Hakkımdaki en ince detayı bile biliyorsun. Okulda kaç kişi ablamın sevgilisini tanıyor mesela? Kaç kişi Seyfettin'i biliyor? Ben söyleyeyim: Senden başka hiç kimse!" Derin bir nefes alıp saçımı kulağımın arkasına attım.

"Peki, şimdi bir de benim senin hakkında bildiklerime bakalım. Babanla yaşıyorsun, sen de yanlış anlaşılmayla nezarethaneye düştün, annen hakkında bir bilgim yok. Özel hayatına dair zaten hiçbir fikrim yok! En yakın arkadaşın kim, onu da bilmiyorum! Ha... Asya'dan öğrendiğim yüzücü olduğun gerçeği var. Hm... Başka düşünüyorum ama bulamıyorum. Efe kim? Nasıl biri? Ağlar mı? Birine aşık mı? Ailesi ile ilişkisi nasıl? Arkadaşları ile arası nasıl? Bak, ben Efe deyince aklımda bir sürü soru işareti beliriyor. Bana hastanede ne söylediğini söylemediğinde asla kırılmadım. Söylemek istemiyorsundur dedim, önemli bir şey değildir dedim. Giray ile kavga sebebini söylemediğinde aranızdaki özel bir meselesidir dedim, üstelemedim! Ailen hakkında asla ama asla özel sorular sormadım. Anlatmak isterse anlatır dedim. Ama sen benim hayatımdaki en değerli zannettiğim kişinin gerçek yüzünü bildiğin halde bana anlatmadın. Kusura bakma ama bunu anlayışla karşılayamıyorum. Anlatmak isteseydi anlatır diyemiyorum! Sana çok basit bir şeymiş gibi görünüyor, değil mi?" İçimi iyice dökmüştüm Efe'ye. Bana şaşkınlıkla bakıyor, bunları söyleyeceğimi beklemiyordu. Gözlerini kaçırdı.

Gelecekten Gelen Defter || ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin