" Sevginin her şeyi kolayca yaptırabilecek güçte olması inanılmazdı. Masumluğundan eser kalmamıştı , gözlerinin sevgi ile yüzleştiği sıralarda. "
dedi yazar kitabında.
Devam etti.
" Gözlerindeki mucizeyi başkası göremedi , hissedemedi . Görseydi o aşık olurdu , hissetse o aşkı bulurdu ; beni o bulurdu hemen gölgesinde , bakışımda hissederdi onu nasıl sevdiğimi . Ama kalbim kendini çığlığında boğuyor , sevgisini sana bağlıyordu. Gözü kör olmuştu , senden habersiz sensizleşiyordu . Yardımını bekliyordu , senden istemeden , sana imdat diyemeden. "
Sonuna geldiğim kitap , ama belli bi sonu olmayan cümleler ,ifadeler yordu beni.Saatin ne olduğunu bilmesemde perdenin arasından sıyrılan güneş ışınları odayı aydınlattı..Uyumaktan çok yürümeye ihtiyacım vardı.Kendime engel olmak için yataktan kafamı kaldırsam tekrar koyma ihtiyacı hissediyordum.
Hayallerimdeki hayat bu muydu ?
diye düşündüm birden.Hayal kırıklığına uğradım. Yastığı kendime asılıp sıkıca sarıldım.
Louise'de uyuyordu. Zayn ile olan son konuşmam tam bir saçmalıktı. Yine ben ve hatalarım.. Pişman olsamda onun bu hali beni üzmüstü. Bi yandan onun mutlu olması beni mutlu çılgına döndürdü.
Bu düşüncelerimin arasına balıklama dalan telefon sesim oldu ,arayan annemdi . Bu saatte aradığına göre önemli olmalıydı.
"Kızım uyuyor musun? Gece gece aradım ama çok önemli bi haberim var."
-Seni dinliyorum anne ,önemli olan ne?
"Geçen yıl bi mülakat için resim çizmiştin , hatırlıyor musun?"
-Evet , şu İsveç 'in sanat üniversitesi sınavı. Ahh çok zordu.Eee peki ne oldu?
"Bu akşam posta geldi zarf sana idi.Açtım ve mülakat sonucunda seçilmiş olduğun yazıyordu.O okula kabul edilmişsin. Resmin çok beğenilmiş. Ben hâla şoktayım."
-Anlamadım yani kabul mü edilmişim ?
"Evet İsvec'e okumaya gideceksin " dedi sabırsızlıkla.
-Tamam sonra konuşalım . dedim şaşkınlıkla
Duygularım artık kendi kendine yok oluyordu.Sessizlikten başka çarem yoktu.Ne diyebilirdim ki ?
Kapının uzun uzun çalmasını sonradan fark edip ayağa kalktım.Louise 'nın dışarı çıktığını ne duydum ne de gördüm. Israrla kapıyı çalarken ;
-Bekle geliyorum ! diye bağırdım.
Ses gelmedi. Dağınık saçımı yolda toparlarken kapıyı açtım. Deliğe bakmak aklıma bile gelmemişti.
Karşımda Zayn duruyordu. Sadece endişeli idi ve birazcık gülümsedi . O mutlu idi. Biraz daha bakamadan sarıldım. Sımsıkı.
Sessizdi , sessizliğin de boğuluyordum. Farkında olabilseydi keşke diye düşündüm.
-Seni özledim , dedi sımsıkı sarılırken . Ağlamak istiyordum , kaç hafta Dan beri içimde bir şeyler canımı yakıyordu.
-Sen gelmeyecekdin hani .
dedim sessizliği bozarak.
-Sadece iyi olmadığını hissettim.
dedi gözlerime bakarak.
-Hayır iyiyim .
-Bana yalan söyleyemiyorsun .
dedi
-Senin adına çok mutluyum ama bilmek istiyorum hemen gidecek misin? dedim kendimi geri çekerek.Yere bakarak cevap vermesini bekledim. Bi kaç saniye durduktan sonra cevap verdi.
-Olanlar çok fazla biliyorum ama sen bana destek olmalısın.
-Ben zaten seninle gurur duyuyorum ,sen imkansızı başardın.Bu inanılmaz . Sadece.... sadece ..
dedim ve sustum.
-Sadece ne? dedi gözlerini iri iri açarak.
- Sadece sen yanımda olmayınca , sınırlarım daralıyor , özgürlüğüm tükeniyor gibi hissediyorum.
dedim.
Onun mutlu olması benim de mutluluğum ise onun hüznü de benim çöküşüm olur.
-Böyle düşünmene üzüldüm .
dedi ve Louise odasından çıktı , onun çıkması ile ikimizde kalelerimize geri döndük. Ve Louise 'yi selamladı.
Bu bilindik acı yüreğimi burkuyordu.Onu daha az görmek , yanımda olmadığını bilmek , ne zaman yanımda olacağını düşünmek.
Ve de İsveç 'e gideceğimi söylemek !
Bu zor olacak .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unforeseen Boy (Beklenmeyen O) [z.m]
FanfictionBeklenmedik hayaller , beklenmeyen O .. Yer ; hayallerin başkenti Londra! Her şeyin onunla başlayıp onunla bittigi yer.. İstediğim tek şey burada mutlu olmak , belkide onunla .... ....... *** UYARI; Hikayeye başlarken o zamanlarda 16 yaşında olmam...