Louise'nin endişeli sarsışlarıyla uyandım derin , ölü olduğum uykumdan.
-Neden ağlıyorsun?
dediğinde ağladığımı farkettim.Göz yaşlarımı silip derin bir nefes alıp ;
-Zayn nerede?
dedim sessizce.Tebessüm etti.
-Zayynnnnnnn !
diye seslendi arka odaya. Şaşırdım. Rüyamda ki gibi gerçek evimdeydim ama Zayn burada mıydı ? Bilmiyorum çünkü bu kâbus o kadar berbattı ki inanmak gelmiyordu ıçimden. Kapıyı açıp aradan kafasını uzatıp üzgün ama mutlu gülümsedi.Yavaşça bir adım atıp bir şey dememi bekledi. Beynim ona bakıp sonsuza dek sarılmayı Da hedeflese sadece yorgun bakışlarım onu süzdü. Louise ayağa kalkıp Zayn 'e döndü.
-Benim annemle konuşmam lazım.
Zayn başını salladı.
Ona kırgınım , onsuz yapamasam da beni üzdü. Hiç beklemediğim bi anda ona aşık oldum , beklemediğim bi anda kötü bir planın ana karakteri oldum, beklemediğim bi anda gitmem gerekti, beklemediğim bi anda beni parçalara ayırdı.
Kayboldum.Kendi kendime ondan yardım istedim. Duymadı beni.Duygularım abartısızdı ona karşı , gözleri ile yerle bir olabilirdim. Hissetti belki benim acımı ama durmadan devam etti. Bilmiyorum onun amacı farklı olabilirdi ama olmadı.Sonuç böyle değil.
Yanıma oturdu , iki kişilik koltukta adaletsizce oturan benden ona kalan yere. Ellerini ovuşturup , sıkca nefes alıyordu. Sonunda mı desem bilmiyorum ama evet sonunda. Ben gözlerine bakmaktan kaçınırken eliyle çenemden tuttu. Gözlerinde kendimi görünce onu ne kadar özlediğimi anladım.
-Seli ben ben ... ben
dedi ve ben sımsıkı sarıldım , dayanamadım.Şaşırdı.
-Bugün günlerden ne?
dedim sadece. Bunu duyunca uzaklaştı.Neden di? Anlayamadım. Belki evet oda beni affetmeyecekti. Bakışlarım yıpranmış ceketin koluna takıldı. Uzun bir zaman baygın mıydım ?!?
-Bugün günlerden ne olduğunu boşver. Seli sana söylemem gereken çok şey var ama buna kalbin dayanmaz.
dedi ciddi ve sertçe.Tekrar tekrar yıkılan yeniden dikilen surlarım ve ben iyi değildik.
"Neden söylemiyorsun ?" diye düşünürken cevap verdi kendine.
-Eskiyi sevmiyorum ama sen benim geçmişim deki herşeyin bütünüsün. Senle tanışmasaydım şu an kız kesen bir serseri olacaktım. Ne ünlü ne sevilen biri. Beni kendimle tanıştıran sensin. Seni üzmek , benide bitiriyor buna anlam veremiyorum. Bi an kalbim "yok hayır sen onsuz bi halt olamazsın. Senden bi bok olmaz " diyor.Bence haklı. İkimizde hatalar yaptık , acı ve derin. Ama ben sana aşığım. Bunu sen yokken mahvolduğum dakikalar da aylarda anladım. Bi erkek bu kadar duygusal olmamalı beni sen bu hale getirdin. Pişmanlığım yok. Yazdığım şarkılar bizi anlatıyordu sonra sen gittin ve bu sözler bir silaha dönüştü biliyorum. Bunu farketmek ölümcül vaka gibi bişeydi.Yazdığın not beni kendime getirdi. Ama asıl konu hayatımı süsleyen senden özür diliyorum. Bu adamı bu yenilmiş adamı tekrar hayatına kabul etki biraz mutlu olsun. O olursa sende olursun. Ben tekrar sormak istiyorum. Benim kızım olur musun?
dedi bakışlarımı delerek.
Herşey bu kadar kolay mı idi ona göre. Her seferinde aynı şekilde yıkılıyordum. Bu onun umrunda mı ? Zaten o artık ünlüydü.
-Zayn ben seni seviyorum ama.
-Ama ne?
dedi şaşırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unforeseen Boy (Beklenmeyen O) [z.m]
FanfictionBeklenmedik hayaller , beklenmeyen O .. Yer ; hayallerin başkenti Londra! Her şeyin onunla başlayıp onunla bittigi yer.. İstediğim tek şey burada mutlu olmak , belkide onunla .... ....... *** UYARI; Hikayeye başlarken o zamanlarda 16 yaşında olmam...