- Evet herşeyin farkındayım. Sanırım o kadar güzel şeyin arasında bunu seçtim. Herşeyi yapabilirdim. Başka bi okul , başka bi ev , evet burada. Belki şu an çalışan biri olurdum. Ama ben bunu seçtim. Bide burada olmayı seviyorum. Ne kadar beklesem bekleyeyim onun ardından , o hep bir tutku olacak. Gözlerinizi alamadığınız , sesi ile kafayı bulacağınız biri. Evet biraz ürkütücü. Biliyor musun ? Artık annem ve babam bunun farkında. Önceden babam daha asabi iken şimdi halimi görüp bizim için bir şeyler yapıyor. Annemse her kızın beklediği sözleri sıklıkla duyduğumu , karşılığında odun gibi olduğum için kızıyor. Oysa ben bi alanın içinde kalıp , zamanı durduruyorum , arka ses Ed Sheeran -Everything you're . Gözleri yavaşça açılıp kapanıyor , dudakları ağır çekimde büzülüyor. Ben mi ? O duran zamanda tekrar tekrar kayboluyorum gözlerinde . Dudağı ile alıp verdiği nefese dönüşüyorum. Bakışı ile kalbim delice , sanki ağzımda atar gibi hissediyorum. Annem bunu anlayabilir mi gerçekten yoksa sadece bize mi kalmalı bu an? Ah şu aralar farkettim. Gerçekten biraz odunum , ona onu sevdiğimi söylemekten başka bi şey yapmıyorum. O ise sürekli yaptığım ama hiç farketmediğim şeyleri yüzüme söylüyor. O kadar güzel miyim diye aynaya bakıyorum. Hayır iki gözüm , bi burnum ve ağzım var. Farklı değilim , dünyalılardan farkım yok. Ve onu yanımda hissedemediğim an korkuyorum. Kalbim yavaş atıyor , görüntüler siyah beyaza dönüşûyor , dışarısı -40 oluyor , evde durmak ve yataktan çıkmamak istiyorum ya da herşeyden tamamen uzaklaşmak. Korkuyorum. Neden diye sorma! Sonumuzu aklıma getirmekten korkuyorum. Öyle yada böyle. Bu yüzden geleceği de hayal edemiyorum. Gelecekte onun nesiyim , hayatının hangi köşesiyim diye. Ama şimdi sen diyeceksin O hayallerini sana değişir . Gerekirse herşeyi bırakır. Ben bunu istemiyorum ki. Vede bu asla o kadar kolay değil. Bu doğru olsaydı 16 'ımı bitirir bitirmez buradaydım. Ailemi terketmiştim , ne uğruna ; Hayallerim. Birinden biri pesini bırakmıyor Harry. Belki de cesaretinin yerini , sessizliğin fırtınası alıyor.
dedim ve gözlerim ellerimi buldu. Yanımda oturan Harry , veda için gelmişti şimdilik. Tebrik etti sonra , neden o evde olduğunu sorduğumda soruyu değiştirip kendisi sordu. Tam tamına uzun aralıksız konuşmamın hemen öncesinde.
Herşeyden önce zor bir şeye , zor adımlar atmaya başladın. Bunun için mutluyum. Ama seni uzun zamandır tanıyorum. Bu olacak olanlar , kaldırılacak şeyler değil. O kadar iyi şey varken çevrende , sen gidip zoru , dokunaklı bi yolu seçtin. Farkında mısın ?
demişti tek seferde. Gülmeye çalışmıştı. Cevabıma karşılık güldü.
-İçinde yaşadıkların , bu delilik.
-Delilik az kalır , artık ruh hastası oldum.
güldüm. O ciddileşti.
- Hayır bu aşk. Sizi kıskanıyorum Seli. Kendi aranızda yaşadığınız onca şey , hepsi değil ama çoğu kırılgan bi kızın kaldıracağı türden değildi. Ve daha çoğu bitmedi. Senin bunlara hazır olduğunu görmek güzel.
- Teşekkürler Harry. Başından beri yanımda olduğunu görmek beni iyi hissettiyor.
Bahçeyi adım adım keşfeden Louise'ye bakıp güldüm. Ona dönüp ekledim. Yüzüme bakınca geceyi aydınlatan onun yüzünü ve koyu yeşilimsi gözlerini açığa çevirdi.
-Kendi hayatımı çok önemsediğimi sanıyorsan , sakın böyle düşünme. Bu beni kırar. Herşeyin farkındayım. Biliyorum zor ve aşırı gururlu bir kızım. Sense bana her yükselişimde katlanan büyük bir dostsun.
Tekrar ellerime bakıp güldüm.
-Ama tek şeyi kafam almıyor. Bu kıvırcık saçların , gamzelerin , yeşil gözlerin ve gülüşün ile kimseyi bulamadığını söyleyip , bizi kıskandığını söylüyorsun. Yoldan geçen bi kız seni görünce gözlerini senden alamaz. Bahse bile girerim bunun için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unforeseen Boy (Beklenmeyen O) [z.m]
FanfictionBeklenmedik hayaller , beklenmeyen O .. Yer ; hayallerin başkenti Londra! Her şeyin onunla başlayıp onunla bittigi yer.. İstediğim tek şey burada mutlu olmak , belkide onunla .... ....... *** UYARI; Hikayeye başlarken o zamanlarda 16 yaşında olmam...