1 aydır İsveç 'deyim.
Amcamla ve kuzenlerimle kalmak beni mutlu etmiyordu. Bu sürede de sadece okul için Avesta 'ya gidiyor , ev için Argoga'ya geri geliyor , alışveriş içinse Boden de bir alışveriş merkezine gidiyordum. Burası hayli küçük bir yerdi. Ne tarafa baksam pişmanlığım yakamı bırakmıyor , peşimden gelip , gözümde duruyordu.
Onu özledim.
Yüzlerce belki binlerce aradı. Nasıl olduğunu bilmemek bana acı veriyordu. Telefon numaramı değiştirmekle kalmayıp telefonumu da değiştirdim. Eğer tekrar ararsa ya da tekrar mesaj atarsa diye telefonumu açık tuttum. Buraya geldiğim ilk gün Yusuf 'la konuştuğum da "eğer beni unutmasını istiyorsam o notu vermemeliydim " diyordu.
O haklıydı bense kafası karışık olandım.Ona uydum.
Arada Louise ile konuşuyordum.Yeni numaramı sadece Louise , annem , babam ve Aslı biliyordu.
Yusuf ve Arshiya olmasa (özellikle Yusuf) hareket edemez durumda ; beyni uyuşmuş , duygularını unutan, aptallıklarını hatırlayıp kendisine acı çektiren bi kız olacaktım.
Yusuf ve Arshiya ikizdi.Bu bana inandırıcı şekilde gelmiyordu. Anneleri bir iskoçdu ve amcamla severek evlensede , onlar doğduktan bir kaç sonra kaçmış. Yusuf her zaman benle akraba olma olasılığı en fazla olandı. Arshiya daha çok havalı kesimden takılmayı seviyordu. Ben öyle değildim ve belki bu yüzden aramız biraz soğuktu.
Okul hayatım derslerden ibaretti.Ne arkadaşım ne de konuştuğum ders ya da hoca vardı. Bu okula boşuna gelmiştim. Hayatım acıdan daha fazla bir şey beslemiyordu.
Benim kalbim , benim sesim , benim hislerim onun yanında kalmıştı.Gülmeyi yada gülümsemeyi unutmuştum. Beynim onun ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmek için benden uzaklaşıyordu. Göz yaşlarım neredeyse onu düşündüğüm zaman kadar yanımdaydı ,benleydi. En çok da az bile olsa yaşadığım hatıralardı beni kalbimden vuran ve "Seni Aptal ! Onu nasıl bırakırsın , o senle yaşarken hayatını , sen onu nasıl yalnız bırakırsın ! " sözüydü.
Dün okulda tanışdığım ; Vanessa ile konuşmaya başlamıştım sadece. Sanki beni tanıyor ve daha da yakınlaşmak için çabalıyordu. Ben uzaktım. Okulda diğer erkek öğrencilerin olduğunu bile unutmuşken , hafızamda sadece onun bakışı ve gülüşü vardı.Vanessa nedense kendimi biri için parçaladığımı ve başkasını da bulabilceğimi söylüyordu.
Kısa boylu mavi gözlü siyah saçlı olan Vanessa, birinci sınıftı , tuhaf olan beni son sınıftan alacak kadar güçlü , yetenekli bulmalarıydı.
***
Odama gelen Arshiya , uyanık olduğumu bildiği halde omzundan dürtüp;
-Saat 8 olmuş Seli .
dedi kendi yeni uyanmış olduğu haldeki sesle."Seli" yi sadece o diyordu bana.Dayanamayıp ;
-Bana Seli deme.
diye mırıldandım. Ters bi şekilde bakıp ;
-İyi ! Ne dememi bekliyorsun.
-O hariç herşey ! diye seslendim kısıkca.Yine de sinirliydi tersleyerek ;
-Heyyyyh okuluna geç kalıyorsun!
diye hafifçe bağırdı, uykulu gözlerle elini gözümün önünde sallarken.Bana küçüklüğünden beri sinirli olan Arshiya 'yı bende Yusuf'da anlamıyorduk. Onu seviyorum o benim kuzenim , belki 3 yada 5 yıl arayla da görüşsek , ben onu öyle kabul ettim.Herşeyi kabul ettiğim gibi ; kısaca kolayca.
Amcam işe erkenden gidiyordu.Bugün Yusuf okula beraber gitmeyi teklif edince kalbim huzur dolmuştu.Hızlıca giyinip aşağı indim. Kahvaltı etmekten oda bende nefret ediyorduk. Okula geldiğimizde bir banka oturup bekledik. Kapıları yeni açılan okulun içi boştu. O an telefonum titredi. Çantama bakınca eski telefonum olduğunu anladım.Harry arıyordu.Israr edince korktum ya bir şey olduysa ona. Ve sonra bir mesaj.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unforeseen Boy (Beklenmeyen O) [z.m]
ФанфикBeklenmedik hayaller , beklenmeyen O .. Yer ; hayallerin başkenti Londra! Her şeyin onunla başlayıp onunla bittigi yer.. İstediğim tek şey burada mutlu olmak , belkide onunla .... ....... *** UYARI; Hikayeye başlarken o zamanlarda 16 yaşında olmam...