59. Bölüm "Keşif"

638 85 54
                                    


Karanlık bir koridor sisle doluyken ilerlemek çok zordu.

Hırsız da nerede olduğunu anlayamıyor bir türlü bu önündeki sisleri uzun bir mesafeyi görebilecek kadar açamıyordu. Ancak yine de sis bir şekilde kısa mesafeler olarak da olsa, o adım attıkça dağılıyordu. Buranın neresi olduğunu anlayamıyordu. Çünkü kendi zihninde böyle bir karanlık görmediğine emindi. Şu an yorgun olan bedeninin dinlendiğini anlayabilecek kadar çok çalışmışlardı. Bu yüzden bir şekilde yanlışlıkla başkasının anıları içine girdiğini tahmin etmeye başlamıştı. Her kimse biraz karanlık, birbirinden farklı gömülmüş anılarla doluydu. İlerlemeye devam etti. Önce yanında açık bir kapıyı görür görmez oraya girmeye meyillendi. Ama gördüğü şey bunu yapmaktan geri tutmuştu. Burası suikastçının zihniydi. Bunu nasıl yapmıştı? İstemiyordu. İzinsizce onun zihni içinde dolaşmak istemiyordu. Şu an gördüğü şey de bunu yapmama sebeplerinden birini zaten açıklıyordu. Yatağında yatan bir kadını öpen suikastçının gözleri kapalıydı. Elinde bir şey tuttuğunu görebiliyordu. Hançer miydi? Her neyse bu öpüşmenin ne olduğunu anlaması zordu. Bu kadar gerçek bir öpücük görmek içini bir an için darmadağın yapmıştı. Birbirlerini seviyorlar mıydı? Ne olursa olsun bu öpücük bir şey hissettiklerini olabildiğince belli ediyordu. Hırsız öfkeyle kapıyı alıp çarptı. Kıskançlık ona göre bir huy olmamıştı hiç bir zaman. Ama şimdi... içini kavuran alevin ve kalbini paramparça eden şeyin ne olarak isimlendirildiğini bilmediğini fark etti. Kıskanmak böyle bir şeyse, hiç hissetmemeyi tercih ediyordu.

Sonra zihinden çıkmak için uğraştı ama yapamadı. İlerlemeye devam etmek içinden hiç gelmiyordu. Geri döndü ve ters yöne doğru hareket etmeye başladı. Koridorun onlarca kapıdan daha fazlasını içerdiğini fark ettiğinde, sisin de azalmış olduğunu yeni anlamıştı. En son istediği şey Kaşmir'in gizli dünyasına girmekti. Bu içine dolan baş edilemez duygudan nefret etmişti. Bir süre koştu. Kapılar arada açık bir şekilde sanki onu bekliyordu. Birinde gördüğü şey efsuncunu akreplerini serpişi ve beyazlarından birinin yani Paris'in, buz mavisi gözleri hiç değişmediği için Kaşmir olduğuna emin olduğu genç çocuğu sıkıştırmış olmasıydı. Yerde bir kadın yatıyordu. Saçlarının lacivert çizgileri ve kızıl parıltısı onun Kaşmir'in akrabası olduğu gerçeğini anlamasına yetmişti. Annesi olabilir miydi? Kırmızı kanının içinde uzanan kadın, gözleri öfkeyle yaşarmış Kaşmir ve onu koruyan efsuncuyla beraber bu sahne, onun en korkunç anlarından biri olmalıydı. Hırsız az önce hissettiği öfkenin ve kıskançlığın dağılıp uçuştuğunu fark etmişti. Ona sarılıp, her şeyin iyi olacağını söylemek istiyordu. Ama daha fazla ilerleyemeden kapı kapandı. Hem de neredeyse burnuna vuracak kadar sert ve ani bir şekilde. Onun zihni içinde olduğunun farkında mıydı? Onları koruyordu. Anılarını belki. Ama bunca eğitimden sonra hırsız bile bunları yapamıyordu. Bu yüzden çıkmanın yolunu bulana kadar ilerlemeye devam etti. Bu, gitgide onu sarsan anıların içinde boğulacağını anladığında daha da gerici bir hal almıştı. Açık olan kapılardan biri belki 20'lerine yeni girmiş suikastçının az önce öptüğünü gördüğü güzel kadınla başka bir sahnesini gösterdiğinde de bu zihinden kaçış isteği daha da artmıştı. Onları sevişirken görmek istediği en son şeydi. Gözleri kısıldı ve bir an için ellerini başının iki yanına koyup bağırdı. Sonra onların tutkuyla öpüşmelerini arkada bırakıp yeniden koşmaya başladı. Çılgınca koşmaya başlamışken yüreğine yeniden oturan o rahatsız edici hissin, öfkesini her adımda daha çok harlamasını dikkate almamaya çalışarak koşmaya devam etti. Sonunda bir çıkış gördüğünde o yöne doğru hızlandı. En son gördüğü şey, ölülerle savaşırken ara ara gözlerinin gittiği, siyah kukuletalı gizemli adam ya da kadınlardan biriydi. Ona doğru bakıyordu. Bir an için durdu ve dikkatli ona karşılık vererek bakmaya başladı. Kim olduğunu göremiyordu ama kukuletanın içinden süzülen buz mavisi gözleri görebiliyordu. Bu Kaşmir değildi. Buna emindi. Ama her kimse onun zihninde karanlık ve gizemli bir yeri vardı. Kimdi bu adamlar?

Çöl Hırsızları (Kitap Oldu!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin