Çöl Hırsızları Günlükleri - "Tori"

668 65 55
                                    

Selamlar herkese, ara ara sorarak kim isteniyorsa, onunla ilgili, konudan bağımsız, hayat hikâyesinden bir anı paylaşacağım. Bu sayede karakterlerin aslında neyi neden yaptığını anlamak da daha kolay oluyor.

Bugün @HilalYaln448 isteği ve ona ithafen "Tori" konuğumuz oldu. Onu bu kadar sessizleştiren neler yaşadı!, aslında onu daha iyi tanımak için iyi olacaktır. Müziğimiz de tam bir Tori ruh hali. :)

Sizden ricam, bir sonraki kim olsun isterseniz yorum olarak yazmanız, en çok istenilenle başlayacağım. Haftaya asıl konuya dair bölümlere devam ederken, ara bölüm olarak yeniden günlüklere ek yazacağım.

Herkesi çok seviyor, heyecanla yorumlarınızı da bekliyorum. 😊😍
Iyi okumalar :)

***

Gecenin geç saatleri için artık Tori için zor geçen saatlerdi. Safir 17 yaşına gelmişti ve ondan daha sosyal olmayı başaran biri olduğu için de çok fazla arkadaşı vardı. Bu da aslında hep dışarıda olmasın neden oluyordu. Onu korumakla kafayı bozmuş olan biri için başlarındaki değişim, onu korkutuyordu. Tori hiçbir zaman fazla konuşan bir adam olmamıştı. Bunun onu sakinleştirdiğini düşünüyordu çünkü. Huzur, sessizlikti. Sessiz kaldıkça da şahinler konusunda daha da iyi oluyordu. Onların dili, kendi dünyasından çok daha akılcı geliyordu. Akıcı, gerçek ve karmaşık olmayan, içgüdüsel bir dünya. Duygulardan kaçtığı kadar, onlarla yaşamaya alışması için bir sürü senesi olmuştu ancak bu konuda da sabit fikirliydi. Hayatında Safir dışında kimseye ihtiyacı yoktu. 23 yaşında biri için bu anlayış sert, yaşlı ve kasvetliydi. Yine de kendini bildi bileli kız kardeşinin ailesi olmak dışında başka hiçbir görevi istememişti.

Safir içeri girdiğinde kitaplarından birine gömülmüştü. Kendi dünyasında duygulardan ve farklılıktan ne kadar kaçarsa kaçsın, kitaplar onun için yeni ve heyecan verici hayatlar demekti. Bu yüzden, okumak onun için karşı koyulmaz bir kaçıştı. Aynı zamanda bin bir türlü hayat. Cesaret edemediği ya da istemediği bin bir türlü başka hayat.

Safir bütün enerjisiyle evi doldurduğunda, yüzünde oluşan gülümsemenin nedeni, okuduğu sahne değildi, üzerindeki simsiyah elbise ve gözlerinin lacivert parıltısını ortaya çıkaran sürmeleriyle, artık kocaman bir kadın olmuş olduğunu kabul etmek zorunda olduğu gerçeğine gülümsüyordu daha çok. Çok güzelleşmiş, hatırladığı annesine de korkutucu derece de benzemeye başlamıştı. Kıvırcık saçlarını bir omzuna toparladıktan sonra abisinin koltukta boşta kalan ayakucuna oturdu. Bu kadar uzun bir adam için uzun bir koltuk gerekirdi, onlarınki de tam böyle bir şeydi. "Hey, tatlı şey" derken, abisinin ayak bileğine dokundu ve genişliği baş döndürücü gülümsemesini sundu.

- Hey, güzellik.

- Yine geç geldin diye söylenecek misin?

- İçimden geçen o ama sen dik kafalı bir çocuk olduğundan, sanırım işe yaramayan şeyleri yapmaktan vazgeçmek gibi bir huy edindim.

Safir gülümseyip, başını hafifçe yana eğdi ve tam olmasa da yüzündeki ifade daha çok bu kadar zorladığı için özür dilemek gibiydi. Sonra iç çekti ve abisinin elindeki kitaba uzanıp, onu kenara bıraktı, ilgisini üzerine daha çok çekmek için çabalıyor gibiydi.

- Bir şey konuşmak istiyorum seninle.

- Hmmm... Çok ciddi bu.

Tori hafifçe gülümserken, ayaklarını toparlayarak Safir'e daha geniş bir yer açtı. Nadiren bu kadar ciddi bir konuşma girişi yapardı ve bu konular genel de Tori'yi geriyordu. İç dünyasına dönük şeyler konuşmaktan hiç hoşlanmazdı. Kardeşi konuyu açtığında bu durum değişmek zorunda kalıyordu ve tek bağlı olduğu kadına bazen hesap vermesi gerekebiliyordu. Safir iç çekerek yeniden yumuşacık bakışlarını Tori'ye odakladı. Eteğini toparlayarak, açılan yere bağdaş kurdu ve yeniden abisine baktı.

Çöl Hırsızları (Kitap Oldu!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin