(Jungkook)
Eun Mi ile salona geçtiğimizde ağır adımlarla ilerleyip ikili koltuğa oturdum. Birazdan söyleyeceklerim yüzünden tepki gösterebileceğini düşündüğümden öncelikle ortamı bir miktar yumuşatmam gerektiğine karar verdim.
''Ne içersin?''
Eun Mi'nin düz bir sesle sorduğu soruya karşılık ''kahve olabilir'' diye yanıt vererek onun tezgaha doğru ilerleyişini izledim. Trençkotunu üzerinden çıkarıp yüksek taburelerden birinin üzerine koyduğunda giyindiği beyaz trikonun ona ne kadar yakıştığı ile ilgileniyordum. Uzun saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp kahve hazırlamaya koyuldu. Arada bir dudaklarını ıslatıyor ya da sıkıntıyla nefesini dışarı üflüyordu fakat kesinlikle bana bakmıyordu.
Bir süre sonra elinde kahve kupaları ile birlikte yanımdaki boşluğa oturup kupaları önümüzdeki cam sehpanın üzerine bıraktığında nihayet bakışları da benimkilerle buluştu.
''Seni dinliyorum'' diyerek bana bakmaya devam ettiği sırada derin bir nefes aldım nereden başlayacağımı bilmiyordum.
''Hye Mi ile birlikte dün okula gittik ve istemeyeceğin birkaç şey oldu diyebilirim.''
Eun Mi şaşkınlıkla kaşlarını havalandırırken kupalardan birini parmaklarımla kavradım.
''Hye Mi okula gitmez ki.''
Tamam Hye Mi'nin okula gitmesi benim yüzümdendi fakat devamsızlık sayısı da artmamıştı.
''Beni yalnız göndermek istemedi'' diye yanıt verdiğimde histerik bir şekilde güldü.
''Sakın bana Hye Mi'nin sana karşı bir şeyler hissettiğini söyleme!''
Elimdeki kupayı sehpaya geri bırakıp tamamen Eun Mi'ye odaklandığımda duraksadı. Bakışlarını benden alıp boşluğa dikti.
''Öpücüklerin sebebi de bu muydu yani? Yok atık!''
Daha çok kendisiyle konuşuyor gibiydi. Bu duruma bozulmuştum. Ne yani benden hoşlanmak imkansız falan mıydı? Neden bu kadar şaşırmıştı?
''Neden bu ihtimal seni bu kadar şaşırttı? Hoşlanılmayacak birisi miyim?''
Bakışları yeniden beni bulduğunda yüzümü dikkatle incelemeye başladı. Fakat soruma bir cevap vermedi.
''Pekala, okulda istemeyeceğim ne gibi bir şey olabilir?''
Konuyu değiştirmesi iç çekmeme sebep oldu. Bu soruyu belli ki hiç sormamalıydım.
''Açıkçası Hye Mi beni sevgilisi olarak görmeye başladı ve okulda el ele olduğumuzu ve Hye Mi'nin beni birkaç kez öptüğünü de hesaba katarsak bütün okul sevgili olduğumuzu düşünüyor.''
Eun Mi alt dudağını dişlerinin arasına geçirirken gözlerini de birkaç saniyeliğine kapattı. Sinirlendiği her halinden belli oluyordu. Tamam böyle bir tepki vermesini bekliyordum fakat bu biraz fazlaydı ve vereceği tepki konusunda endişelenmeye başlamıştım.
''Jungkook, bir daha karakterlerimden herhangi biri ile muhatap olma olur mu? Gördüğün yerde uzaklaş hatta kapına dayansalar bile açma kapını.''
Bunu biraz sert bir şekilde söylemişti ve sinirle soluyordu. Söyledikleri tam anlamıyla ondan ve karakterlerinden uzak durmam ile ilgiliydi. Kendi kontrolü altında olmayan olaylara benim hiçbir şekilde müdahale etmemi istemiyordu. Kısaca hayatının hiçbir yerinde olmamam gerektiğini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold ❧ Jk
FanfictionElimi kendine doğru yavaşça çekerek dudaklarını avuç içime bastırdı. Bir müddet avucumda hissettiğim yumuşak baskı içimin titremesine sebep oldu. Elimi daha sıkı tutup aramızdaki boşluğa indirirken bakışlarını benimkilere odakladı. Öyle içten bakıy...