Bölüm 26

8.5K 844 383
                                    

(Jungkook)

Mi Cha dışarı çıkmak yerine evde bir şeyler yapmamızı teklif ettiğinden Hye Mi ile birlikte Taehyung ve Mi Cha'nın gelmesini bekliyorduk. Mi Cha soğuk havaya asla dayanamadığından sanırım bu sene de daha çok evde toplanacak gibiydik.

Taehyung'a mesaj atıp Mi Cha'yı da evden almasını söylemiştim fakat araları bozuk olduğundan bunu yapabileceğinden pek emin değildim. Taehyung onu almaya gideceğini söylese de Mi Cha kendisi gelebileceğine dair bir şeyler yazmıştı. Belli ki Mi Cha'nın, Taehyung ile arasını düzeltmeye pek niyeti yoktu. Yoongi Hyung ne dediyse hepsini yerine getiriyordu. Taehyung'un ona farklı bir şekilde gelmesini bekliyordu. Yoongi Hyung'un planı işe yaramazsa Mi Cha'nın daha çok üzüleceğinden korkuyordum.

Kapı zilini duyar duymaz yerimden kalktığımda eş zamanlı olarak Hye Mi'nin sesi kulaklarımda yankılandı.

''Jungkook, kapıya baksana!''

Hye Mi'yi kahve ve kurabiye yapması için görevlendirmiştim. Bu tarz şeylerle ilgilenmeyi sevmediğini söylese de, sevgilimin ellerinden kurabiye yemek istiyorum gibi bir bahanenin ardına sığınmıştım. Asıl maksadım yalnız olmamızı engellemekti. Eun Mi kendine gelmediği müddetçe Taehyung ve Mi Cha'yı da burada esir tutmayı planlıyordum.

''Bakıyorum hemen.''

Kapıya doğru ilerleyip Taehyung ve Mi Cha ikilisini gördüğümde yüzümde kocaman bir gülümseyiş oluştu. İkisi de üşümüş olacak ki hızlı adımlarla montlarını bile çıkarmadan salona doğru ilerleyip koltuklara geçtiler.

Mi Cha eldivenlerini çıkarıp kızarmış parmaklarına bakarken Taehyung onun parmaklarını kendi elleri arasına aldı.

''Kıpkırmızı olmuşlar.''

Mi Cha birkaç saniyelik kısa bir duraksamanın ardından ellerini kendisine çekip bakışlarını Taehyung'tan ayırdı.

''Kendim ısınabilirim.''

Belli ki buraya beraber gelseler de aralarındaki soğukluktan bir şey kaybetmemişlerdi. Taehyung aslında Mi Cha'ya yanaşmaya çalışıyor da Mi Cha yüz vermiyordu desek daha doğru olurdu.

''Sıcak kahve getirdim size.''

Hye Mi elinde kupalarla yanımıza geldiğinde Taehyung ve Mi Cha şaşkınlıkla ona bakmaya başladı. Her gün farklı bir karakterle karşılaştıklarından bu onlara tuhaf geliyor olmalıydı. Eun Mi her ne kadar alışmaya çalışsa da pek içten davrandığı söylenemezdi. Hye Mi ise benim sevdiğim her şeyi sevebileceğini iddia ediyordu.

Mi Cha ve Taehyung teşekkür ederek kahveleri aldıklarında Hye Mi tam karşılarındaki ikili koltuğa geçti. Bunu yaparken yanındaki boşluğu işaret edip beni de yanına çağırdı.

''Nasıl buldunuz?''

Kahveden birer yudum alan Taehyung ve Mi Cha güzel olduğuna dair birkaç şey mırıldandı. Daha çok kötü olduğunu söylemeye korkuyor gibiydiler.

''Yaptığım her şey mükemmel olmak zorunda mı?''

Hye Mi'ye karşılık dudaklarımı gülmemek adına birbirine bastırdım. Kahve ve kurabiye yapacak birine benzemiyordu fakat kişiliğinden asla ödün vermiyordu.

''Pekala toplandığımıza göre bir şeyler yapmalıyız değil mi? Mesela birlikte bir diziye falan başlayabiliriz. Saatlerce evde yapılabilecek bir şey gelmiyor çünkü aklıma.''

Hye Mi'nin evde benimle yalnız kalmak dışında vakit geçirmeyi sevmediğini biliyordum. Daha çok eğlenmek için dışarıda takılan bir karakterdi.

The Truth Untold ❧ JkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin