(Eun Mi)
Jungkook, ellerimi avuçlarının arasına alıp dikkatle bana bakmaya başladı bir şey söylemeye çalışıyr fakat konuya nasıl başlayacağını bilmiyor gibiydi ve ben konuşmak istediği şeyin ne olduğunu az çok anlayabiliyordum.
''Ailemle ilgili nasıl bir karar vereceğimi mi merak ediyorsun?''
Jungkook'a yardımcı olmak adına konuya ben giriş yaptığımda başını usulca salladı.
Bakışlarımı boşluğa yöneltip bir müddet düşündükten sonra iç geçirdim.
''Sanırım henüz ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.''
Karşılarına çıkıp, gerçek ailem olmadıklarını bildiğimi söylesem bile bana her şeyi doğru bir şekilde anlatacaklarına dair şüphelerim vardı.
''Sence ne yapmalıyım?''
Jungkook bıkkın bir şekilde nefesini verip dudaklarını ıslattı. Belli ki onun da kafası karışıktı.
''Aslına bakarsan geçmişinle ilgili bilgilere ulaşmadıkça, gerçeği bildiğini öğrenmemelerinden yanayım. Onlara güvenmiyorum.''
Düşününce hatırlamadığım anılarımı tamamen kaybetme olasılığım vardı. Belki şu an anılarımı kazanmak için güçlü hissetmiyordum fakat bu bir gün eninde sonunda yüzleşmem gereken bir durumdu.
''Peki önerdiğin bir şey var mı?''
Jungkook baş parmağını ellerimin üzerinde gezdirirken beni yanıtladı.
''Şimdilik her şeye kaldığı yerden devam edelim. Bir yandan da olayın gerçek yüzünü araştırırız. Belki belli bir yaştan sonra evlat edinmişlerdir seni, belki hastanede bir karışıklık olmuştur.''
Bakışlarımı kısıp annemin kucağında çekilmiş olan fotoğrafımı anımsadım.
''Evde bebeklik fotoğraflarım var. Daha doğduğum ilk gün, hastanede çekilmiş bir fotoğraf da mevcut.''
Jungkook ile birlikte hastanede bir karışıklık olabileceği fikrine daha çok yoğunlaşarak doğduğum günün kayıtlarına ulaşmaya karar verdik. Eğer bu doğruysa ailemin de gerçeklerden haberi olamayabilirdi. O gün o hastanede doğum yapan kişilere ulaşabilirsek DNA Testi ile gerçek ailemi de bulabilirdim belki.
......
Üzerime krem rengi bir triko ve kahverengi kadife fitilli mini eteğimi giyinip saçlarımı salık bıraktım. Doğal tonlarda yaptığım makyaj, rujumu sürerken son bulduğunda artık çıkmak için hazırdım.
Tam zamanında zil çaldığında Jungkook'un da hazırlanıp geldiğini düşünerek kapıya doğru koştum.
Jungkook baştan aşağı beni süzerken mini eteğimle üşüyeceğimi ileri sürerek homurdanmaya başladı. Onu susturmak için dudağına minik bir öpücük bırakmak yeterli olurken, dudaklarım keyifle yukarı kıvrıldı.
Montumu ve çantamı aldıktan sonra kahverengi botlarımı da giyinerek Jungkook'un elimden tutup beni dışarı yönlendirmesine izin verdim.
''Üşüdüğünü hissedersem, o öpücükten yüz tane alırım.''
Omuzlarımı silkip onun hızlı adımlarına ayak uydurdum.
''Anlaştık.''
Jungkook'un yüzünde belli belirsiz bir gülümseyiş oluşurken kaşlarımı havalandırıp sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold ❧ Jk
FanficElimi kendine doğru yavaşça çekerek dudaklarını avuç içime bastırdı. Bir müddet avucumda hissettiğim yumuşak baskı içimin titremesine sebep oldu. Elimi daha sıkı tutup aramızdaki boşluğa indirirken bakışlarını benimkilere odakladı. Öyle içten bakıy...